Şişecam, sürdürülebilirlikte oyun değiştirici bir Türk buluşu olan Basalia’yı dünyaya yaymayı hedefliyor.

Şişecam, bio-ekonomi alanında önemli bir Türk buluşu olan yeşil ve döngüsel Basalia Teknolojisi’ne yatırım kararı aldı. Şişecam, ilk denemelerinde olumlu sonuçlarını gördüğü teknolojiyi önce kendi tesislerinde pilot olarak deneyecek. Bu denemenin çıktılarını değerlendirdikten sonra, 7CBasalia’nın atıkları katma değere dönüştüren döngüsel iş modelinin tüm dünyaya ulaşabilmesine katkı sağlayacak.

Şişecam Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kırman, “İlk denemelerde başarılı sonuçlar elde edildiğini gördüğümüz ve biyo-ekonomi alanında çığır açıcı olabileceğine inandığımız Basalia Teknolojisi’nin gelişimine ve global ölçekte yayılımına katkı vermek amacıyla bir biyoteknoloji start-up şirketi olan 7CBasalia ile global bir şirket kurmak konusunda mutabakat protokolü imzaladık. Her türlü atığı zararsız maddelere dönüştüren Basalia Teknolojisi’ne yönelik yatırımımızla, bu alandaki araştırma-geliştirme çalışmalarını destekleyeceğiz. Ayrıca sürdürülebilirlik hedeflerimizle örtüşen bu teknolojiyi önce Şişecam bünyesinde pilot olarak uygulayıp sonuçlarını daha büyük ölçekte deneyimledikten sonra, uluslararası platformlarda yayılımına da önemli ölçüde katkı sağlayacağız. Bugün 14 ülkede üretim faaliyeti gösteren, katma değerli ürünleriyle 150 ülkeye ulaşan Şişecam, en sürdürülebilir malzeme olan camda Türk sanayisinin başlangıç noktası ve global temsilcisidir. Şişecam, bu yeni yatırımıyla, sürdürülebilirliğe büyük katkı sağlayacağına inandığı Basalia Teknolojisi’nin global yayılımında da etkin bir rol oynayacaktır.” dedi.

Atıkları Zararsız Hale Getiriyor

Basalia Teknolojisi’nin geliştiricisi ve 7CBasalia’nın kurucularından Ahmet Başal ise “Bu inovatif sistem, atıkları çevresel bir sorun olmaktan çıkartıp, çevre dostu katma değerli ürünler hâline dönüştürüyor. Basalia Teknolojisi sayesinde atık sular tekrar kullanılabilir hâle gelirken, organik atıklarla birleşen katı atıklar ise önce zararsızlaştırılıyor. Ardından da bu atıklar aracılığıyla çevreye dost bir enerji kaynağı olan hidrojen gazı elde edilebiliyor. Basalia, atık sorunu olan şirketlere yönelik çözümler sunarken, topyekûn şehir ve ülke yönetimleri için de yeşil şehir çözümleri üretiyor. Türkiye’de kurumsal Ar-Ge faaliyetlerinin öncülerinden olan Şişecam’ın teknoloji geliştirme alanındaki güçlü know-how ve kabiliyeti ile projenin daha da geliştirilmesinde çok önemli rol oynayacağını düşünüyorum. Dünyada 14 ülkede üretim faaliyeti gösteren, ürünleriyle 150 ülkeye ulaşan Şişecam’ın geniş küresel ayak izininde katkılarıyla, bu benzersiz inovasyonun dünyada hak ettiği hızda yayılacağına yürekten inanıyorum.”dedi.

The post Şişecam, Basalia’ya Yatırım Yapıyor appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

Dünya Bankası’nın Uluslararası Finans Kurumunun (International Finance Corporation) çeşitli endüstriyel sektörlerin karşılaştığı fırsatları ve zorlukları inceleyen üç makalesinden ikisinin konusu camdı.

International Finance Corporation’un raporuna göre cam üreticileri, karbon emisyonlarını azaltmak için karbon yakalama gibi teknolojileri araştırıyor. Yeşil hidrojen ve yeşil elektrik gibi karbon nötr enerji kaynaklarının kullanımına yönelik araştırmalar da devam etmekte. Bu çalışmalardan biri olan “geleceğin fırını” 2022’ye kadar tamamlanacak. Avrupa Cam Ambalaj Federasyonu FEVE’ye göre yüzde 80 yeşil elektrikle çalışan büyük ölçekli hibrit elektrikli fırın, emisyonları düşürecek. Bunun dışında Alman cam üreticileri, hidrojeni cam eritmek için yakıt olarak kullanmak için Almanya cam endüstrisinin merkezi kuruluşu olan BV Glas ile birlikte çalışıyor.

