KÂĞIT GERİ DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜNDE YAŞANAN SORUNLARIN KAYNAĞI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

10 Nisan 2020
YAZI: AGED Genel Müdürü Osman KAYTAN

2020’nin ilk aylarında dünyada geri dönüşüm sektörü, Çin ile ABD arasında
yaşanan ticaret savaşı dolayısıyla talepte yaşanan daralma ve arzda yaşanan fazla nedeniyle zor günler geçiriyor.
Türkiye kâğıt sanayii tıpkı geri dönüşümün bütün paydaşları gibi uluslararası piyasalarda yaşanan bu gelişmelerden olumsuz olarak etkilenmektedir.

Yaşanan olumsuzluklara rağmen, kâğıt sanayii 2,25 milyar Dolar ihracatla dünyadaki kâğıdın yaklaşık %1,5’ini üretmektedir. Aktif büyüklüğü yaklaşık 10 milyar Dolar olan Türkiye kâğıt geri dönüşüm sanayii büyük bir istihdam kapısıdır. 2019 itibarıyla üretim kapasitesi 4,2 milyon ton iken yeni yatırımların devreye girmesiyle kapasitemiz 2023’te 6 milyon
tona ulaşacaktır. Bugüne kadar sektörün büyüme hızı, ülkemizin büyüme hızının önünde seyretmiştir. Eğer doğru politikalarla desteklenirse yeni yatırımlarla büyümeye devam edecektir.

ÇİN’İN DÜNYA GERİ DÖNÜŞÜM PİYASALARINA ETKİSİ

Dünyada dönüşebilen atıkların geri kazanımı konusunda yaşanan gelişmeleri anlamadan Türkiye’de yaşanan sorunları anlamak mümkün değildir. Bugün Batı dünyasında geri dönüşüm krizi yaşanmaktadır. Bu krizin nasıl oluştuğuna kısaca bakalım:

• 1992’den beri 106 milyon ton plastik atık ithal eden Çin’de özellikle Plastik
Çin (Plastic China) belgeselinin etkisiyle, temelde plastik kirliliği üzerinden oluşan kamuoyu tepkisi nedeniyle bütün hurda alımlarını disipline etmek zorunluluğu doğdu. Bu bağlamda Çin, 2013’te önce Yeşil Çit ve 2018’de Milli Kılıç politikasıyla ayrıştırılmadan ülkeye giren atıklara sıkı gümrük kontrolleri getirdi.

• Çin’in azalan hurda kâğıt alımından dolayı Çin iç piyasasında çok sayıda
kâğıt fabrikası kapanmak durumunda kaldı. Kalanlar da çok yüksek fiyatlara temin ettikleri hurda ile üretim yapmak zorundalar. Bugün artık Çin, mamul kâğıt pazarı haline getirmiştir.

• Çin’in hurda alımlarını sınırlamasına rağmen, Batı dünyasında geri kazanım sistemleri, dönüşebilen atıkları toplamaya devam etmektedir. Çin’e hurda satışında yaşanan büyük düşüşten dolayı, çok büyük hacimlerde arz fazlası vardır.

• 26 Temmuz 2019 tarihli EUWID kâğıt haber portalındaki bir haberde, İtalyan CONAI (Atık Geri Kazanım Konsorsiyumu) altında faaliyet gösteren
kâğıt toplama birimi COMEICO’nun 1 Euro’ya kâğıt sattığına dair haber yer
almaktadır.

• Yine EUWID portalından alınmış yandaki 17 Aralık 2019 tarihli haberde, COMEICO’nun elindeki kâğıdın %60’ının satılmadığı ve artık negatif fiyatların oluştuğuna dair haber yer almaktadır.

İTALYA’NIN GERİ DÖNÜŞÜM KAĞIT PAZARINDAKİ NEGATİF FİYATLAR

17 Ara 2019-İtalya’da karışık kağıt fiyatları azalmaktadır. Geri dönüşüm
kağıt tedarikçileri satış pazarı olmamasından şikayet etmekte ve fiyatların yeni yılda da düşmeye devam edeceğinden endişe duymakta.

İtalya geri dönüşüm kağıt pazarı eşik seviyesini geçerek negatif fiyatlara ulaştı. Pazardaki taraflar birçok karışık kağıt (1.02) fiyatının 0 Euro’nun altına düştüğünü belirtmektedir. Arz çok fazla ve halihazırda fabrikaların stokları aşırı miktarda doludur.

Satış pazarlarının bulunmayışı ticaret yapanlar için fiyattan daha büyük
bir sorun oluşturuyordu. Uzmanlar özellikle karışık kağıdın satılmasının
çok daha zor olduğunu ifade etmiştir. Belediyelerden aldığı geri dönüşüm kağıtları düzenli olarak yaptığı açık artırma ile satan Comeico tarafından 4 Aralık’ta yapılan son geri dönüşüm kağıt açık artırmasının sonucu arz fazlasını açık bir şekilde yansıtmaktadır. Açık artırmada yer alan 182.000 ton karışık kağıdın %’60’a karşılık gelen 110.000 tonluk kısmı alıcı bulmamıştır. Bahse konu miktardaki kağıt için negatif fiyatlarda alım yapılabilecekken dahi herhangi bir teklif yapılmamıştır.

