aged - Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi http://geridonusumekonomisi.com.tr/etiket/aged Geri Dönüşüm Portalı Wed, 10 May 2023 09:29:30 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3 https://i0.wp.com/geridonusumekonomisi.com.tr/wp-content/uploads/2019/10/gd_ikon.png?fit=32%2C32&ssl=1 aged - Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi http://geridonusumekonomisi.com.tr/etiket/aged 32 32 161676614 Kağıt Sektörü Yeşil Dönüşüme Hazır https://geridonusumekonomisi.com.tr/kagit-sektoru-yesil-donusume-hazir.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/kagit-sektoru-yesil-donusume-hazir.html#respond Wed, 10 May 2023 07:58:20 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=4551 Türkiye kağıt sanayiinin üretim kapasitesi bugün itibarıyla 5 milyon tona ulaşmıştır. 4 yıl içerisinde söz konusu kapasite, yeni yatırımlar ve kapasite artışlarıyla 8 milyon tonu aşacaktır. 12 milyar dolar aktif büyüklüğe sahip sektörün, 2030’da 10 milyon ton üretim kapasitesine ulaşması bekleniyor. Kağıt sanayii, 2022 yılında geri dönüşümlük kağıt kullanarak 80 milyon adet ağacın kesilmesini önledi. […]

The post Kağıt Sektörü Yeşil Dönüşüme Hazır appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

Türkiye kağıt sanayiinin üretim kapasitesi bugün itibarıyla 5 milyon tona ulaşmıştır. 4 yıl içerisinde söz konusu kapasite, yeni yatırımlar ve kapasite artışlarıyla 8 milyon tonu aşacaktır. 12 milyar dolar aktif büyüklüğe sahip sektörün, 2030’da 10 milyon ton üretim kapasitesine ulaşması bekleniyor.

Kağıt sanayii, 2022 yılında geri dönüşümlük kağıt kullanarak 80 milyon adet ağacın kesilmesini önledi. 2023 yılı için kurtarılan ağaç sayısının 90 milyon adeti aşacağı öngörülmekte.

Artık dünyada olduğu gibi Türkiye’de de “ATIK” olarak değil değerli bir ham madde olarak görülen geri dönüşümlük kağıdın (Paper-for-Recycling) toplanma miktarı Türkiye’de yaklaşık 3.5 milyon ton civarında. Bugün 5 milyon ton üretim sınırına dayanmış olan sektörün ihtiyaç duyduğu ham maddeyi ithal etmekten başka bir seçeneği yok. Kağıt sanayiinin ülke içerisinden ihtiyaç duyduğu geri dönüşümlük kağıt türü daha çok oluklu mukavva hurdası yani eski hacimli kartonlardır(OCC – old corrugated cardboard). Geri kazanım oranı oluklu mukavva hurdasında %85 gibi doğal bir geri kazanım üst limitine ulaşmış durumda

Kısaca Kağıt Sanayii:

• 2021 yılında sektörümüz, toplam tüketim açısından 6.857.015 tona ulaşarak %2,4 büyümüştür.

• Türkiye’de kişi başına kağıt-karton tüketimi 2020 yılında 80,1 kg iken 2021 yılında %1,1 artarak 81,0 kg’a yükselmiştir.

• 2020 yılında sektörümüzde toplam geri dönüştürülen (ithal ve yerli) hurda kağıt miktarı 4.669.326 ton iken 2021 yılında %5,6 artarak 4.931.275 tona yükselmiştir.

• Türkiye’de kişi başına kağıt-karton tüketimi 2020 yılında 80,1 kg iken 2021 yılında %1,1 artarak 81,0 kg’a yükselmiştir.

Yeni Yatırımlar

Sektör olarak yarınlara güvenle bakarak istihdam oluşturmaya ve katma değer üretmeye devam ediyoruz. Son yıllarda devreye giren Balıkesir Varaka yatırımı ile sektörün dinamizmi arttı. Bunun yanında, mevcut üretim kapasitemiz, 2022 başında devreye giren 720 bin ton/yıl kapasiteli KİPAŞ Kağıt Sanayii Söke/Aydın kağıt fabrikası ile 5 milyon tona dayanmış durumda. Batı Kipaş ikinci bir üretim hattının inşasına devam ediyor. Bu hat bittiğinde Batı Kipaş Kağıt Fabrikası Avrupa’nın tek bir lokasyonda üretim yapan en büyük kapasitesine ulaşmış olacak. Yeni yatırımlar ve mevcut fabrikalardaki kapasite artışları ile 2024 sonu itibarıyla toplam üretim kapasitesi 6 milyon tona dayanacaktır.Bunun yanında; Avusturya menşeli Prinzhorn Grubu’na ait Kütahya kağıt fabrikası yatırımı; Kıvanç Tekstil’in Adana’da kurmakta olduğu yeni kağıt fabrikası yatırımı; Teknik Masura’nın, Ankutsan’ın, Halkalı Kağıt’ın, Sunka’nın ve Modern Karton’un yeni yatırımlarıyla sektör dünyada kağıt geri dönüşüm sanayiinin üretim üslerinden biri haline gelme yolunda önemli adımlar atacaktır

İhracat Odaklı Büyüme

Türkiye’de kağıt sektörüne bir bütün olarak bakıldığında, 2022’de sektör olarak;

• 1.65 milyon ton ihracat gerçekleştirdiğimiz ve böylece

• 2.8 milyar dolarlık ihracat yaptığımız görülecektir.

Türkiye’de geri dönüşümlük kağıt toplanma ve geri dönüşüm oranı on yaklaşık %50-60 civarındadır. Avrupa’daaynı oran bazı ülkelerde %80-90 arasındayken genel ortalama 2020 itibarıyla %81.6’dır.

Sektörün asıl ihtiyaç duyduğu oluklu mukavva hurdası (OCC-old corrugated cardboard) Türkiye’de yaygın bir biçimde toplanmaktadır. Literatürde hacimli karton diye de bilinen bu kağıt türü, doğal bir üst geri kazanım eşiğine dayanmış olup %85 oranında toplanmaktadır.

Atık Nakliye Düzenlemesi Konusunda Endişeliyiz

Avrupa Parlamentosu geçen yılın sonunda Çevre Komisyonu’nda Kabul edilen Atık Nakliye Regülasyonu’unda önemli bir adım atarak, söz konusu düzenlemenin 17 Ocak’ta bu defa daha sıkı prosedürlere ve kontrol önlemlerine tabi olması lehine karar verdi. Böylece bertaraf amacıyla ihraç edilen bütün plastik türlerinin ihracatının yasaklanması için somut bir adım daha atmış oldu.

Yaptığı dev yatırımlarla dünyanın geri dönüşüm üslerinden biri haline gelmiş olan Türkiye, 2021 verilerine göre AB’den 14.7 milyon ton geri dönüşümlük ham madde ithal etti. Bunun 13.1 milyonunu demir/çelik ve kalanını geri dönüşümlük kağıt ve plastik oluşturuyor. Plastik odaklı başlayan ve öyle devam ettiği görülen süreç aslında diğer dönüşebilen kağıt, metal ve cam gibi emtiayı da kapsayacak şekilde büyüyecek. Biz bugün ham maddemizi ağırlıklı olarak Avrupa’dan temin ediyoruz.

En büyük ham madde kaynağımızı kaybetmekle karşı karşıyayız. Bu durum bizi tabi ki tedirgin ediyor ama tabi sıfır atığın ve Yeşil Mutabakat’ın en büyük bileşenlerinden biriyiz. Bütün faaliyetlerimiz kayıtlı ve denetime tabi. Açıkçası, düzenlemeden çok büyük endişe duymasak da, yol haritası henüz bütün ayrıntıları ile ortaya çıkmamış bu düzenlemenin getirebileceği sonuçlardan tedirgin oluyoruz.

Depremin Yaralarını Birlikte Saracağız

Ben kendim Kahramanmaraşlıyım ve Kahramanmaraş Kağıt Sanayii yönetim kurulu üyesiyim. Biz de hem akrabalarımızdan hem de dostlarımızdan kayıplar verdik. 6 Şubat depreminde ölenlere Allah’tan rahmet kalanlara sabırlar dileriz. Çok büyük bir alanda daha önce görülmemiş ölçekte devasa bir yıkım yaşandı ülkemizde. AGED üyelerinden bölgede yer alan KİPAŞ Kağıt ve Kahramanmaraş Kağıt fabrikaları depremden olumsuz etkilendi ve üretim süreçlerine bir süre ara verdiler. Hem maddi hem de manevi çok büyük kayıplar yaşadık. Bundan sonra çok çalışıp yaralarımızı birlikte saracağız. Sanayiciler olarak bizim görevimiz; çarkların yeniden dönmesini sağlayarak bölgedeki insanlara istihdam imkanlarını yaratmak ve normalleşme sürecinin bir an önce başlamasına bu şekilde katkıda bulunmaktır.

The post Kağıt Sektörü Yeşil Dönüşüme Hazır appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/kagit-sektoru-yesil-donusume-hazir.html/feed 0 4551
AGED Üyeleri İSO 500 Listesinde https://geridonusumekonomisi.com.tr/aged-uyeleri-iso-500-listesinde.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/aged-uyeleri-iso-500-listesinde.html#respond Tue, 17 Aug 2021 00:23:30 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=3000 İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde kağıt sektöründe faaliyet gösteren AGED üyesi şirketler de yer aldı.

The post AGED Üyeleri İSO 500 Listesinde appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde kağıt sektöründe faaliyet gösteren AGED üyesi şirketler de yer aldı.

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) sanayi sektörünün en değerli verilerini oluşturan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırması açıklandı. Listede AGED üyesi 6 şirket de yer aldı.

İSO 500 listesine göre kağıt sektörünün en büyük firması Modern Karton San. ve Tic. AŞ Çorlu’da üretim yapan Modern Karton araştırmanın 72. sırasında yer aldı. Geçtiğimiz yıl listenin 76. sırasın- daydı. Modern Karton’un üretimden net satışları 3 milyar 269 milyon 757 bin 991 TL olarak gerçekleşti. Eren Holding bünyesindeki Modern Oluklu Mukavva Ambalaj San. ve Tic. AŞ, listede yer alan bir diğer şirket. Modern Oluklu, İSO 500’de 109. sırada yer aldı. Geçtiğimiz yıl 110. sırada olan şirketin satış toplamı 2 milyar 243 milyon 770 bin 575 TL olarak kayıtlara geçti.

2019’da 210. sırada bulunan Kipaş Kağıt Sanayi İşletmeleri AŞ bu sene 214. sırada yer aldı. Kipaş Kağıt’ın toplam satışı 1 milyar 307 milyon 180 bin 229 TL oldu. 32 milyon 328 bin dolar da ihracat gerçekleştirdi.

2019’da 329. sırada yer alan Kahramanmaraş Kağıt San. ve Tic. AŞ, 46 basamak atlayarak listede 283. sırada yer aldı. 1 milyar 2 milyon 562 bin 594 TL’lik satış rakamı elde eden KMK Paper, 3 milyon 442 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

Yükseliş kaydeden bir diğer şirket Kartonsan Karton San. ve Tic. AŞ oldu. Geçtiğimiz yıl 370. sırada olan Kartonsan bu seneki listede 357. sırada yer aldı. 813 milyon 546 bin 133 TL’lik satış elde eden Kartonsan, 23 milyon 188 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

Europap Tezol Kağıt San. ve Tic. AŞ İSO 500 listesinde 439. sırada yer aldı. Geçtiğimiz yıl 401. sırada olan şirketin satış rakamı 659 milyon 134 bin 175 TL.

The post AGED Üyeleri İSO 500 Listesinde appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/aged-uyeleri-iso-500-listesinde.html/feed 0 3000
İthalat Kısıtlaması Ham Madde Bulma Sıkıntısı Yaratabilir https://geridonusumekonomisi.com.tr/ithalat-kisitlamasi-hammadde-bulma-sikintisi-yaratabilir.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/ithalat-kisitlamasi-hammadde-bulma-sikintisi-yaratabilir.html#respond Tue, 15 Dec 2020 08:35:51 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1962 KİPAŞ Holding A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hanefi Öksüz’le GEKAP’ı konuştuk.

The post İthalat Kısıtlaması Ham Madde Bulma Sıkıntısı Yaratabilir appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

1984 yılında Kahramanmaraş İplik Pamuk A.Ş. olarak faaliyetlerine başlayan KİPAŞ Holding A.Ş. geniş ve başarılı üretim yelpazesiyle Türkiye’nin önde gelen şirketleri arasında yer alıyor. Enerjiden tekstile, tarımdan kâğıt ve plastik üretimine dek pek çok alanda faaliyet gösteren KİPAŞ Holding A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hanefi Öksüz’le kâğıt sektöründeki atılımlarını ve bir ham madde olarak kâğıdın geri dönüşümü, toplanması gibi hususlarda sektörü etkileyecek olan GEKAP’ı konuştuk.


AGED Genel Müdürü Osman Kaytan, Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı M.Hanefi Öksüz, Kipaş Kâğıt Ceo’su Nezihe Sinem Öksüz Dedebayraktar

Bize kâğıt girişiminizden bahsetmeden önce genel olarak KİPAŞ’ı anlatabilir misiniz?

Hızla büyüyen, yatırımcı bir grubuz. KİPAŞ olarak yılın sonunda 11 bin çalışan sayısına ulaşmayı hedefliyoruz. 8 sektörde faaliyet gösteriyoruz. Grup olarak en güçlü olduğumuz sektör tekstil. Tekstilde Türkiye’nin en büyüğüyüz. Sadece tekstilde 5 bin kişilik istihdam sağlıyoruz. Güçlü olduğumuz bir diğer sektör çimento ve bir diğeri de enerji. Jeotermal, hidroelektrik ve rüzgâr enerjisi üretiyoruz. Ayrıca enerji dağıtım şirketinin ortaklarından biriyiz. Bunların dışında kâğıt, plastik, eğitim, tarım gibi birçok alanda faaliyet gösteriyoruz.


Kâğıt sektörüne girmeye nasıl karar verdiniz, yatırımlarınızın büyüklüğü nedir?