Cam üreticileri yeniden tasarım yoluyla üretim ve kullanımın çevresel etkisini de azaltmaya çalışıyor. Rapor bu kapsamda örnek olarak Şişecam’ın üretimine dikkat çekiyor. Şişecam, sadece bir konteynerin tasarımını değiştirerek sera gazı emisyonlarını tek şişe tipinde yüzde 14 oranında azalttı. Bu daha hafif ambalaj, nakliyeyle ilgili maliyetleri ve emisyonları azaltarak bu şişeleri kullanan diğer endüstriler için bir fırsat olabilir.

The post Dünya Bankası’ndan Cam Raporu appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

Alman cam üreticisi Gerresheimer, hibrit teknolojisi ile geleneksel teknolojiden daha fazla CO2 tasarrufu sağlayacak bir cam eritme fırını kurmayı planlıyor. Şirket, bu öncü yenilikçi proje için Alman Federal Çevre Bakanlığına bir fon başvurusunda bulundu. Projeden sorumlu Üretim ve Teknoloji Müdürü Jörg Buchmayer, “Bu yenilikçi teknoloji ile sürdürülebilirlik ve emisyonların önlenmesi açısından yeni standartlar belirleyeceğiz. Bu sürdürülebilir fırın teknolojisini cam eritme işlemi için yeşil enerji ile birlikte kullanarak, üretimdeki CO2 emisyonlarını yılda yaklaşık 25.000 ton azaltacağız.” dedi.

The post Alman Şirket Cam Üretiminde CO2’yi Azaltacak appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

ABD Çevre Koruma Ajansı’na göre ABD’deki tüketiciler tarafından kullanılan 12.250.000 tonluk cam ambalajların yalnızca 3.060.000 tonu geri dönüştürüldü. Ajans, 1960’lardan bu yana kademeli olarak arttıktan sonra, geri dönüştürülen cam miktarının son on yılda durgunlaştığına dikkat çekti.

Geri dönüştürülmeyen cama ne olduğunu da soran Çevre Ajansı, 2018’de 1.640.000 ton cam ambalajın enerji üretmek için yakıldığını belirtiyor. Ancak çoğu yani 7.550.000 tonluk ambalaj ise çöp alanlarına gömüldü.

Avrupa Konteyner Cam Federasyonu- na göre Avrupa’da çoğu ülke, camlarının yüzde 60 ila 80’ini geri dönüştürüyor. İsveç ve Danimarka gibi birkaç ülke camlarının yüzde 90’ından fazlasını geri dönüştürüyor.

The post ABD’de Cam Geri Dönüşümü Durgunlaştı appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

British Glass, cam içecek şişelerinin İngiltere’de önerilen Depozito İade Planı’nın (DRS) bir parçası olmasına karşı olduğunu bir kez daha dile getirdi.

British Glass, hükümetlerin DRS’ye önerdiği cam içecek ambalajlarının dahil edilmesinin plastik ambalajlarda bir artışa yol açacağı ve sektörün camları, şişe ve kavanozlara geri dönüştürme kabiliyetini sınırlayacağına dair endişelerini açıkladı

British Glass yöneticisi Nick Kirk, British Glass’ın DRS’nin uygulanmasına karşı çıkmadığını, ancak bunun cam içecek ambalajı için “yanlış çözüm” olduğu konusunda ısrar ettiğini söyledi.

Kirk, “Cam geri dönüşümünü iyileştirmek için halihazırda bir çözümümüz var. Cam ambalajı geri dönüşümünde, camın dahil edilmesiyle pahalı ve zararlı hale gelebilecek DRS yerine, genişletilmiş üretici sorumluluğu altında kaynağında daha fazla camın toplanacağını düşünüyoruz. Bu, cam ambalaj için gerçekten döngüsel bir ekonomi yaratacaktır.” dedi.

The post British Glass Depozito Sistemine İtiraz Ediyor appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

%100 geri dönüştürülmüş cam ürünlerinden oluşan cam ev eşyası koleksiyonu Aware, karbon ayak izini ve endüstriyel atık miktarını azaltırken sürdürülebilirliği estetik ve stil ile bir araya getiriyor.

85 yıldır birçok ilki tüketicisiyle buluşturan Paşabahçe; çevresel sorumluluk bilinci, ileri üretim kabiliyeti ve inovasyon gücünü bir araya getirerek %100 geri dönüştürülmüş cam ürünlerinden oluşan cam ev eşyası koleksiyonu Aware’i cam tutkunları ile buluşturmaya hazırlanıyor. Yeni koleksiyonda sürdürülebilirlik, estetik ve stil ile buluşturuluyor.

Paşabahçe, çevre dostu Aware Collection ile, daha önce en az bir kez kullanılmış camları toplayıp geri dönüştürerek doğanın korunmasına katkıda bulunuyor. Yeni ham madde ihtiyacını ortadan kaldıran Paşabahçe, bu yolla döngüsel ekonomiye destek olurken, karbon ayak izini ve endüstriyel atık miktarını da azaltıyor.

The post Kullanılmış Cam Ürünler Yeniden Hayat Buluyor appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

Kanada’da 2011 yılından beri dönüştürülüp toz haline getirilen camlar, çimentoyla karıştırılarak kaldırımlarda kullanılıyor. Ancak cam şişeler ilk kez bir köprünün yapımında kullanıldı.