Kâğıt sektörüne 5-6 yıl önce girdik. Kahramanmaraş’taki tesisimizin ardından Bozüyük ve Söke’de yatırımlarımız oldu. Söke’deki, Avrupa’nın en büyük yatırımı 8,40 eninde makineyle, ülkemizde üretimi olmayan dolayısıyla ithal ettiğimiz katma değerli kâğıtları üreteceğiz. Burada iki makine olacak. Birini iki aya kadar üretime almayı planlıyoruz. Pandemi nedeniyle monitörlerin geliş gidişinde büyük sorunlar yaşandı. Bu nedenle 3-4 ay kadar zaman kaybettik ancak bu yılsonuna kadar üretime almayı planlıyoruz. Arıtmasını dahi Almanlara yaptırıyoruz. Çevreye çok saygılı bir tesis burası. Kendi atıklarını dahi yakabilecek. Sıfır Atık projesine tamamen uygun bir işletme olacak. Diğer taraftan ikinci makinenin yatırımı için de görüşmelerimiz devam ediyor. Aynı bina içerisinde çift makine olacak. Firma olarak tüm sektörlerde son teknolojiyi kullanıyoruz. Ambalaj sanayiinde de ihtiyaç halinde büyümeyi planlıyoruz.

ATIK KÂĞIT TOPLANMAZSA DOĞA YİNE ZARAR GÖRÜR

Ham madde temininde hurda kâğıt toplama sistemini nasıl buluyor musunuz? Bakanlığın getirdiği hurda ham madde ithalatı kısıtlaması hakkındaki görüşünüz nedir?

Atık toplamanın yeterliliği, halkımızın bilinçlenmesine ve devletin sistemi iyi kurmasına bağlı. Hollanda, kâğıt geri dönüşümünde lider ülke. Kâğıt doğayı kirleten bir madde olmayabilir ama atık kâğıdı değerlendiremezsek ağaç keserek yine doğaya zarar vereceğiz. Dolayısıyla atık kâğıt geri dönüşümünü mümkün olduğu kadar artırmamız lazım. Biz kâğıt sektöründe ihracatçı bir ülke olmaya doğru gidiyoruz. Zaten diğer sektörlerde ihracat arttıkça, ambalaja olan ihtiyaç da artıyor. İnternet üzerinden alışveriş yapmak son zamanlarda daha da yaygınlaştı ve bu ambalaj kullanımını da artırdı. Kâğıt sektörüne önem verilmeli. Hurda kâğıt temini, bu sektörün en önemli sorunu. Hem içerideki atık kâğıdın tamamını kullanmalı hem de ithalat fiyatlarında dünya piyasalarına uyumlu olabilmeli buradaki sanayici.

Yoksa rekabet edemeyiz. Tabii her ürünün fiyatı dönem dönem yükseliyor ve düşüyor. Hurda kâğıdın fiyatı yükselince, mecburen mamul kâğıdın da fiyatı yükseliyor. 8 ay kadar önce hem mamul kâğıt hem de hurda kâğıt fiyatları çok düşüktü. Kâğıt toplayıcıları da sıkıntıya girdi ama dünya piyasası böyleydi. Hurda kâğıt fiyatında sanayiciyi zorlarsanız ihracatı ortadan kaldırırsınız. Bunun sonucunda ne olabilir? Ürün ithalatı da serbest. Tüketici de ithalata yönelir ve sanayi tesisleri üretim yapamaz hale gelir. Meseleye tüm tarafların gözüyle bakabilmemiz lazım. Herkesin faydasına olan şu; Türkiye’nin kâğıtta sanayileşmesi, daha fazla ihracatçı olması. Yatırım arttıkça istihdam da artar. Kâğıt konusunda çok iyi bir noktaya geleceğimizi düşünüyorum ama devlet iyi bir düzen geri kazanım yani toplama sistemi kurmalı. Dünya piyasalarına göre oluşmuş fiyatlara mümkün olduğunca müdahale etmemeli. İhtiyacı olanı ithal, fazla olanı ihraç edebilmeli. Kısıtlama, sektöre zarar verdiği gibi herkese zarar verir.

Geri kazanım finansmanı Türkiye’de kâğıt sanayicisinin sorumluluğunda. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Her sektörde finansmanı sağlayan bir kademe vardır. Mesela bu kademe tekstilde iplik fabrikalarıdır; pamuğu peşin alır, ipliği vadeli satarlar. Onu işleyenler ürünü mamul yapıp iplik parasını verir. Kâğıtta da böyledir. Büyük tesisler hurdayı Avrupa’dan getirtir- ler. Peşin alır, sanayiye vadeli satarlar. Onlar da ürettikleri ambalajı ihraç edip, sonra parasını öderler. Burada bütün finans yükü sanayi tesislerinin üzerinde. Ama geri kazanım siste- minde finansman yükü dünyada kâğıt sanayii üzerinde değildir. Finansmanı sağlayan asıl kaynak kirletici sayılan piyasaya sürenlerdir. Ülkemizde de böyle olmalıdır. Yani hurda kâğıt fiyatına bağlı olmadan toplama yapılan bir sistem geliştirilmeli.

Pandemi süreci nasıl geçti kâğıt sanayii açısından?

Süreçten etkilenen çok fazla sektör var. Olumsuz etkilenip zarar edenler olduğu gibi, hiç etkilenmeyip kârlı duruma geçen sektörler de var. En çok turizm etkilendi çünkü insanlar gezip tozmayı bıraktılar. İkinci olarak, insanlar kıyafet alışverişini bıraktıkları için tekstil sektörü olumsuz etkilendi. Bu kağıda da yansıdı. Ancak gıda sek- töründeki üretim artışı kağıt ambalaja olan talebi artırdı. Kağıt sektörü pandemi sürecinde çok etkilenmedi yani. Atık kâğıt toplamada olumsuz etkiler görüldü. Sokağa çıkma yasakları, tüketimin azalması, ortaya çıkan hurdayı da azalttı. Burada ayrıca belirtmek gerekir ki en önemli şey, her atığın ayrı değerlendirilmesi gerekliliği. Plastikle kâğıdı birbirinden ayırmamız gerekiyor. Plastik doğada yüzlerce yıl yok olmazken, kâğıt bir sene içinde yok oluyor. İthal edilen atık kâğıdın içinde herhangi bir zehirli, yok edilemez madde de gelmiyor. Plastikte gelebiliyor halbuki. Bunlara dikkat edilmesi, ona göre düzenleme yapılması gerekiyor.

Atık kâğıdın değerinin artması, toplanmasını da artırır mı?

Tabii çok kısa bir süre için artırabilir ama siz dünya piyasasının üstünde fiyatlarla satamazsınız. Sadece hurda kâğıt değerini artırarak toplanan kâğıt miktarını artıramazsınız. Öncelikle iyi bir toplama sistemi kurmak gerekir. Her şey dünya piyasasına bağlı. Dünya piyasasından ithal edilecek, dünya piyasasına ihraç edilecek. Atık kâğıt kullanan ambalaj sanayimize dünya piyasalarından fiyat alınacak. İthalat yasaklanırsa ambalaj sanayii ölür. Hurda kâğıdı kısıtlarsanız kâğıt sanayiini öldürürsünüz. Yine ambalaj sanayii kâğıt getirmeye devam eder. İçerideki ve dışarıdaki fiyat birbirini dengeliyor.

Bizde fiyat dalgalanmaları tsunami şeklinde oluyor. Ya çok düşük ya çok yüksek oluyor. Sizce bunun nedeni nedir ve nasıl önlenebilir?

Avrupa’da da dalgalanmalar oluyor. Çin bir alıyor, bir almıyor ve Avrupa’da da fiyatlar oynuyor ama bu Türkiye’de çok daha fazla oluyor. Müdahaleler, ithalat kısıtlamaları, bunların konuşulması bile piyasayı dalgalandırmaya yetiyor. Bir diğer neden de döviz kurları. Sonuçta onlar da dalgalanınca bütün bu dalgalar üst üste geliyor. Avrupalı bir sanayicinin, döviz kuru dalgalanması gibi bir derdi yok. Bizde bu durum sanayiciye çok fazla yansıyor. Aldığınız bir malın hurda fiyatına göre zarar etmiş oluyorsunuz.

TİCARETTE DÜRÜST OLMAMIZ LAZIM

Türkiye’deki hurda kâğıt kalitesini nasıl buluyorsunuz?

Tabii ki Avrupa’daki kaliteyi yakalamak mümkün değil ama burada da o bilinç yerleşecek. Burada da görev biz sanayicilere düşüyor. Hurdanın kalitesine göre fiyat verirsek hurda satan firmalar ona göre mallarını daha iyi tasnif ederler. Eskiden beri kâğıda aşırı rutubet veriliyor. Burada birbirimizi kandırıyoruz. Biz de bu sefer fireleri çok veriyoruz. Fire verdikten sonra bir de bu suyun nakliyesi var. Bir sürü mazot yakılıyor ve bunun da ödemesi yapılıyor. Ticarette dürüst olmamız, birbirimizi kandırmamamız lazım.

Biliyorsunuz biz sektörün ortak sesi olarak, ihraç ettiğimiz kâğıt mamul- de kullanılacak hurda kâğıt, %50 kısıtlaması dışında değerlendirilsin istiyoruz. Bu talebimizi de farklı kanallardan ilettik ve iletiyoruz. Sizin bu konudaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?

Ne var ne yok üreteceğiz, ihraç edeceğiz, döviz getireceğiz. Türkiye’de birbirimize satmamızın bir önemi yok. Neticede vatandaşın cebindeki

para, diğer vatandaşın cebine giriyor. Önemli olan ülkeye yurt dışından para gelmesi. Hükümetin yeni kararıyla uygulanacak olan kısıtlamada, ihraç edilen kısmın muaf tutulması lazım. Bu bütün sektörler için geçerli. İhtiyacımız olan ham maddeyi vergi ve herhangi bir kısıtlama olmadan temin edebiliyoruz tüm sektörlerde. Tabii kararlar da yeni yeni belli oluyor, buna da dikkat etmek lazım. Fakat dünya piyasasının üstüne çıktığınız an siz tesisleri durdurursunuz. Bunun sadece sanayiciye değil, toplayıcıya da zararı var çünkü toplayıcılar o zaman hurda kâğıt satacak fabrika bulamazlar. ■

The post İthalat Kısıtlaması Ham Madde Bulma Sıkıntısı Yaratabilir appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/ithalat-kisitlamasi-hammadde-bulma-sikintisi-yaratabilir.html/feed 0 1962
Yetkilendirilmiş Kuruluşlar GEKAP’ın Neresinde https://geridonusumekonomisi.com.tr/yetkilendirilmis-kuruluslar-gekapin-neresinde.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/yetkilendirilmis-kuruluslar-gekapin-neresinde.html#respond Mon, 07 Dec 2020 05:13:06 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1951 Bundan sonra Yetkilendirilmiş Kuruluşların durumu ne olacak? Nasıl bir fonksiyonları olacak? GEKAP’tan destek alamayan YK’ları nasıl bir gelecek bekliyor?

The post Yetkilendirilmiş Kuruluşlar GEKAP’ın Neresinde appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

Çevreyi kirletenler, yani üreticiler ve ithalatçılar, Yetkilendirilmiş Kuruluşlar ile sözleşme yapıyordu. Peki bundan sonra Yetkilendirilmiş
Kuruluşların durumu ne olacak? Nasıl bir fonksiyonları olacak? GEKAP’tan
destek alamayan YK’ları nasıl bir gelecek bekliyor?

Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) İlişkin Yönetmelik kapsamındaki
ürünlerin piyasaya arzında, ürün cinsine bağlı olarak 2872 sayılı Çevre Kanunu’nda listesinde belirlenen tutarda yapılan ödemedir. Faaliyetinde ambalaj malzemesi kullanmayan işletmeler hariç neredeyse ekonomik bünye içerisinde yer alan tüm işletmeler uygulamaya dahil. 1 tane
bile ürün piyasaya sürenler bu payı ödemek durumunda. Kamu kurumları
ve depozito sistemi kuranlar sistemden muaf. Çevreyi kim kirletiyorsa, 45 adet ürün cinsinde atıkları kim piyasaya sürüyorsa o kişi GEKAP mükellefi olacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2872 Sayılı Çevre Kanununda
yaptığı değişiklik ile ve Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği ile Yetkilendirilmiş Kuruluşları olduğu gibi bıraktı ve herhangi bir müdahale yapmadı. GEKAP Yönetmeliği ile çevreyi kirletenlerin kirletme tutarlarını geri kazanım katılım payı adı altında direkt olarak Hazine ve Maliye Bakanlığına bir beyanname ile bildirilmesi yoluna gidildi. Dolayısıyla toplanan geri kazanım katılım payları direkt olarak Hazineye aktarılacak. İlgili düzenlemede toplanan geri kazanım katılım paylarının belediyelere aktarılacağı ve çevre için kullanılacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamakta.

TOPLANAN PARA SİSTEME AKTARILMALI

Konuyla ilgili konuşan AGED Başkanı Mustafa Saral, şunları söyledi: “GEKAP’la toplanan para toplama sistemine aktarılmalı. Avrupa’da hurda
kâğıt fiyatlarının sıfır ve eksi değerlerle satılmasına karşın sistemlerin
halen etkin bir biçimde toplama yapabilmesinin temel sebebi GEKAP
benzeri fonların toplama sistemine kaynak aktarmasıdır. Öte yandan belediyelerin de denge unsuru olduğu bir yapı kurmak zorundayız. Belediye sözleşmeleri on yıllık yapılmalı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu sözleşmelerin mutlaka bir tarafı olmak zorundadır. Ancak bu durumda orta
ve uzun vadeli programlarımızı buna göre hazırlayabilir ve yatırımlarımızı
buna göre yapabiliriz.”

ELDAY Genel Müdürü Muharrem Yamaç, yetkilendirilmiş kuruluşların
bu işleyiş hakkındaki deneyimlerini sahada kullanmaları gerektiğini söylüyor. YK’ların bu sürece dahil edilmesi gerektiğini belirten Yamaç,
“GEKAP olarak alınan bedelden yetkilendirilmiş kuruluşlara bütçe ayrılmalı.” diyor.

Yetkilendirilmiş Kuruluşların desteklerinin kesilecek olmasının atık toplama ve ayrıştırma sorunu doğuracağını belirten ÇEVNAK Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bilgiç de, kazan-kazan modelinin şart olduğuna işaret
ediyor.

ASL Geri Dönüşüm Yönetim Kurulu Başkanı Gültekin Özdemir ise şu değerlendirmede bulundu: “YK’ların kapatılması kesinlikle olumsuz etkileyecek bizleri. Geri dönüşüm hususunda devletimizin giderek artan
hassasiyeti ve bu bağlamda milletimizce oluşan bilinçlenme hareketlerinin arttığı şu günlerde bu kapatmaların olumsuz dönüşlere yol açacağı
kanaatindeyim. Kısaca bu nedenlerle YK’ların kapatılmasının maddi ve
manevi olarak ülkemize fayda değil zarar getireceği görüşündeyim.

GEKAP’ın getirileri, tereddütler, geleceğe dair katkısı ve yetkilendirilmiş
kuruluşlara etkisinin ne olacağı konusunu belediye başkanları ve atık sektörü temsilcilerine sorduk.

BELEDİYELERE DESTEK OLUNMALI

Alper Taşdelen
Çankaya Belediye Başkan

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yeniden kullanılabilir ambalajlara yönelik depozito uygulamalarını düzenleyen LPG tüpü, su damacanası, ahşap plastik palet, hotel, restoran ve kafeler gibi yerlerde verilen depozitolu içecek şişe ve fıçıları, kimyasal ambalajları piyasaya sunan firmaları kapsayan “Yeniden/Tekrar Kullanılabilir Ambalajlar İçin Depozito Sistemi Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esasları” yayımlamıştır. Bu esaslara göre piyasaya yeniden, tekrar kullanılabilir ambalaj sunan ve depozito sistemini başarı ile yürüten firmaların geri kazanım katılım payı ödememeleri sağlanacaktır.

Vatandaşların depozito sistemine katılma isteğini artıran aynı zamanda anlaşılması kolay ve tüketicinin maddi getirisini temin edebileceği, güvenilir bir sistem kurulması halinde depozito sistemi sürdürülebilir ve başarılı bir sistem olabilecektir.

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik; özellikle piyasaya sürenlerin /ithalatçıların ve satış noktalarının sorumluluklarına ilişkin idari ve teknik usul ve esasları belirlemektedir. Geri kazanım katılım payına ilişkin belediyelere destek olunması yürütülen kaynakta ayrı toplama çalışmalarının verimli olabilmesi için önem arz etmektedir.

PROBLEM ATIKLARIN AYRIŞTIRILMASINDA

Uğur Bilgiç
ÇEVNAK Kurucusu

2021 yılında yetkilendirilmiş kuruluşların destekleri kesilecek. Destekler tamamen toplama sistemine aktarılıyordu. Özel firmalar, yeni tesis ve teknolojik yatırımlarına bu desteklerin bir kısmı sayesinde girişebildi. Yatırımların geri dönüşü açısından belediyelerle yapılan sözleşmelerin uzun süreli olması gerekiyorken, yeni dönemde yapılan yatırımların planlamaları da sekteye uğrayacak. Yeni dönemde yetersiz kalacak ve ciddi problemler yaratacak en büyük eksiklik, atıkların toplanması değil, ayrıştırılabilmesi! Çok az sayıda bulunan otomatik tesislerin ayrıştırma kapasiteleri de tartışılır vaziyette; atıkların çeşidine, kendi bölgelerinde çıkan atıkların türlerine, karışan evsel atıklara, bölgelerdeki eğitim seviyesi ve tüketim oranlarına göre değişkenlik gösteriyor. Yeni dönemde belediyelerin birçoğu bu işin tamamını üstlenmeyi hedefliyorken, belediyelerin toplama kısmında çok başarılı olacağına; ancak ayrıştırma ve tesis işletmesi konusunda 2021’e kadar vakit olmayacağına inanıyorum. Sadece bununla kalmayacak, işletme kısmında maliyetleri her geçen gün artacak satış ve pazarlamada global hurda endeksi, fireler, mevsim değişiklikleri, tüketim odaklı finansal dengesizliklerle karşı karşıya kalacak. Bahsettiğim maliyetler, yetkilendirilmiş kuruluşlar ile sadece senelik sözleşme yapılabilmesi, ihale sistemini de çökertti. Kısa vadede acil eyleme dökülecek kazan-kazan modelini geliştirmek gerekiyor. Umarım yapılan çalışmalar en kısa zamanda belirsizlikleri ortadan kaldırır, belediyeler ve gelişmiş tesislerin ortak noktada buluşacağı, süreklilik gösteren bir sonuca ulaşılır.

YETKİLENDİRİLMİŞ KURULUŞLAR SİSTEMDEKİ VARLIKLARINI KORUMALI

Mustafa Saral
AGED Başkanı

Değişmekte olan bir sistemin eşiğindeyiz. Yapılan değişiklikler bir yandan umut verici; poşetlerin ücretli hale gelmesi, içecek ambalajları için depozito sisteminin kurulacak olması, sıfır atık yönetmeliğinin yayımlanmış olması, Geri Kazanım Katılım Payı konulu kanun değişikliği ve son olarak bir çevre ajansının kurulması ile ilgili yapılanma. Bütün bunlar geri dönüşüm sürecinde bir iyileşme getirir diye umuyoruz. Bununla birlikte, bu gelişmelerle ilgili adımlar atılırken doğrudan sistemin ortasında bulunan paydaşların fikri alınmıyor. Biz kâğıt sanayicileri, reel sektörü temsil ediyoruz.

Değişim olursa bundan olumlu ya da olumsuz etkilenen ilk taraf biz olacağız. Eğer idare attığı adımların gerçekten sağlam bir zemine oturmasını istiyorsa, bizim gibi sektörlerle iş birliği içerisinde olmalı ve sürekli iletişim kanallarını açık tutmalı. 2020 yılının bu son aylarına girdiğimiz günlerde halen belediyelerin taşeronu olan ve kâğıt fabrikalarına hurda kâğıt yani ham madde temininde bulunan toplama şirketlerinin gelecek yıl ne gibi teşvikler alacağı belli değil. Toplama sisteminin hangi yönde değişeceği konusunda kimsenin tam olarak bir fikri yok.

Bilgi olmadan fikir sahibi olamayacağımız için somut adım atmak ve yarınlara güvenle bakarak yatırım yapmak pek mümkün değil. Öte yandan, ham maddesi %100 hurda/atık kâğıt olan biz sanayiciler büyümeye yeni fabrikalarla ve kapasite artışlarıyla devam ediyoruz. Katma değer üretmek ve ihracatımızı artırarak cari açığın kapanmasına katkı sağlamak gibi bir görevimiz var. Sektörün son yıllarda yaptığı yatırımlarla üretim kapasitesi iç piyasanın talebinden fazla olmuştur; 2019 yılında 1,1 milyon ton olan ihracat miktarı bu yıl da aynı olacaktır. Sektörün iç piyasadan ihtiyacını
karşılayacak ham maddeyi bulması mümkün değildir. Önümüzdeki kısa dönemde üretime geçecek tesislerle ilave arz fazlası olacaktır. 3 Eylül’de aniden yayımlanan bir genelge ile ülke içerisinden yeterince temin edemediğimiz hurda kâğıdın ithalatı sınırlandı. İhracatı serbest olan hurda kâğıdın ithalatının sınırlanması serbest piyasa koşullarına aykırıdır. Bu durum, sektörün rekabet gücünü kıracak ve ülkeye mamul ürün girişini artıracaktır. Ham madde ihtiyacımız artarak devam ederken ithalatının kısıtlanması bizleri üretemez ve ihracatını yapamaz hale getirecektir. Toplama yapan şirketler, hurda kâğıdı satacak fabrika bulmakta zorlanacaktır. Yetkilendirilmiş kuruluşlar üzerinden sisteme aktarılan teşviklerin bundan sonra GEKAP bütçesi üzerinden toplama firmalarına
ödenmesi öngörülüyor. Bu şirketlere kaynak akışını çok dikkatli yapmak gerekir. Yetkilendirilmiş kuruluşları tamamen devre dışı bırakmadan bu kuruluşlardan hizmet alımı, kontrol ve raporlama şeklinde devam edebilir. İşin sadece finansman kısmına odaklanılmış gibi bir tablo var önümüzde. İşleyişe dair çok fazla ipucumuz maalesef yok. Talebimiz; yılın son gününe kadar beklemeden gerekli değişiklilerin bir an önce gerçekleştirilmesi, GEKAP gelirlerinin doğru kanallara aktarılması ve yetkilendirilmiş kuruluşların sistemdeki varlıklarını korumasıdır

Derginin bu edisyonu ve yıllık abonelik için lütfen linki tıklayınız: 

The post Yetkilendirilmiş Kuruluşlar GEKAP’ın Neresinde appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/yetkilendirilmis-kuruluslar-gekapin-neresinde.html/feed 0 1951
Sıfır Atıkta Daha da Bilinçlenmeliyiz https://geridonusumekonomisi.com.tr/sifir-atikta-daha-da-bilinclenmeliyiz.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/sifir-atikta-daha-da-bilinclenmeliyiz.html#respond Sun, 22 Nov 2020 22:47:02 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1880 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde yürütülen Sıfır Atık Projesi’nin en büyük destekçilerinden olduğunu belirten Atık Kâğıt Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği (AGED), sektörün geleceğini görüşmek üzere bir araya geldi

The post Sıfır Atıkta Daha da Bilinçlenmeliyiz appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde yürütülen Sıfır Atık Projesi’nin en büyük destekçilerinden olduğunu belirten Atık Kâğıt Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği (AGED), sektörün geleceğini görüşmek üzere bir araya geldi

AGED Başkanı Mustafa Saral, “Öncelikle toplumda geri dönüşüm bilincinin artması gerekiyor. Sıfır Atık Projesi mutlaka tabana yayılmalı.Dolayısıyla sıfır atık bilinci oturmadan daha fazla atık kâğıt toplamak mümkün değil. Kâğıt toplama oranı zaten genel anlamda yüzde 50’nin üzerinde, 3 milyon ton hurda kâğıt geri kazanılıyor. Kâğıt sanayiinin ana ham maddesi olan karton koli hurdası ise yüzde 80’in üzerinde toplanıyor” dedi.

Atık Kâğıt Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği (AGED) üyeleri bir araya geldi. Pandemi dönemine rağmen, Balıkesir, Aydın, Kütahya ve Adana kâğıt fabrikalarının kurulmasıyla kâğıt geri dönüşüm sanayii daha da güçlendi. Kâğıt sanayicileri, hurda kâğıt ithalatını ihracat yapmak amacıyla gerçekleştirdiklerini ve toplanan yerli hurda kağıdın sanayii üretimi için yeterli olmadığını ifade ettiler. Toplantıda; Türkiye’deki kâğıt atıkların sağlıklı bir şekilde toplanması için bilincin tabana yayılmasının şart olduğu, vatandaşların başta sıfır atık olmak üzere geri dönüşümde daha da bilinçlenmesi gerektiği ve aynı zamanda bunun için bir sürece ihtiyaç duyulacağı vurgulandı.

“HAM MADDEMİZ OLAN ATIK KAĞIDI BULAMAZSAK İHRACAT OLMAZ”

AGED Başkanı Mustafa Saral yaptığı açıklamada, “Kâğıt sanayicileri olarak Sayın Emine Erdoğan’ın başlattığı Sıfır Atık Projesi’nin en büyük destekçilerinden biriyiz. Biz ham maddemizi ülke içerisinden almayı öncelik olarak görüyoruz. Ham maddesini dışarıdan alan bir Avrupa ülkesi yok. Biz ise yurt dışından alıp hurdayı mamul haline getirip yurt dışına ihraç ediyoruz. Sektörümüz ham madde temini konusunda getirilen ithalat kısıtlaması ile birlikte ham maddesini temin edemeyecek ve bu durum sanayii üretimini zora sokarak ihracatı yapılamaz hale getirecektir.” dedi. 

“YENİ TESİS KAPASİTE VE TEKNOLOJİSİNDE AVRUPA’NIN ÖNÜNDEYİZ” 

Kâğıt sanayiinin önemli isimlerinden olan KİPAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Hanefi Öksüz ise Sıfır Atık Projesi’ni canı gönülden desteklediklerini belirterek, “Her atığın ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekli. Avrupa fiyatlarından kağıdı almamız lazım ve yurt dışı fiyatlarına da kâğıt satabilmemiz lazım. Dolayısıyla bu sanayinin ham maddesi olan atık kâğıtta herhangi bir ithalat kısıtlamasının olması Türkiye’nin ihracatına zarar verir. ” dedi. 

BAKANLIKTAKİ VERİLER SEKTÖRDEKİ VERİLERDEN FARKLI 

Modern Karton Yönetim Kurulu Başkanı Hamdullah Eren ise kararlar alınmadan önce sektöre danışılmasının sadece üretici firmalara değil, tüm bileşenlere faydası olacağı konusunda görüş bildirerek, “Biz isteriz ki bakanlık bir karar alırken tüm sektörle bir araya gelerek veriler eşliğinde bir mutabakat sağlasın ve ona göre politika belirlensin. Veriler hususunda da bir sıkıntı söz konusu. İç piyasadaki hurda kâğıt miktarı ile bizim elimizdeki miktar arasında farklar var. Hurda kâğıt ithal eden firmaların sayısı belli, buralardan bilgi alınabilir.” dedi. 

OLMAYAN KAYNAĞA YÜKSEK FİYAT BİÇİLİYOR 

KMK Kâğıt Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Ciğer, yurt içindeki ham maddenin çok büyük bir kısmının toplandığına ve olmayan kaynağa yüksek fiyat biçildiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Hepimiz aynı taraftayız. Burada en büyük handikap yapılan işin bir matematiğinin olmaması. Burada açık olan şey, bu sektörün yaptığı ihracata karşılık olarak ithalata da mecbur olması. Çünkü ham madde kaynağı, organik bir kaynak değildir. Sonuçta bu ham madde toplanacak, biz de onu kullanıp üretim yapacağız

KÂĞIT DA PLASTİK GİBİ DEĞERLENDİRİLİYOR 

Selkasan AŞ.’den Kamil Tokatlı, kararın ihracatta ve dünya pazarındaki rekabette yaratacağı sıkıntılara dikkat çekerek, “Bir başka tehdit de Avrupa’da önümüzdeki süreç itibariyle ilave gelişecek kapasiteyle değil ihracatta, iç pazarımızda bile satış yapmakta, rekabet etmekte zorlanabileceğimiz. Sanıyorum, devlet nezdinde atık çok farklı şekilde değerlendiriliyor. Kâğıt da plastik gibi değerlendiriliyor. Denetlemek mümkün, bizim ithal ettiğimiz hammaddede çöp yok.” dedi. 