Montreal’de yer alan Nun’s Island’da yapılan köprü için 70 bin cam şişe geri dönüştürüldü. Köprü yapımında, kaldırımlara benzer şekilde, güçlü bir yapı elde etmek için camlar toz haline getirildi ve çimento ile karıştırıldı.

Bu tür bir yapı fikri ilk kez, projenin baş tasarımcısı ve mühendisi Étienne Cantin Bellemare’nin ‘Yeni Ultra Yüksek Performanslı Cam Betonu’ araştırmasıyla başladı. Araştırmadan üç yıl sonra ise bu çalışma bir köprüde uygulanmaya başlandı.

Köprünün yaklaşık yüzde 10’u geri dönüştürülmüş camdan yapılacak. Bu uygulama, yalnızca çevre için faydalı olmakla kalmıyor, şişelerin kullanılması aynı zamanda köprüyü de güçlendiriyor.

Bellemare yaptığı açıklamada, “Cam tozu kullanılması betonun donmaya ve çözülmeye karşı dayanıklılığını artıracaktır. Kanada gibi bir ülkede ise bu son derece önemli. Bu şekilde beton da biraz daha güçlü olacak.” diyor. Önümüzdeki yıl aynı yöntem kullanılarak ikinci bir köprünün yapımına başlanacak. ■

The post Köprüyü Yaparken Cam Şişe Kullandılar appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

Ciner Grubu CEO’su Gürsel Usta, Bozüyük’te 3. fırının 2021 sonunda üretime geçmesini planladıklarını; Belçika, İngiltere, ABD, Slovenya’da da yatırımları olacağını söyledi.

Ciner Grubu CEO’su ve Kazan Soda Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Usta, Türkiye pazarının yüzde 60’ına maden suyu şişesi ürettiklerini toplamda da yüzde 22 pazar payına sahip olduklarını belirterek, “Maden suyunda artış yüzde 30 olurken genelde sektör bazında yüzde 20’ler civarında bir artış oldu. Bunun bir kısmı ihracat kaynaklı oldu. Özetle, pandemi dönemi, cam ambalaj sektörünün geliştiği bir dönem oldu.” dedi.

Şişe hafifletme teknolojisiyle alıcıların da avantaj yakaladığını vurgulayan Usta, “Kurduğumuz cam ambalaj tesisleri, 2 tane fırın; Türkiye pazarında yüzde 22’lik paya sahip ancak dünyada açık ara en iyi tesislerden bir tanesi. Bağımsız bir kuruluş olan American Glass Research tarafından da dünyadaki en iyi üretim tesislerinden biri olarak seçildi. Biz ekibimizle şu anda dünyada 200 gram üretilen alkollü içecek şişesini 180 gram olarak üretebilen ilk ve tek firmayız.

Yani yaptığımız hafifletme ile 40 bin ton şişe daha üretmiş olduk. Bunun ciddi çevresel etkileri var. Bizim Avrupa’da yaptığımız herhangi bir tesiste 1 milyar şişe ürettiğimizde, hafifletmeyle üretimin yaratacağı karbondioksit etkisi 6 milyon 700 bin kg civarında azalıyor. 100 km civarında bir alana dağıtım yapıyorsanız 7 milyon kg karbon salınımını da azaltmış oluyorsunuz. Alıcılar açısından, ton bazında bir alım söz konusu ise yüzde 10 daha fazla şişe almış oluyor. Aynı zamanda daha hafif şişelerle nakliye yaptığı zaman daha fazla mal yükleyebiliyor.” dedi.

YURTDIŞINDA YENİ YATIRIMLAR OLACAK

Yeni yatırımlardan bahseden Usta, “Bozüyük’te tesis kurduk. Bozüyük’te bir yatırım daha yapacağız. Bunun dışında Belçika, İngiltere, ABD, Slovenya’da yatırımlarımız olacak.” dedi.

“ŞİŞECAM İLE AMERİKA’DA 5,4 MİLYON TONLUK ÜRETİM YAPACAĞIZ”

Usta, “Üretime başladıktan sonra 10 yıl içerisinde dünyanın en büyük üreticisi olduk. Türkiye tarafında hem Eti Soda hem de Kazan Soda’da toplam 4,4 milyonluk kapasitemiz var. Bunu 4,7 milyon tona çıkardık. Yapacağımız yatırımlarla önümüzdeki seneden sonra 500 bin ton civarında artacak. ABD’de 2 buçuk milyon ton üretimimiz var. 1 milyon tonluk genişletme yatırımımız var. Ayrıca, solüsyon madenciliğinde ABD’de yeni yatırım planlıyoruz. Ortaklarımızdan biri olan Şişecam ile Amerika’da 5,4 milyon tonluk bir üretim yapacağız.” şeklinde konuştu.

The post Hafif Cam Üreterek Çevreye Katkı Sağlıyorlar appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.