KAYTAN: YETMEDİĞİ NOKTADA HURDA KAĞIDI İTHAL ETMEK DURUMUNDAYIZ 

AGED Genel Müdürü Osman Kaytan, “Türkiye’deki dönüşebilen atıkların toplanabilmesi için Sıfır Atık bilincinin halka iyi anlatılması lazım. Konutlardan yeterince toplama yapılamıyor maalesef. Vatandaş evinde ayrıştırdığı, kaynağında daha çöpe gitmeden ayrıştırdığı atıkları, alacağı bir bedel karşılığında geri dönüşüm merkezine getirirse, işte o zaman israf sıfıra inecek. Sıfır Atık Projesi böylece hedefine ulaşacak.

The post Sıfır Atıkta Daha da Bilinçlenmeliyiz appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/sifir-atikta-daha-da-bilinclenmeliyiz.html/feed 0 1880
AGED ÜYELERİ İLK 500 SANAYİ KURULUŞU LİSTESİNDE https://geridonusumekonomisi.com.tr/aged-uyeleri-ilk-500-sanayi-kurulusu-listesinde.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/aged-uyeleri-ilk-500-sanayi-kurulusu-listesinde.html#respond Sun, 30 Aug 2020 17:56:35 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1862 İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 1968 yılından bu yana aralıksız gerçekleştirdiği ve sektör için en değerli verileri oluşturan "Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasının 2019 yılı sonuçları açıklandı.

The post AGED ÜYELERİ İLK 500 SANAYİ KURULUŞU LİSTESİNDE appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 1968 yılından bu yana aralıksız gerçekleştirdiği ve sektör için en değerli verileri oluşturan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasının 2019 yılı sonuçları açıklandı.

2019 yılında sanayinin zirvesinde 87 milyar 949 milyon lira üretimden satışları ile yine TÜPRAŞ yer aldı. Listede Ford Otomotiv 37 milyar 71 milyon lira üretimden satışlarıyla ikinciliğini, Toyota Otomotiv de 25 milyar 851 milyon lira üretimden satışlarıyla üçüncülüğünü korudu. Sıralamada Oyak Renault da 24 milyar 635 milyon lira üretimden satışlarıyla dördüncü oldu. Böylece ilk dört şirket, 2019 yılında bir önceki senenin sıralamasına göre değişmedi.

Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasında Atık Kâğıt ve Geridönüşümcüler Derneği (AGED)  üyesi kâğıt üretim şirketleri de yer alıyor. AGED üyesi Modern Karton 2 milyar 534 milyon liralık üretimden satış rakamı ile kâğıt üreticileri arasında en üst basamakta yer aldı. Türkiye’nin en büyük sanayi şirketleri arasında 76. sırada yer alan Modern Karton’un yanı sıra Modern Oluklu Mukavva Ambalaj San. şirketi de 110’uncu sırada yer aldı. Kipaş Kağıt İşletmeleri Sanayi ise listede 210’uncu sırada yer buldu. 1 milyar 71 milyon liralık üretimden satış rakamı elde eden Kipaş’ı, Kartonsan takip etti. Kahramanmaraş Ka ğıt San. ve Tic. A.Ş. 727 milyar 435 milyon liralık üretimle 329. sırada yer aldı. 658 milyon liralık üretimden satış rakamı elde eden Kartonsan, 370. sırada bulunuyor. AGED’in en  yeni üyesi Tezol da listede yer buldu. Europap Tezol Kağıt Sanayi 616 milyon 385 bin liralık üretimden satışlarıyla 401. sırada bulunuyor.

KİPAŞ 4 ŞİRKETİ İLE LİSTEDE

 6 ana sektörde; 10 bine yakın istihdamıyla; tekstil, lojistik, çimento, kâğıt, enerji, eğitim alanlarında faaliyet gösteren Kipaş Holding, 2019 yılı İstanbul Sanayi Odasının açıkladığı İSO 500 listesinde bir tanesi ilk yüzde olmak üzere, toplamda 4 şirketi ile yer aldı.

Kipaş Holding’e bağlı şirketlerden Kipaş Mensucat listede; ilk yüze girerek 86. sırada yer aldı. Bu başarısıyla böylece Kipaş Mensucat İşletmeleri A. Ş Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük entegre tekstil üreticisi konumuna ulaştı. Kipaş Kâğıt Sanayi İşletmeleri A.Ş 210 sırada, KÇS Kahramanmaraş Çimento Beton Sanayi ve Madencilik İşletmeleri A.Ş. 306 sırada, Maren Maraş Elektrik Üretim San. ve Tic. A.Ş ise 494. sırada yer aldı.

KİPAŞ’TAN İLK 500 AÇIKLAMASI

 Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı M.Hanefi Öksüz İSO 500 listesi hakkında yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İSO 500 araştırması Türkiye genelinde bütün sanayi tesislerini kapsıyor. Kahramanmaraş olarak burada büyük ilerleme kaydediyoruz.  Hem firmalarımız basamak atlıyorlar, hem sayıları artıyor. Yani Türkiye ortalamasından daha iyi ve daha yüksek bir hızla sanayileşiyoruz. Bu sene ilk 500’de 11 şirketimiz yer alıyor ve baktığımız zaman hem sayı olarak artıyoruz hem basamak olarak ilerliyoruz. Biz Kahramanmaraş sanayicileri olarak inşallah, hem yatırım çeşidimizi artırmamız hem de daha büyük yatırımlara yüzümüzü çevirmemiz lazım. Böylece Kahramanmaraş İSO 500’de daha da fazla, şirket ile temsil edilmiş olur. Kipaş Mensucat geçen sene ilk 100’e giren Kahramanmaraş’ın ilk firmasıydı. Kahramanmaraş’ın sanayicilik tarihine baktığınızda ilk 100’e girmenin hiç kolay olmadığını görürsünüz. Ama biz Kipaş Mensucat olarak geçen sene bunu yakaladık. Bu sene de 86. sıraya yükseldik ve bu da bizim için güzel bir gelişme. Aynı zamanda da Kipaş, entegre tekstil üretiminde Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük şirketi oldu. Bu da tabi bizim için bir gurur kaynağı ama diğer şirketlerimiz de ilerleyişini sürdürdü. Enerji şirketimiz Maren, ilk defa bu sene ilk 500’e girdi. Kâğıt olsun, çimento olsun bunlarda da ilk 500 de yerimizi almış olduk”

The post AGED ÜYELERİ İLK 500 SANAYİ KURULUŞU LİSTESİNDE appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/aged-uyeleri-ilk-500-sanayi-kurulusu-listesinde.html/feed 0 1862
KAĞIT SANAYİİ KORONA VİRÜSÜNE KARŞI KOLLARI SIVADI https://geridonusumekonomisi.com.tr/kagit-sanayii-korona-virusune-karsi-kollari-sivadi.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/kagit-sanayii-korona-virusune-karsi-kollari-sivadi.html#respond Tue, 12 May 2020 07:04:57 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1668 Tüm dünyayı saran Covid-19 pandemisinin yarattığı etkiler ülke ekonomilerini derinden sarstı. Ülkeler arka arkaya destek paketlerini açıklarken Türkiye'de de milli seferberlik ilan edildi. Kağıt sektörü de bu seferberliğe sessiz kalmadı. AGED kağıt toplayıcılarının günlük ihtiyaçlarını karşılamak için "Gıda Kampanyası" başlatırken, kağıt fabrikaları da tıbbi koruyucu malzeme üretimi için kolları sıvadı.

The post KAĞIT SANAYİİ KORONA VİRÜSÜNE KARŞI KOLLARI SIVADI appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

Tüm dünyayı saran Covid-19 pandemisinin yarattığı etkiler ülke ekonomilerini derinden sarstı. Ülkeler arka arkaya destek paketlerini açıklarken Türkiye’de de milli seferberlik ilan edildi. Kağıt sektörü de bu seferberliğe sessiz kalmadı. AGED kağıt toplayıcılarının günlük ihtiyaçlarını karşılamak için “Gıda Kampanyası” başlatırken, kağıt fabrikaları da tıbbi koruyucu malzeme üretimi için kolları sıvadı.

Çin’in Wuhan kentinde başlayıp kısa sürede tüm dünyaya yayılan Korona virüsü (Covid 19) Türkiye’yi de derinden sarsmaya devam ediyor. Sağlık sektörü canla başla bu
pandeminin yayılmasını engellemeye çalışırken teker teker kapanan işyerleri de ekonomik hayatımızı zorlamaya başladı. Mali olarak zor duruma düşen vatandaşlarımıza sahip çıkmak
için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde başlatılan bağış kampanyasına birçok işadamı destek açıklamasında bulundu. Ülkemizin bu pandemiyi en az hasarla atlatması için kağıt sektörü de elinden gelen desteği yapmak için harekete geçti. Sektör maske gibi tıbbi ihtiyaçlar için fabrikalarını açarken AGED de sokak toplayıcıları için bir kampanya başlattı.

Korona virüsü salgınından dolayı dünyada her sektör ve toplumun her kesimi gibi geri dönüşüm sistemi de zor günler
geçiriyor. Bu zorlukta en büyük mağduriyetlerden bir tanesini de günlük gelirlerini kâğıt toplayarak kazanan sokak toplayıcıları yaşıyor. AGED, salgın nedeniyle çoğu yerin kapanmasıyla birlikte karton bulamayan sokak toplayıcılarına
yardım eli uzattı. Dernek, toplayıcıların mağduriyetini bir nebze giderebilmek adına gıda desteği kampanyası başlattı.

AGED’DEN SOKAK TOPLAYICILARINA DESTEK

Ülke içerisinde geri kazanılan 3,2 milyon ton kâğıt olduğunu ve bunun yaklaşık yüzde 20’sinin (600-700 bin ton) sokak toplayıcıları sayesinde ekonomiye kazandırıldığını belirten AGED Genel Müdürü Osman Kaytan, “Biz her zaman sokak toplayıcılarının sektörün önemli bir paydaşı olduğunu ve bir meslek grubu olarak tanınması gerektiğini savunduk. Sokakta faaliyet göstermeleri nedeniyle her türlü riske açık olan
bu kesime özellikle sağlık güvencesi sağlanması gerekiyor.

Toplama yaptıklarında para kazanabilen ve çeşitli nedenlerle toplama yapamadıklarında ise hiçbir geliri olmayan bu insanların bugün toplum yararına yapılan çağrılara uyarak evde kalmaları ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Biz kâğıt sanayiini temsil eden bir dernek olarak zor durumda olan sokak toplayıcılarına yardım etmeyi kendimize vazife edindik. Sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ederek her seferinde göz ardı edilen dezavantajlı bir gruba yardım eli uzatmış olacağız, aynı zamanda da ülkemizin seferber edildiği ‘Evde kal Türkiyem!’ kampanyasına da katkı sunmuş olacağız. Bu kapsamda gücümüz yettiğince yardımlarımızı sürdüreceğiz,” şeklinde açıklamalarda bulundu.

MOPAK’TAN GÖKKUŞAĞI MASKELERİ

Kağıt ve defter üreticisi MOPAK, sosyal medya üzerinden başlattığı ‘Gökkuşağı Projesi’ ile binlerce maske bağışı yapmaya hazırlanıyor.

Tüm dünyayı etkisi altına alan Korona virüsü salgınına karşı Türkiye’de topyekün bir mücadele başlarken kamu kurumları, STK’lar ve özel sektör arasındaki iş birliğine bir yenisi daha eklendi. 94 yıldır matbaa ve kağıt sektöründe faaliyetlerini sürdüren MOPAK, evde kal çağrılarına uyan ve hayallerindeki gökkuşağını çizip paylaşanlar adına maske bağışında bulunacak. Proje kapsamında herkesten hayal güçlerini renklerle buluşturarak kendi gökkuşaklarını çizmelerini ve camlarına asmaları bekleniyor. Projeyle ilgili açıklamalarda bulunan MOPAK Genel Müdürü Ruhi Molay, “Sadece hastalıklar değil mutluluk da bulaşıcıdır felsefesiyle hayata geçirdiğimiz projeyle, virüsün psikolojik etkilerini azaltmayı ve toplumsal bir farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz” dedi.

EREN HOLDİNG’TEN YÜZ BİNLERCE MASKE VE TULUM DESTEĞİ

Korona virüsü mücadelesinde devletin yanında yer alarak büyük ve anlamlı bir sorumluluk üstlenen Eren Holding,
ürettiği maske ve tulumların tamamını devletin ilgili kurumlarının hizmetine sunuyor.

Türkiye Korona virüsü ile ulusal bazda mücadelesini sürdürürken sağlık çalışanları başta olmak üzere devlet kurumlarında büyük miktarda maske ve tulum ihtiyacı olduğu gündeme gelmişti. Küresel salgına yönelik büyük bir sorumluluk örneği sergileyen Eren Holding; devlet birimlerinin ihtiyacı olan maske ve tulum ihtiyaçlarını karşılayabilmek için holding bünyesindeki tekstil fabrikalarını devletin hizmetine sundu.

“Biz Bize Yeteriz Türkiyem” kampanyasına da kayıtsız kalmayan Eren Holding; kampanyaya 6 milyon TL nakdi yardım ve hastanelerin ihtiyaç duyduğu sağlık malzemelerini karşılamak içinde 5 milyon TL tutarında yardım gerçekleştirdi. Holding’in web sitesinden yapılan duyuruda, salgın tehdidinin ortadan kalktığı ana kadar yardımların devam edileceği ifade edildi.

The post KAĞIT SANAYİİ KORONA VİRÜSÜNE KARŞI KOLLARI SIVADI appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/kagit-sanayii-korona-virusune-karsi-kollari-sivadi.html/feed 0 1668
GERİ DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜNDEN “MÜCBİR SEBEP” BAŞVURUSU https://geridonusumekonomisi.com.tr/geri-donusum-sektorunden-mucbir-sebep-basvurusu.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/geri-donusum-sektorunden-mucbir-sebep-basvurusu.html#respond Fri, 08 May 2020 13:28:15 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1624 orona virüsü salgını karşısında farklı sektörlere vergi ödemelerini erteleyendüzenleme getirildi. Zor günler geçiren geri dönüşüm sektörü de “mücbir sebep” düzenlemesinden faydalanmayı talep ediyor.

The post GERİ DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜNDEN “MÜCBİR SEBEP” BAŞVURUSU appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

Korona virüsü salgını karşısında farklı sektörlere vergi ödemelerini erteleyendüzenleme getirildi. Zor günler geçiren geri dönüşüm sektörü de “mücbir sebep” düzenlemesinden faydalanmayı talep ediyor.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Vuhan kentinde ortaya çıkan ve neredeyse her ülkeye yayılan Korona virüsü (COVID19) salgını tüm dünya ekonomilerini etkiledi. Ülkeler farklı tedbirler alarak salgına karşı reel sektörü ayakta tutmaya çalışıyor.

Türkiye de aldığı peş peşe önlemlerle üretim ve hizmet sektörlerine çeşitli destekler sunuyor. Bu kapsamda 24 Mart 2020 tarihli ve 31078 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği” ile bir çok sektöre vergi kolaylığı getirildi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan tebliğ kapsamında perakende, sağlık, mobilya imalatı, otomotiv, ulaşım, turizm, matbaacılık, tekstil gibi birçok sektörde faaliyet gösteren mükelleflerin vergi ödemeleri ertelendi.

Bir çok ülkede stratejik sektör olarak görülen geri dönüşüm sanayicileri de zor günler geçirdiklerini belirterek uygulamadan faydalanmak için harekete geçti. İlgili başvuruları yapan Atık Kağıt Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği (AGED) ve Değerlendirilebilir Atık Malzemeler Sanayicileri Derneği (TÜDAM) birlikte başvuru yaparak “mücbir sebep hali” kapsamına alınmalarını talep etti.

TÜDAM Başkanı
Vedat Kılıç

ZOR GÜNLERE RAĞMEN ÜRETİM SÜRÜYOR

AGED Başkanı Mustafa Saral ve TÜDAM Başkanı Vedat Kılıç tarafından yapılan başvuruda şu açıklamalara yer verildi: “Geri dönüşüm sanayii, tedarikçisi olduğu sektörlerde yaşanan talep daralması ve hatta çoğunun tamamen durması sebebiyle zor günler geçirmektedir. Öte yandan, sanayinin ürettiği ambalajlar gerek ilaç sektörünün ve gerekse gıda sektörünün tedarik zincirlerinde yaşanabilecek aksamaların önlenmesinde hayati öneme sahiptir. Birçok ülkede stratejik sektörler arasında gösterilen
geri dönüşüm sektörü, böyle zor bir zamanda üzerine düşen sorumluluğun bir gereği olarak, toplumdaki bireylere gıda/ ilaç akışının kesintisiz bir biçimde sürdürülmesi için üretim faaliyetlerine devam etmektedir.”

AGED Başkanı Mustafa Saral

DESTEKLERDEN FAYDALANMAYI TALEP EDİYORLAR

Geri dönüşüm sektörünün karşı karşıya kaldığı maliyetlere rağmen üretimden elde edilen ürünlerin satışı noktasında sorun yaşadıklarına dikkat çeken sektör temsilcileri şu hususların altını çizdi: “Sektörümüz bütün bu maliyetlerin yanında bir de süresi belli olmayan bir stok maliyetine katlanmak durumunda kalmakta ve bu sebeple sektörün mali zinciri kırılmaktadır. Bu bağlamda, geri dönüşüm sektörünün üretim faaliyetlerine ara vermeden, ihtiyaç duyduğu hurda ham maddeleri toplaması ve bunlardan ambalaj üretmeye devam etmesi için hem toplama/ayrıştırma yapan kuruluşların (TAT-Toplama Ayırma Tesisleri) hem de sanayi kuruluşlarının (GDT-Geri Dönüşüm Tesisleri) ilgide kayıtlı tebliğ kapsamına alınması ve desteklerden faydalandırılmasını talep ediyoruz.”

KAĞIT SEKTÖRÜ KRİTİK GRUPTA

Oluklu mukavva üreticileri, ambalaj ve temizlik kağıtlarının kritik öneme sahip olduğunu ve bu nedenle üretime devam etmeleri gerektiğinin altını çizerek, faaliyetlerinin kritik grupta yer alması gerektiğini ifade ettiler.

Selüloz ve Kağıt Sanayii Vakfı Başkanı Erdal Sükan da benzer açıklamalar yaparak, kağıt sektörünün “Kritik grupta” olduğuna işaret etti. Sükan şunları söyledi: “Ambalaj ve temizlik kağıtları bu dönemde kritik bir öneme sahip. Sektörümüzde faaliyet gösteren şirketlerin kritik grubuna alınmasında faaliyetlerin aksamadan sürmesi açısından yarar görüyoruz. Teşviklere ulaşmakta zorluklar yaşanıyor. Bu dönemde teşviklerden yararlanmayı kolaylaştırmak gerekiyor. Çeklerin ödenmemesi nedeniyle nakit akışında sıkıntı işaretleri alıyoruz.”

OMÜD Yönetim Kurulu Başkanı
Buğra Sükan

KESİNTİSİZ ÜRETİM

Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği (OMÜD) Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Sükan, Korona virüsüne rağmen gıda, ilaç, temizlik ve tıbbi malzeme gibi önemli ihtiyaçların kesintisiz olarak karşılanmaya devam edilmesi gerektiğini belirterek, “Bizler oluklu mukavva sektörü olarak, bu ürünlerin ambalajlanması, paketlenmesi ve depolanması süreçlerinde faaliyet gösterdiğimiz için fabrikalarımızı açık tutarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Acil ihtiyaçların kesintiye uğramaması için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Sükan şunları söyledi: “Bu süreci, vatandaşlar olarak hassas davranıp üzerimize düşeni yaparak ve devletimizin getirmiş olduğu ekonomik paketler ve almış olduğu önlemler ile atlatacağız. Gelinen noktada, virüsle mücadele ederken diğer taraftan da toplum düzeninin devamlılığının sağlanması çok önemli. Biz sektör olarak, toplumun acil öncelikli ihtiyaçlarının kesintisiz ve sorunsuz bir şekilde karşılanmasını, içinde bulunduğumuz krize karşı yürütülen milli mücadelemizin bir parçası olarak görüyoruz. Korona virüsüne rağmen bu kritik süreçte gıda, ilaç, temizlik ve tıbbi malzeme gibi önemli ihtiyaçların kesintisiz olarak karşılanmaya devam edilmesi gerekiyor. Bizler oluklu mukavva sektörü olarak, bu ürünlerin ambalajlanması, paketlenmesi ve depolanması süreçlerinde faaliyet gösterdiğimiz için fabrikalarımızı açık tutarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Acil ihtiyaçların kesintiye uğramaması için çalışıyoruz.”

The post GERİ DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜNDEN “MÜCBİR SEBEP” BAŞVURUSU appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/geri-donusum-sektorunden-mucbir-sebep-basvurusu.html/feed 0 1624
ÇÖPTE SERVET YATIYOR! https://geridonusumekonomisi.com.tr/copte-servet-yatiyor.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/copte-servet-yatiyor.html#respond Wed, 11 Mar 2020 12:20:01 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1569 9 Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Görkem Akıncı, AGED tarafından yapılan atık karakterizasyonu araştırmasını yürüten ekipte yer alıyor. Akıncı, atık karakterizasyon çalışması konusunda ilgili kurumlara yol gösterici açıklamalarda bulundu.

The post ÇÖPTE SERVET YATIYOR! appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

Her yıl bir servet düzeyinde potansiyel ham maddeyi çöp ile birlikte gömmekte, müteakiben bu işlemin çevresel olumsuz etkileri ile mücadele etmek zorunda kalmakta, değerlendiremediğimiz bu maddeleri satın almak için ülke olarak yine bir servet ödemekteyiz. Bu kısır döngüyü kırmak için az da olsa yürütülen çalışmalar var. Avrupa Birliği standartlarına erişmek şimdilik mümkün olmasa da Türkiye, özellikle geri dönüşüm oranlarını artırmak için son zamanlarda gayret içerisinde. Tabii bu adımlar atılırken de bilimsel çalışmalara dikkat etmek, ortaya çıkan istatistiki verilere bakmak gerekir.

Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’ne göre belediyeler evsel atıkların bertarafıyla ilgili en uygun teknolojiyi seçmek ve uygulamakla yükümlüdür. Katı atık yönetim sistemi çalışmalarına yön vermesi açısından evsel atıkların miktarının, türünün ve niteliğinin bilinmesi büyük önem arz etmekte. Bu amaçla yaz ve kış aylarında birer kez katı atığın fiziksel analizi yapılarak “Katı Atık Karakterizasyon Çalışması” gerçekleştirilmesi gerekir.

Atık Kâğıt Geridönüşüm Sanayicileri Derneği (AGED) de bu önemli alanda çalışmalar yürüttü. Katı Atık Kirlenmesi Araştırma ve Denetimi Türk Milli Komitesi şemsiyesi altında birçok üniversiteden katı atıklar konusunda çalışan bilim insanları AGED için 2018’de bir araştırma gerçekleştirdi. Ankara, Diyarbakır, Gaziantep ve İzmir illerinde yapılan çalışma daha sonra raporlaştırıldı. Böylece bu dört ilin çöp karakterizasyonu bilimsel olarak ortaya konulmuş oldu.

Türkiye’nin en seçkin üniversitelerinde görev alan akademisyenler, 4 ilde saha çalışmalarından elde ettikleri bulguları öncelikle tablolar ve grafikler halinde görselleştirdi. Arkasından bunların istatiksel analizini gerçekleştirdiler. Her bir kent için ortaya konan rakamların, geri dönüşüm konusunda ne anlam ifade ettiği belirlendi. Arkasından da o kentteki depolama alanına giden geri dönüştürülebilir özellikteki malzemelerin ekonomik karşılığı tespit edildi.

Bu çalışma; atıkların türlerine göre ayrıştırılmasını, dolayısıyla geri dönüştürülebilir atıkların miktarının tespit edilmesini sağladı. Bu rapor, Türkiye’nin aslında birçok atık türünü yeniden kullanabilecek potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Yani çöpe atılan kâğıtlar düzenli şekilde toplanabilirse Türkiye’nin atık kâğıt ithalatına ihtiyacı kalmayacağı bu raporla ortaya çıkmış oldu.

KARAKTERİZASYON SÜRDÜRÜLEBİLİR SİSTEMLER SAĞLAR

9 Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Görkem Akıncı, AGED tarafından yapılan atık karakterizasyonu araştırmasını yürüten ekipte yer alıyor. Akıncı, atık karakterizasyon çalışması konusunda ilgili kurumlara yol gösterici açıklamalarda bulundu.

Atık karakterizasyonu nedir?

Atık karakterizasyonu ürettiğimiz, yönetmek sorumluluğunda olduğumuz veya işleyeceğimiz atığı tanımak için yapılan bir araştırmadır. Bu araştırma bilimsel esaslara dayalı olarak yürütülür ve bu sebeple elde edilen neticeler sağlıklı ve güvenilirdir.

Elde edilen veriler nerelerde, nasıl kullanılabilir?

Toplam atık miktarımızı ve bu miktarın orta ve uzun vadedeki değişimini bilmek öncelikle yapılacak yatırımların kapasitesinin belirlenmesi ve bu kapasitenin doğru bir şekilde kademeli olarak sağlanabilmesi yönünden önemli. Gelecek yıl günde 500 ton işleme kapasitesine sahip bir tesisi kurmaya ve tesisin kapasitesini ilk beş yılın sonunda 800 tona çıkarmaya bugünden karar verebilirim; kısacası yatırımın ekonomik boyutunu planlama şansına sahip olurum.

Biyobozunur bileşenlerin analizleri de bize bu atıkların kalitesi hakkında önemli bilgiler veriyor. İçinde yeşil atık (biyobozunur) oranı az olan kesimler veya atığın niteliksiz olduğu durumlar için toplanan atığı kompostlamaya veya biyometanizasyona yönlendirmenin yarar değil zarar getireceğini bilebilir, bu atıkların işlenmesi ve bertarafı için farklı yöntemler seçebiliriz. Burada bir parantez açayım; biliyorsunuz Avrupa Birliği tarafından uygulanan “atığın nihai kullanım kriterleri” (end-of-waste criteria) yakın zamanda ülkemizde de uygulanmaya başlanacak, ATY için zaten mevcut bu kriterler. Hem hurda hem biyobozunur atıklar için sınır değerler var, niteliği uygun olmayan atığı istediğiniz yöntemle işlemeniz/dönüştürmeniz ve piyasaya arz etmeniz mümkün olmayacak. Kapsama uygun olarak atığın özelliklerini iyileştirecek ön işlemler uygulamanız veya farklı yöntemlere ve belki de bazı tür atıklar için doğrudan bertarafa yönelmeniz gerekecek.

Derginin bu edisyonu ve yıllık abonelik için lütfen linki tıklayınız: 

https://geridonusumekonomisi.com.tr/abonelik-formu

The post ÇÖPTE SERVET YATIYOR! appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/copte-servet-yatiyor.html/feed 0 1569
KÂĞIT SANAYİCİLERİ, TOPLAMA SİSTEMİ TEMSİLCİLERİYLE KAHVALTIDA BULUŞTU https://geridonusumekonomisi.com.tr/kagit-sanayicileri-toplama-sistemi-temsilcileriyle-kahvaltida-bulustu.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/kagit-sanayicileri-toplama-sistemi-temsilcileriyle-kahvaltida-bulustu.html#respond Tue, 03 Mar 2020 12:42:03 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1536 Atık Kâğıt Geridönüşüm Sanayicileri Derneği’nin (AGED) düzenlediği Sektörel İstişare Toplantısı, Kozyatağı Hilton Otel’de gerçekleştirildi. Toplama ayırma tesisleri (TAT) ve kâğıt sanayii temsilcilerinin buluştuğu toplantıda sorunlar ve çözüm önerileri dile getirildi.

The post KÂĞIT SANAYİCİLERİ, TOPLAMA SİSTEMİ TEMSİLCİLERİYLE KAHVALTIDA BULUŞTU appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

Atık Kâğıt Geridönüşüm Sanayicileri Derneği’nin (AGED) düzenlediği Sektörel İstişare Toplantısı, Kozyatağı Hilton Otel’de gerçekleştirildi. Toplama ayırma tesisleri (TAT) ve kâğıt sanayii temsilcilerinin buluştuğu toplantıda sorunlar ve çözüm önerileri dile getirildi.

Mevcut ekonomik koşulların yarattığı maliyet artışlarının sektörel yansımalarına değinen Mustafa Saral, toplantıdaki konuşmasında sektörün bileşenlerinin dayanışma içerisinde olması gerektiğine dikkat çekerek, “Böyle kriz dönemlerinde sistemin tüm unsurlarının birbirine ihtiyacı vardır. Bu toplantının amacı birlikte iş yapabilmek, birlikte bir tavır koyabilmek, bu dönemleri birlikte aşabilmek. Geri dönüşüm ve geri kazanım sektörleri olarak bir araya gelip istişare ederek fikir alışverişinde bulunma ihtiyacı doğdu. Dünyada geri dönüşüm sektöründe daha önce hiç yaşamadığımız bir dönemden geçiyoruz. Özellikle Avrupa’da hurda kâğıt fiyatları 90 Eurolardan düşerek bugün sıfırlandı. Hatta bazı ülkelerde eksi bakiye vermeye başladı. Talepte yaşanan daralma, satışları hem hacimsel olarak hem de kârlılık açısından çok aşağılara çekti. Bu durumun üretim tarafında ciddi boyutlarda sıkıntılara yol açacağını öngörüyoruz. Dünyada hurda emtia fiyatları bu haldeyken, toplama ve geri kazanım maliyetleri tam tersine arttı. Toplama sisteminin yaşaması ve her halükârda faaliyetlerine hız kesmeden devam etmesi sektörün gelecekteki büyüme hedefleri açısından büyük önem taşımaktadır,” dedi.

GÖREVİMİZ SİSTEMİN AYAKLARINI OLUŞTURMAK VE SUİSTİMALİ ORTADAN KALDIRMAK

Sıfır Atık Projesi kapsamında yürürlüğe girecek uygulamalarla birlikte sanayicilerin sorumluluklarının yeniden belirlenmesi konusunda etkili ve sürdürülebilir bir sistemin, tüm tarafların istişare halinde olmasıyla sağlanabileceğine vurgu yapan Saral, sözlerine şöyle devam etti: “GEKAP’la toplanan para toplama sistemine aktarılmalı. Avrupa’da hurda kâğıt fiyatlarının sıfır ve eksi değerlerle satılmasına karşın sistemlerin halen etkin bir biçimde toplama yapabilmesinin temel
sebebi GEKAP benzeri fonların toplama sistemine kaynak aktarmasıdır. Öte yandan belediyelerin de denge unsuru olduğu bir yapı kurmak zorundayız. Belediye sözleşmeleri on yıllık yapılmalı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu sözleşmelerin mutlaka bir tarafı olmalıdır. Ancak bu durumda orta ve uzun vadeli programlarımızı buna göre hazırlayabilir ve yatırımlarımızı buna göre yapabiliriz.”

Sorunlarını ve önerilerini dile getiren sanayi, TAT ve GDT temsilcileri, GEKAP’ın toplama sistemlerine aktarılması ve TOBB’da geri dönüşüm meclisi kurulması konularında mutabakata vardı.

The post KÂĞIT SANAYİCİLERİ, TOPLAMA SİSTEMİ TEMSİLCİLERİYLE KAHVALTIDA BULUŞTU appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/kagit-sanayicileri-toplama-sistemi-temsilcileriyle-kahvaltida-bulustu.html/feed 0 1536
Geri Dönüşemeyen Atıklar https://geridonusumekonomisi.com.tr/geri-donusemeyen-atiklar.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/geri-donusemeyen-atiklar.html#respond Mon, 20 Jan 2020 07:54:02 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1516 Atıkları geri dönüşüm kutularına ulaştırmak kadar, o atıkların temiz ve geri dönüştürülebilir olması da önemlidir. Atıkları kutulara atarken içinin boş, temiz ve yağ ile kirlenmemiş olması geri dönüşüme katkı sağlayacaktır.

The post Geri Dönüşemeyen Atıklar appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

Serhan Maden AGED Çevre ve Atık Yönetimi Müdürü

Ülkemizde Sıfır atık bilincinin yaygınlaşması ile birlikte birçok kurum ve kuruluşa sıfır atık kutuları yerleştirilmektedir. Bu kutuların üzerindeki ifadelere göre atıkları ayrı ayrı tasnif ederek atıldığında geri dönüşüme gittiği düşünülmektedir. Bazen bu kutulara atılan geri dönüşebilir olduğu düşünülen atıklar üzerindeki veya içerisindeki bazı kirlilikler vb. durumlardan dolayı diğer atıkların da geri dönüşebilirliğini olumsuz etkilemektedir. Bazı geri dönüştürebilir atıklar ise içerisinde kalan toksik maddeler sebebiyle ayırma tesisi çalışanlarının sağlığını olumsuz etkileyebilmektedir.

Atıkları geri dönüşüm kutularına ulaştırmak kadar, o atıkların temiz ve geri dönüştürülebilir olması da önemlidir. Atıkları kutulara atarken içinin boş, temiz ve yağ ile kirlenmemiş olması geri dönüşüme katkı sağlayacaktır.

GERİ DÖNÜŞÜMCÜLERİN TESİSLERİNE GELMESİNİ İSTEMEDİĞİ ATIKLAR

Çikolata, şeker ve yağ bulaşmış plastik ambalajalar

Çikolata, cips gibi gıdalar çok sık tüketilmekte ve ufak ambalajları üzerinde geri dönüşüm işareti yer aldığı için geri dönüşüm kutularına atılmaktadır. Bu tarz atıklar üzerindeki kirliliği diğer ambalajlara da bulaştırmakta ve geri dönüşüm için birçok atığın yıkamaya gitmesine sebep olmaktadır. Ufak ve geri dönüşümü zor olan bu atıkların kullanımının azaltılması veya temiz olarak bu kutulara atılması gerekmektedir.

Bu şekilde atılan atıkları yıkamak için çok ciddi miktarda su kullanılmaktadır. Ayrıca Türkiye’de çikolata ve cips ambalajlarının geri dönüşümünü yapan firma sayısı çok azdır. Bu firmaların birçoğu üretim artığı olan yanlış baskılı ürünleri almaktadır. Kullanılmış ve içi çikolatalı ürünlerin büyük çoğunluğu çöp depolama veya çimento tesislerine gönderilmektedir. Kirlettiği diğer değerlendirilebilir atıklara verdiği zararlar ise su kirliliği ve karbon emisyon salınımına sebep olmaktadır.

Kahve, kola ve çay için kullanılan karton bardaklar

Tek kullanımlık karton bardaklar içerisinde ince bir plastik ile kaplıdır. Bu plastik kartondan tam olarak ayrılamaması sebebiyle geri dönüşümde istenmeyen bir atık türüne dönüşmektedir. Karton bardaklar geri dönüşüme kabul edilmediği için büyük oranda çöp depolama sahalarına gitmektedir. Karton ve plastik tek kullanımlık atıklar yerine çok kullanımlık alternatifler kullanılmalıdır. Türkiye’de toplama ayırma tesisleri aranarak kullanılmış karton bardaklar var değerlendirmek ister misiniz diye sorulduğunda sadece kullanılmamışları aldıklarını ifade etmektedirler. Üretim artığı olan kağıt bardak fireleri ise yurt dışındaki fabrikalara ihraç edilmektedir.

Mendil, peçete, bebek bezi ve ıslak mendil atıkları

Mendil ve Peçete atıkları genellikle üzerinde yağ, ve insan atıkları ile kirlenmiş olarak toplanmaktadır. Bu atıkların üzerindeki kirlilikler geri dönüşüm sürecinde diğer temiz kağıt atıklara da bulaşarak geri dönüşüm sürecini olumsuz etkilemekte ve proses sularında kirliliğe sebep olmaktadır. Bu tarz atıkların öncelikle kullanılmaması tercih edilmelidir. Kullanılan atıkların ise çöp depolama veya yakma tesislerine gönderilmesi gerekmektedir.

Islak mendiller ve çocuk bezleri ise yapısı gereği hiçbir şekilde geri dönüşememektedir. Depolama sahalarında bile bu atıklar sebebiyle işletme problemleri yaşanmaktadır. Bu atıklar çok sık olarak geri dönüşüm kutularına atılmaktadır. Dünya’da bazı ülkeler bebek bezi vb. atıkları ayrı toplayarak yakma tesislerinde enerjiye dönüştürmektedir.

İtalya’da bazı bölgelerde bebek bezi geri dönüşümü için ayrı toplama sistemleri oluşturulmuştur. Toplanan bebek bezlerinden plastik ve selüloz geri kazanımı sağlanmaktadır. Bu konuda da piyasaya süren yükümlülüğü getirilerek bebek bezi üreticileri geri dönüşümü sağlamakla yükümlü olmalıdır.

Sigara İzmaritleri

Sigara İzmaritleri dünyada yolda yürürken en çok karşılaşılan atıkların başında gelmektedir. Bu konuda kirleten öder prensibi kapsamında sigara üreticilerinin bir sorumluluğu olmaması şaşırtıcıdır. Sigaranın dış kartonu ve poşeti için yükümlülükleri oluşmasına rağmen sigarayı tüketmeye yarayan izmarit kısmı için hiçbir yükümlülüğün olmaması kirleten öder prensibi ile ters düşmektedir.

Brasilia üniversitesinde yapılan bir çalışmada ayrı toplanan izmarit atıklarından 25 tanesi ile 1 sayfa kağıt üretimi sağlanmıştır. Her ne kadar geri dönüşüm için bir umut olsa da bu süreçte oluşan atık
suyun ihtiva ettiği kirlilik de çok önemlidir. Yaşam döngüsü analizi kapsamında bir ürünün ortaya çıkması sürecinde oluşturduğu kirliliğinde hesaplanması büyük önem taşımaktadır.

Birçok atığın geri dönüşemez olduğu düşünülmekte ve bu atıklar yakma veya deponi tesislerine gönderilmektedir. Ancak gelişen teknoloji ve çevresel duyarlılığın artması ile bebek bezleri, karton bardaklar gibi atıkların geri dönüşümü mümkün olabilmektedir. Bu bağlamda önemli olan kısım bu geri dönüşüm sürecinin yaşam döngü analizinin yapılması ve fayda-zarar oranının hesaplanması gerekmektedir.

Geri dönüşemeyen atıkları geri dönüşüm kutularına atılmadığında,

-Geri dönüşüm tesislerindeki işletme problemlerini azalır.

– Diğer dönüşebilen malzemelerde ekonomik değer kaybı oluşmaz.

– Atıklar üzerindeki kirlilik azalması sebebiyle prosesdüreleri kısalır ve doğal kaynaklar daha az tüketilir.

– Geri dönüşüm kutularının boşatılma sıklığı azalır.

Eğer elinizdeki atığın geri dönüşüp dönüşmeyeceği konusunda emin değilseniz o atıkları geri dönüşemeyen atık kutularına atmanız çevre için daha faydalı olacaktır.

The post Geri Dönüşemeyen Atıklar appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/geri-donusemeyen-atiklar.html/feed 0 1516
SIFIR ATIK ACİL EYLEM PLANI ÖNERİSİ https://geridonusumekonomisi.com.tr/sifir-atik-acil-eylem-plani-onerisi.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/sifir-atik-acil-eylem-plani-onerisi.html#respond Mon, 13 Jan 2020 12:24:35 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1503 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın koordinasyonunda ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde geçen yıl hayata geçirilen Sıfır Atık Projesi, bilindiği gibi ülkemizde çok fazla ses getirmiş ve geniş kitlelere ulaşmıştır. Bu konuda ülke çapında yüksek seviyede bir farkındalık ortaya çıkması, sistemin işletilmesi açısından büyük bir fırsat ortaya koymuştur.

The post SIFIR ATIK ACİL EYLEM PLANI ÖNERİSİ appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

Kutay ERTUL
AGED – Endüstriyel ve Dış İlişkiler Müdürü

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın koordinasyonunda ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde geçen yıl hayata geçirilen Sıfır Atık Projesi, bilindiği gibi ülkemizde çok fazla ses getirmiş ve geniş kitlelere ulaşmıştır. Bu konuda ülke çapında yüksek seviyede bir farkındalık ortaya çıkması, sistemin işletilmesi açısından büyük bir fırsat ortaya koymuştur.

Dolayısıyla, vatandaşımızda bir farkındalık ve heves oluşturan bu rüzgârın olumlu yönde değerlendirilmesi ve sistemin bir an önce Sıfır Atık hedefine odaklı olarak radikal kararlarla başlatılması gerekmektedir.

Atıkların yönetimi konusunda en büyük eksiklik olarak, atıkların toplanması aşamasında yapılan denetimlerin yetersizliği görülmektedir. Bu eksikliği gidermek adına, kurulması planlanan Sıfır Atık Vakfı bünyesinde, tüm Türkiye genelinde çalışmaları denetleyecek, uzman kişilerden oluşan geniş bir Denetim Birimi oluşturulmalıdır.

Sistemin işlemesi için en önemli nokta, ekonomik olarak sürdürülebilir olmasının sağlanmasıdır. Bu noktada Sıfır Atık Projesi’ne aktarılacak maddi desteklerin, en verimli şekilde aktarılması sağlanmalıdır. Kurumlara, maddi ve ayni kaynak aktarımları konusunda, herhangi bir eşitsizliğe ve itiraza yer bırakmayacak şekilde detaylı bir hak ediş tanımı yapılmalıdır. Bu noktada, özellikle kaynak aktarımı öncesinde ve sonrasında, kaynakların doğru ve gerçek çalışmalar için kullanıldığını denetleyen bir denetim birimi bu vakıf çatısı altında oluşturulmalıdır.

Yine bu noktada, çevrenin korunması, atık yönetimi ve halkı bu anlamda bilinçlendirmek amacıyla politikalar geliştirmek için kurulacağı belirtilen Sıfır Atık Vakfı’nın çalışma prensiplerini de dikkatli belirlemek gerekmektedir. Çalışma alanı çok geniş olacağından, yapılacak düzenlemeler çok detaylı ve dikkatli ele alınmalıdır.

Bu vakıf, yapısı nedeniyle atık yönetimi sektörünün tamamını kapsamalıdır. Ayrıca Sıfır Atık Sistemi kurulurken yönlendirici olmalı ve konusunda uzman kişilerden oluşan bir kadroya sahip olmalıdır. Burada en önemli konu, sistemin işlerliğinin sağlanması, dolayısıyla sistemin işlemesi için en önemli nokta olan, ekonomik olarak sürdürülebilir olmasının sağlanmasıdır. Bu noktada vakıf bütçesinin, en verimli şekilde sisteme aktarılması sağlanmalıdır.

Sıfır Atık Vakfı Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Taslağı’nın 7. maddesinde vakfın bütçesi ile ilgili detaylar açıklanmıştır: “Vakıf, yıl içinde elde ettiği brüt gelirin en fazla üçte birini mali, idari, hukuki ve bunlara yardımcı işlerde çalışan personel, yönetim ve idame masrafları ile ihtiyatlara; kalan üçte ikisini ise vakfın amaçlarına, bu amaçları gerçekleştirmek için çalışan personele ve mal varlığını artıracak yatırımlara sarf ve tahsis eder.” Bu maddede yapılan bütçe sınırlaması, herhangi bir sınırlama getirmemekte, vakfa çok geniş bir hareket alanı sağlamaktadır. Bu noktada, sisteme aktarılacak miktar net olarak belirtilmeli, herhangi bir şekilde yoruma açık olmamalıdır. Ayrıca tanımlanan gelirlere göre vakfın bütçesi çok yüksek olacağından, üçte birinin sadece mali, idari ve hukuki işlere ayrılması fazla olacaktır. Ayrıca vakfın gelirlerinde Geri Kazanım Katılım Payı’ndan hiç bahsedilmemiştir. Aslında en büyük gelir buradan sağlanacaktır ve bu kanunda bunun belirtilmesi gerekir.

Taslağın 11. maddesinde ise sıfır atık yönetim sistemini kuran işletmeler ile ilgili bir düzenleme yapılmıştır: “Sıfır atık yönetim sistemini kuranlar, türlerine göre kaynağında ayrı biriktirilen atıklar için yerel yönetimlerce verilen katı atık yönetim hizmetlerinden veya tıbbi ve biyobozunur atıklar hariç Bakanlıktan gerekli izin ve lisansa sahip tesis veya işletmelerin atık yönetim hizmetlerinden faydalanır.”

Buna göre işletmelere sistem dahilinde topladıkları atıklardan ekonomik gelir elde etme yolu açılacaktır. Ancak bu madde Sıfır Atık Yönetmeliği’nin 10. Maddesi ile çelişmekte. Söz konusu maddeye bakıldığında, eğer belediye sıfır atık sistemi kurmuşsa, atıkların belediye sistemine verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Buradaki çelişkinin giderilmesi çok önemlidir, zaten Bakanlık yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde, bu konunun farkında olduklarını ve burada bir düzeltme olacağını belittiler. Sonuç olarak, yazımın başında belirttiğim gibi, hazır böyle olumlu bir hava ve vatandaş ilgisi ortaya çıkmışken, zaman kaybetmeden Sıfır Atık Projesi somut adımlarla işler hale getirilmelidir.

The post SIFIR ATIK ACİL EYLEM PLANI ÖNERİSİ appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/sifir-atik-acil-eylem-plani-onerisi.html/feed 0 1503
SOLARIS GÜNEŞ ARABALARININ BÜYÜK BAŞARISI https://geridonusumekonomisi.com.tr/solaris-gunes-arabalarinin-buyuk-basarisi.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/solaris-gunes-arabalarinin-buyuk-basarisi.html#respond Mon, 13 Jan 2020 09:02:23 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1498 AGED'in sponsor olduğu Solaris Güneş Arabaları Ekibi, dünya çapında düzenlenen yarışmalarda ülkemizi başarıyla temsil ediyor.

The post SOLARIS GÜNEŞ ARABALARININ BÜYÜK BAŞARISI appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

AGED’in sponsor olduğu Solaris Güneş Arabaları Ekibi, dünya çapında düzenlenen yarışmalarda ülkemizi başarıyla temsil ediyor.

Solaris Güneş Arabaları Ekibi, 2003 yılında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde akademisyenlerin, yatırımcıların ve öğrencilerin, güneş enerjili araba tasarlama ve üretme fikri etrafında bir araya gelmesiyle oluştu.

Günümüze kadar yurt içi ve yurt dışı olmak üzere World Solar Challenge (Dünya Güneş Arabaları Yarışı), European Solar Challenge (Avrupa Güneş Arabaları Yarışı), Moroccan Solar Challenge (Fas Güneş Arabaları Yarışı), TÜBİTAK Türkiye Güneş Arabaları Yarışı, Albi Güneş Arabaları Yarışı gibi çeşitli yarışlara katılıp dereceler elde etti ve etmeye devam ediyor.

DÜNYANIN EN PRESTİJLİ YARIŞI: WORLD SOLAR CHALLENGE

World Solar Challenge, Avusturalya kıtasında düzenlenen ve dünyanın çeşitli ülkelerinden güneş arabaları ekiplerinin dizayn ve üretim alanlarında rekabet ettiği, dünyanın en prestijli güneş enerjili araba yarışı. Bu yıl 6. güneş arabası S10’u üreten ve bu doğrultuda 13-20 Ekim tarihleri arasında düzenlenen 2019 Bridgestone World Solar Challenge’da Türkiye’yi temsil eden tek Türk ekip olan Solaris Güneş Arabaları Ekibi, dünyanın en prestijli solar mücadelesini dünya sıralamasında 18. olarak tamamladı.

Ekip, yine bu sene katıldığı ikinci yarış olan ve 21-22 Eylül tarihleri arasında düzenlenen 2019 Moroccan Solar Race Challenge’ı (Fas Güneş Arabaları Yarışı) 2. olarak tamamladı.

2019 senesinde tecrübelerine,; 2019 Bridgestone World Solar Challenge Avustralya ve 2019 Moroccan Solar Race Challenge Fas yarışlarındaki başarılarını ekleyen ekip, 2020 yılında da gelecek yarışmalar için koyduğu hedefler doğrultusunda çalışarak Türkiye’yi temsil etmeye devam edecek.

The post SOLARIS GÜNEŞ ARABALARININ BÜYÜK BAŞARISI appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/solaris-gunes-arabalarinin-buyuk-basarisi.html/feed 0 1498
GEKAP’LA TOPLANAN PARA DA DOĞRU AYRIŞTIRILMALI https://geridonusumekonomisi.com.tr/gekapla-toplanan-para-da-dogru-ayristirilmali.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/gekapla-toplanan-para-da-dogru-ayristirilmali.html#respond Wed, 08 Jan 2020 12:47:51 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1481 1988 yılından beri geri dönüşüm sektöründe hizmet veren ERENSAN Geri Dönüşüm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı A. Menaf Akbaş, dergimize mevcut toplama-ayrıştırma ihale sistemleri ve yürürlüğe girmesi beklenen GEKAP'la ilgili değerlendirmelerde bulundu.

The post GEKAP’LA TOPLANAN PARA DA DOĞRU AYRIŞTIRILMALI appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

1988 yılından beri geri dönüşüm sektöründe hizmet veren ERENSAN Geri Dönüşüm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı A. Menaf Akbaş, dergimize mevcut toplama-ayrıştırma ihale sistemleri ve yürürlüğe girmesi beklenen GEKAP’la ilgili değerlendirmelerde bulundu.

ERENSAN ne zaman kuruldu, koşulları nasıldı ve hedefler nelerdi?

1988 yılında şahıs işletmesi olarak babam Sayın Ali Akbaş tarafından, 100 m² alanda hurda ardiyesinin açılmasıyla sektördeki çalışmalarımıza başlandı. 1994 yılına kadar yapılan yatırımlarla Mersin’de ilk kurumsal tesisimiz olan Akbaşlar Kâğıt şirketimiz açılarak Mersin’de ilk kâğıt balyalama presiyle faaliyet alanımız genişlemiştir. Aile şirketi olarak yatırımlarına Antalya ilinde de devam eden, hızla büyüyen yapımız 2012 yılında ortakların ayrılmasıyla sonuçlanarak yeni bir oluşuma gitmiştir. 2012 yılında, Antalya’da toplama ayırma tesisimiz faaliyetine başlamıştır. Sektörel bağlamda Antalya’nın her ilçesine hizmet vermek isteyen firmamız bu amaçla 2013 yılında Manavgat’ta 2400 m² alanda ikinci tesisini açmıştır. 2016 yılında Türkiye’nin modern tesislerinden birini kurmak amacıyla Antalya’nın Altınova semtinde 6276 m²’lik tesisimizin temeli atılmıştır.

2017 yılında, yapımı tamamlanan Antalya’nın ilk modern tesisi Erensan Geri Dönüşüm A.Ş. 120 ton/günlük tam oto
matik presi ve ayrıştırma tesisi kapasitesiyle toplamda 4 belediye ile ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması ve taşınması projesi imzalamıştır. Muratpaşa, Kumluca, Elmalı ve Demre belediyelerinde modern ambalaj atığı toplama aracımızla çalışmalara devam etmekteyiz.

2019 yılında, Erensan Geri Dönüşüm olarak Akdeniz bölgesinde ilk otomatik ambalaj atığı ayrıştırma tesisi kurularak kapasitesi artırılmıştır. Ayrıca 45 adet ambalaj atığı toplama aracıyla Türkiye’deki en fazla ambalaj atığını toplayan lisanslı firmalar arasındadır. Antalya’nın 19 ilçe belediyesine kaliteli hizmet sunmak isteyen firmamız 2019 yılı içerisinde 4 belediyeyle (Kepez, Aksu, Kemer, Finike) daha anlaşarak kapasite artışına gitmiştir. Son anlaştığımız belediyelerle birlikte Antalya ili içerisinde 8 ilçe belediye ile ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması ve taşınması projesi imzalanmıştır.

Erensan Geri Dönüşüm, 2012 yılında Antalya, Akdeniz Sanayi Sitesi’nde 1.000 m2 alanda kuruldu. 2012 yılı içinde Antalya’da faaliyet gösteren çok fazla hepimiz biliyoruz zaten. Atık toplama ve bertaraf konusunda kullanılan her araç, ekipman ve depolama sahası hacimle boyutlandırılır. Ambalaj atıklarının diğer atıklardan ayrı toplanması hacimsel olarak %30 kazanç sağlamaktadır. Bu sokağımızda bulunan 10 konteynerin 7’ye, kentimizde yapılan çöp toplama aracı sefer sayısının 100’den 70’e düşmesi, 10 yıl ömürle planlanan katı atık düzenli depolama sahasının 13 yıl hizmet vermesi anlamını taşımaktadır. Konunun bu yönüyle de değerlendirilmesi önemlidir.

Sıfır Atık Yasası, geri dönüşüm çalışmalarına nasıl katkı sağlayacak? Çalışmalar hakkındaki fikirleriniz nelerdir? Eksiklik gördüğünüz noktalar varsa önerileriniz nelerdir?

Mevcut uygulamada bizim gibi firmalar belediyelerle yaptıkları sözleşmelere ve bakanlıktan aldıkları lisans belgelerine dayanarak ilgili belediyenin ambalaj atıkları yönetim planına göre toplama faaliyetini sürdürmektedir. Organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler ve havalimanları dışında herhangi bir ayrım
gözetilmemektedir. Sıfır Atık yaklaşımı ile ise Sıfır Atık Belgesi alan herhangi bir işletmenin ambalaj atıklarını istediği herhangi bir toplama ve ayırma firmasına satabilir olma durumu gündeme gelmektedir. Bunun Türkçe meali, isteyen atığını istediğine satabilecektir. Bu mevcut sistemin finans dengelerini bozacağı gibi hangi firmanın nerede ne şekilde faaliyet göstereceğinin büyük karışıklığa sebep olacağı açıktır. Bir belediyenin birçok toplama ve ayırma konusunda muhatabı olacağı ve bunun büyük iş yükü yaratacağı aşikardır. Bu hassasiyetin göz önünde bulundurulması şarttır.

EKOLOJİK TEKNOLOJİ İKLİM KRİZİNİN DERİNLEŞMESİNİ ÖNLER

Küresel iklim krizi konusunda sanayicilerin üzerine düşen sorumluluklar nelerdir?

Çevreci yaklaşımdan uzaklaşmadan, döngüsel ekonominin esaslarına sahip çıkarak ekolojik teknolojilerin kullanılması küresel iklim krizinin derinleşmesini kontrol altına almakta fayda sağlayacaktır.

LİSANSLI FİRMALAR GEKAP’TAN PAY ALMALIDIR

Alanınızda yaşanan sıkıntılar nelerdir? İş yapış şekillerinizi kolaylaştıracak düzenlemelere ihtiyacınız var mı?

Geri Kazanım Katılım Payı uygulamasının ortaya koyacağı gelirin toplama ve ayırma firmalarına faaliyetleri oranında katkı sağlaması önümüzdeki süreçte en elzem konudur. Kaynakta ayrı toplama faaliyetleri özellikle konut ağırlıklı alanlarda zarar etmektedir. Bu sebeple desteklenmesi sürdürülebilirlik açısından çok değerlidir. Ambalaj atıklarının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde toplanmasının ve endüstriye ham madde sağlamasının devamlılığı bakımından GEKAP’tan yeterli bir payın lisanslı firmalara ayrılması gerekmektedir. Bir diğer konu ise ambalaj atıklarını toplayabilmek için yatırım yapmak, izin-lisans almak ve sözleşme yapacak belediye bulmak gibi engelleri aşabilsek bile ihalelere takılıp tökezlemekteyiz. Belediyeler için ambalaj atıkları toplama işi hizmet olmaktan çıkıp iyiden iyiye bir kazanç kapısı haline gelmiştir. Bu durum sektörün geleceğini ciddi anlamda tehdit etmektedir.

Mevcut ihale sisteminin temel sıkıntıları nelerdir, belediye ihaleleri ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Sayıştay incelemeleri sonucunda ambalaj atıkları toplama ayırma işinin gelir getiren bir faaliyet olduğu, bu sebeple de belediyelere gelir sağlaması gerektiği düşüncesinden hareketle 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre ihale edilmesi gerektiği görüşü ortaya atılmıştır. Toplama ayırma firması olarak özellikle konut alanlarının yoğun olduğu bölgelerden toplama yapmanın maliyetinin kazancından daha fazla olduğunu yaşayarak görüyoruz. Böyle bir ortamda ihaleler sonucunda astronomik rakamların telaffuz edilmesi ve belediyelere ödenmesi kaynakta ayrı toplama işlemlerini sürdürülebilir olmaktan çıkarmaktadır. Mali dengeler ışığında ortada gerçekten bir kazanç var ise bir kısmının belediyenin kasasına girmesinde mahsur görmüyoruz ancak analizin son derece objektif ve doğru şekilde yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu aşamada toplama ayırma firmalarını da sağduyulu davranmaya davet etmek isteriz.

The post GEKAP’LA TOPLANAN PARA DA DOĞRU AYRIŞTIRILMALI appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/gekapla-toplanan-para-da-dogru-ayristirilmali.html/feed 0 1481
AGED Başkanı Mustafa Saral: GEKAP DESTEKLERİ ATIK İTHALATINI AZALTIR https://geridonusumekonomisi.com.tr/aged-baskani-mustafa-saral-gekap-destekleri-atik-ithalatini-azaltir.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/aged-baskani-mustafa-saral-gekap-destekleri-atik-ithalatini-azaltir.html#respond Thu, 02 Jan 2020 12:10:35 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1475 Son zamanlarda sıkça tartışılan atık ithalatı, yurt içinde toplanabilen geri dönüştürülebilir atıkların sektörün ham madde ihtiyacını karşılamaması gibi sorunları çözebilecek bir uygulamadan söz ediliyor: Geri Kazanım Katılım Payı. AGED Başkanı Mustafa Saral'la, GEKAP'ın toplama sistemlerini nasıl destekleyebileceğini, toplanan gelirden ne şekilde faydalanılabileceğini konuştuk.

The post AGED Başkanı Mustafa Saral: GEKAP DESTEKLERİ ATIK İTHALATINI AZALTIR appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

Son zamanlarda sıkça tartışılan atık ithalatı, yurt içinde toplanabilen geri dönüştürülebilir atıkların sektörün ham madde ihtiyacını karşılamaması gibi sorunları çözebilecek bir uygulamadan söz ediliyor: Geri Kazanım Katılım Payı. AGED Başkanı Mustafa Saral’la, GEKAP’ın toplama sistemlerini nasıl destekleyebileceğini, toplanan gelirden ne şekilde faydalanılabileceğini konuştuk.

Türkiye’de kâğıt sektörünün şu an içinde bulunduğu durum nedir?

Kâğıt sanayii, son yıllarda küresel düzeyde gerçekleşen ticaret savaşlarından oldukça olumsuz etkileniyor. Kullandığımız ham maddenin en büyük ihracatçısı şu anda Avrupa. Avrupa’daki fiyatlar, bu ticaret savaşlarından dolayı hızlı bir şekilde düşmeye başladı ve bugün en kaliteli kâğıt 20 Euro/ ton. Bu durum, bizim üretim gücümüzü ve rekabet şansımızı baltalıyor; çünkü bugün biz bir ton kâğıdı 600 TL’ye alıyoruz, bunun karşılığı yaklaşık 90 Euro/ton. Kâğıdı içeriden ya da dışarıdan almamız durumu değiştirmiyor. Halkalı Kâğıt olarak, maliyetteki en büyük payı ham maddemiz alıyor; ham maddenin, kâğıt üretim maliyetimizin içindeki payı %50-55 bandında seyrediyor. Bu da, ham madde bakımından çok düşük maliyetle kâğıt üreten rakiplerimiz var demektir. Küresel ekonomik daralmanın Türkiye’ye olan etkileriyle birlikte iç piyasadaki daralma da, taleplerin haziran ayından bu yana fazlaca düşmesine neden oldu. Bu talep düşüklüğü, geçen yıl 868 bin tonunu ihraç ettiğimiz 4 milyon tonluk sabit üretim kapasitemizi de sıkıntıya sokuyor çünkü maliyetlerimiz yüksek; enerji fiyatları, işçilik maliyetleri ve diğer kalemler, çoğunlukla da kurdan kaynaklı olarak senkronize bir şekilde yükseliyor. Bu sıkıntılara rağmen üretim yapmazsak ülkedeki sektör tam kapasite çalışamaz, sektörün zarar etmesine neden olur. Bugün 4,3 milyon ton kâğıt üretirken, 2020 yılı itibarıyla 5 milyon ton kâğıt üretebilecek yatırım büyüklüğüne sahip olacağız. İçeriden topladığımız hurda kâğıt miktarı 3,2 milyon tonu geçemedi hiç. 2018 yılında dışarıdan 800 bin ton ithal ederek üretimimizi tamamladık, bu yılki ithalatımız yeni kapasiteyle birlikte 1,1 milyon ton olarak gerçekleşmiş olacak. Sektörümüz yeni yapılan tesisle birlikte kapasitesini ve üretimini yıldan yıla artırmasına rağmen, nominal kapasite olarak bir önceki yılın altında kalacağız.

Sanayinin bileşenleri bu durumu nasıl değerlendiriyor? Neler öngörülüyor ve ortak bir plan var mı?

AGED olarak yürüttüğümüz her çalışmada kâğıt sanayiini temsil ediyor, ortak sıkıntılarımızdan bahsediyor ve ortak taleplerimizi dile getiriyoruz.

SORUMLULUK HANE HALKINDAN BAŞLIYOR

Nedir talepleriniz?

Toplama sistemindeki sözleşmeler on yıllık olmalı, sözleşmenin taraflarından biri Bakanlık, bir diğeri belediye olmalı ve Sıfır Atık Projesi bu sisteme toplama miktarları üzerinden destek olmalı, eşdeğer nüfus üzerinden değil. Biz de o zaman atık ithalatı yapmayız,
ham maddemizi mümkün olduğunca ülkemizden ediniriz. Sokak toplayıcılarından ayrıştırma yapan kuruluşlara kadar, geri dönüşümün bütün müştereklerini destekleyecek bir sistem tasarlanmalı. Atığın toplanmasını destekleyecek, Avrupa’da olduğu gibi, evlerden başlayarak atığın ayrıştırılması, toplanması, dağıtılması gibi süreçlerin yönetimini kapsayacak doğru bir döngü gerekiyor. Avrupa’da bir plastik şişeyi canınızın istediği yere bırakamazsınız, adrese götürmek zorundasınız, bu bir sorumluluk. Hane halkı bir sorumluluk olarak geri dönüştürülebilir atığını doğru bir şekilde sınıflandırarak biriktirecek, belediyesine ya da anlaşmalı firmaya teslim edecek. Sistemin işlemesi için en önemli nokta, ekonomik olarak sürdürülebilir olmasının sağlanmasıdır. Bu noktada Sıfır Atık Projesi’ne aktarılacak maddi desteklerin, en verimli şekilde aktarılması sağlanmalıdır. Bu maddi desteklerin en büyüğü ise, Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) olarak, piyasaya sürenlerden alınacak pay olarak gözükmektedir. Kurumlara, maddi ve ayni kaynak aktarımları konusunda, herhangi bir eşitsizliğe ve itiraza yer bırakmayacak şekilde detaylı bir hak ediş tanımı yapılmalıdır. Dolayısıyla toplama/ayırma ve geri dönüşümü gerçekten yapan firmalara GEKAP ile toplanan fondan destek verilmelidir. Böylece sektör sadece hurda fiyatlarına bağlı olmaktan kurtarılacak ve hurda fiyatları ne olursa olsun Avrupa’daki gibi sistemin kirleten öder prensibi doğrultusunda sistem devam edecektir.

Şu anda nasıl bir sistem var?

Firmalar atığı toplayabilmek için ihaleye giriyor, belediyenin toplamakla yükümlü olduğu atığı toplayabilmek için üstüne para verilmesi gerekiyor şu an. Kâğıt bazında konuşursak da diğer atıklar için söz konusu olduğu gibi evlerden çıkan atık çöpe gidiyor, biz ham maddemizi çöpten geri kazanmaya çalışıyoruz. Bu sistem zaten doğru değil. Adil de değil çünkü atık toplayabilmek için para veren de topluyor, vermeyen de topluyor. Görevliler bunu duyduklarında, “para vermeden atık toplayan işletmenin kapatılması” gibi yersiz yorumlar yapıyorlar. Sağlıklı döngü için bir sistem oluşturulmalı ve belediyenin kendine kaynak aktarabilmek için açtığı atık toplama ihaleleri gibi anlamsız uygulamalar yerine bu sisteme sokak toplayıcılarının da paydaş olacağı bir kaynak aktarılmalı. Bu işin patronu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yerel yönetimler. Atığın toplanması onların yükümlülüğü. Bu kurumlar bir yıllık ihale yapıyor, ihaleyi alan kişi tüm ekipmanını seferber ediyor, harcama yapıyor bu işe. Bir yıl sonra başka biri daha çok para veriyor, ihaleyi alıyor.

Sokak toplayıcıları, kâğıt ithalatı yüzünden para kazanamadıklarını söylüyorlar

Bizim toplama sistemimiz bize yetmiyor. Önümüzdeki yıl da yetmeyecek. İthalatını yapmak zorundayız. Biz de Sıfır Atık Yasası’ndan, sokaktan toplanan kâğıt miktarını 2020 yılında 1,8 milyon artıracak bir sistem bekliyoruz. Bunun için atık toplamanın desteklenmesi gerekir. Hurda ithalatını kısıtlayarak sokak toplayıcılarını desteklemiş olmuyorsunuz. Bugün sokak toplayıcısı işsizlikten ve geçinememekten yakınıyorsa, nedeni sistemdeki çarpıklıktır, sanayi bundan tek başına sorumlu tutulamaz. Biz sıkıntıdayız. Taahhütlerimiz, borçlarımız, yönetmek zorunda olduğumuz yatırımlarımız var. Biz üretmek zorundayız ve maliyetlerimizi Avrupa standartlarına getirmeye ihtiyacımız var. Kaldı ki ihracat yapmadığımız sürece ürettiğimizi tüketen bir iç piyasa da yok. Zaten ithal ettiğimizi katma değerle yine ihraç ediyoruz. Bizim yaptığımız iş, Türkiye’nin yıllardır yapamadığı bir iş. Üretim kapasitemizdeki artışa yetişebilmek için ithal etmeye devam etmek zorundayız. Avrupa’da bile kâğıt %100 toplanıp dönüştürülemiyor. Burada %80’i bile toplansa ihtiyacımızın tamamını karşılayamayacak. Cari açığı kapatabilecek bir ekonomik güç söz konusu. İç piyasanın bizim ihtiyacımızı karşılaması için Türkiye’nin her yıl %5-6 büyümesi lazım. Önümüzdeki yıllarda bu gerçekleşirse, ihracatımız azalsa dahi yatırımlarımıza devam ederiz çünkü Türkiye Kâğıt Sanayii, dünyada hatırı sayılır bir yere gelmek üzere. Belki de Avrupa’nın önde gelen üreticilerinden biri olacağız biz. Türkiye ekonomisi büyürse 6-7 milyon tona kadar çıkabilecek bir kapasite var, sektör büyümeye devam edecek. Bu işe yatırım yapmak isteyen firmalar olduğunu söyleyebilirim. Mesela Hamburger Recycling Kütahya’da yatırım yapmak istiyor. 2020-2021 gibi gerçekleşebilir bu yatırım ve 400-500 ton ilave kapasite anlamına gelir. Özetle; dünyadaki gidişata entegre bir sektör olmak zorundayız.

İTHALAT SAYESİNDE KÂĞIDI 100 EURO/TONA SATABİLİYORSUNUZ

Bu nasıl oluyor?

Hurda kağıt ithalat yapan firmalar, hurda kağıt ithalat yapmayan firmalara karşı kendilerini korumak için iç piyasa fiyatlarını da ithalat fiyatlarına çekiyorlar. Türkiye 800 bin ton civarında ithalat yapıyor, bu yıl 1,1 milyon ton civarına gelecek. Biz dışarıdan 1,1 milyon ton kâğıdı 100 Euro/tona alıyorsak, içeriden 3,2 milyon ton kâğıdı da 100 Euro/ tondan alıyoruz. Bu fiyat, ithalattan dolayı buraya oturuyor. Avrupa ham maddesini ithal etmek zorunda olsaydı, bugün 35 Euro’ya kâğıt kullanamazlardı. İhtiyaçtan fazla olduğu için 35 Euro’ya kullanıyorlar. Biz, ihtiyacımızdan azına ulaşabildiğimiz için 100 Euro’ya kullanıyoruz. Bunun için ısrarla, yine ve yine söylüyorum; sektörün toplama konusunda desteğe ihtiyacı var. Biz, toplama sisteminde bizden para alınmasını istemiyoruz. İhale çarpıklığından kurtulmak istiyoruz ve bu konuda bir an önce tebliğ bekliyoruz.

ÖDÜL/TEŞVİK DEĞİL, YAPTIRIM GEREKİYOR

Kâğıt sanayii olarak, toplama haricinde devletten diğer beklentileriniz neler?

Yurttaşlara, ellerindeki ambalaj konusunda yükümlülük verilmesini istiyoruz. Elinizdeki nesneye ihtiyacınız yoksa o nedir artık? Çöp. Ondan bir an önce kurtulmaya çalışıyorsunuz. Nasıl? Poşete koyup sokağa, oradaki bir çöp toplama noktasına ya da konteynere bırakarak. Sadece ödül/teşvik sistemi konuşuluyor. Hayır. Atığınızı düzgünce ayrıştırmak ve üretime kazandırmak, sizin kişisel olarak topluma ve doğaya karşı sorumluluğunuz. Tüketici olarak nihai kirleticisiniz, doğayı kirletmenizin bir cezası olmalı. Ödül/teşvik, devamlılığını sağlayabileceğiniz bir şey değil, sorun yaptırımla çözülür. İnsanlar olarak, başkalarının hakkını gasp etmememizi sağlayan şey, ne yazık ki yasal sınırlamadır. “Kirleten öder”, çok doğru bir prensip. Kirletmemek, herkese ait olanı temiz tutmak gibi son derece temel bir sorumluluğu yerine getirmeyen, bunun bedelini ödeyecek.

The post AGED Başkanı Mustafa Saral: GEKAP DESTEKLERİ ATIK İTHALATINI AZALTIR appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/aged-baskani-mustafa-saral-gekap-destekleri-atik-ithalatini-azaltir.html/feed 0 1475