Comeico’da karışık kağıdın %60’ı satılmamıştır

• Aşağıda İspanya’da son bir yıldır (TSE) EN643 1.04 Market Oluklu dediğimiz hurda kâğıtta oluşan fiyatlar verilmiştir. 2019 Şubat’ta 35 Euro/ton olan fiyatlar bugün 5-10 Euro/ton arasındadır. Tam bir yıl önce 30-40 Euro olan fiyatlar bir yıl içerisinde %78 oranında değer kaybetmiştir.

• Yine İspanya’da EN643 1.01 kodlu karışık kâğıt -5 ile -10 Euro/ton arası alıcı bulmaktadır. Son bir yıldaki düşüş oranı %250’dir.

• Almanya’da EN643 1.04 market oluklu hurda kâğıt 20-25 Euro/ton arası alıcı bulmaktadır.Son bir yılda yaşanan fiyat düşüşü %74,3’tür.

• İngiltere’de EN643 1.05 kodlu oluklu mukavva hurdası 15-25 Pound/tondur. Son bir yılda yaşanan fiyat düşüş oranı %74,2’dir.

• Özetle, bugün, gerek Çin’in politikaları sonucu oluşan hurda bolluğundan
dolayı gerekse dünya ekonomisindeki yavaşlamadan dolayı hurda emtia fiyatları çakılmıştır. Avrupalı kâğıt sanayicisi ham madde maliyetlerini neredeyse sıfırlamış durumdadır. Bununla birlikte, geri kazanım sistemleri Avrupa’da hurda emtia toplamaya devam edebilmektedir. Bu da ancak toplama sisteminin KİRLETEN ÖDER dediğimiz hukuk prensibine dayanır. Peki, kirleten öder hukuk ilkesi nedir?

KİRLETEN ÖDER İLKESİ

• Kirleten öder ilkesi, çevre hukukunun ortaya çıkış itibarıyla ilk ilkesidir.

• Kirleten öder ilkesi genel olarak çevresel zararlara neden olan kişilere, sebep oldukları zararların ve bu zararla mücadelenin bedelinin ödettirilmesini amaçlamaktadır.

• Kirleten öder ilkesi, çevresel kirlenmeden kimin sorumlu tutulacağını ve bu sorumluluğun nasıl gerçekleştirileceğini
açıklamaya çalışır.

• Kirletenlere ödettirme fikri, çıkışı itibarıyla ekonomik nitelik taşıyor olsa da, zamanla hukuki bir ilke haline gelmiştir.

• Piyasaya ambalajlı ürün sürenleri ve ithalatçıları KİRLETEN olarak tanımlayan Çevre Kanunu’nda da bu durum şu şekilde tarif edilmiştir:


Çevre Kanunu
ALTINCI BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Kirletenin sorumluluğu:

Madde 28 – (Değişik: 3/3/1988 – 3416/8.md.) Çevreyi kirletenler ve çevreye zarar verenler sebep oldukları kirlenme ve bozulmadan doğan zararlardan dolayı kusur şartı aranmaksızın sorumludurlar. Kirletenin, meydana gelen zararlardan ötürü genel hükümlere göre de tazminat sorumluluğu saklıdır.

(Ek fıkra:29/11/2018-7153/7 md.) Atıkların kaynağında ayrı biriktirilmesi ve
toplanması amacıyla sıfır atık yönetim sistemini kuran ve uygulayan belediyelere, il özel idarelerine, kurum, kuruluş ve işletmelere Bakanlıkça teşvik uygulaması yapılır. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir.

Bu şekilde üreticiler, ürünlerini yaşam döngüsü çevresel etkilerini en aza indirecek şekilde tasarlarken sorumluluklarını kabul ederler. Böylece tasarım aşamasından başlayarak ürünlerinin çevresel etkileri için yasal ve ekonomik sorumluluk üstlenirler.


AB çevre politikalarının genel karakteristiğine bakıldığında çevre kirliliğini önceden önleme, kirletenin bedelini ödediği bir anlayışı yansıtmaktadır.


TÜRKİYE’DEKİ DURUM: İHRACAT ODAKLI BÜYÜME


• Türkiye’de kâğıt sanayii ihracat odaklı büyümektedir. 2023’te ulaşılacak 6
milyon ton üretim kapasitesi iç piyasa ihtiyacının oldukça üzerindedir.

• 5-7 kat arası katma değer üreten sektörün ham madde ihtiyacını yurt içinden karşılaması mümkün değildir. Ülke içinde geri kazanılan hurda kâğıt miktarı yaklaşık 3,2 milyon tondur. Bu bile mevcut durumda ihtiyaç duyduğumuz 4,2 milyon tonun gerisindedir.


• Türkiye kâğıt sanayicisi dünyadaki en pahalı hurda kâğıt ile üretim yapmaya çalışmaktadır. Kâğıt sanayii dünya ile entegre bir sektördür ve hurda fiyatları ülkemizde de Avrupa’da olduğu gibi düşmeye devam etmektedir.

• Kâğıt sanayii olarak mamul ihracatımız her zaman hurda kâğıt ithalatımızdan yüksek olmuştur.

• Önceliğimiz ham maddemizi yurt içinden temin etmektedir. Aşağıdaki tabloda yurt içi ve yurt dışı hurda kâğıt alım tonajları verilmiştir.

ÜLKEMİZDEKİ SORUNLAR VE ÇÖZÜM YOLLARI

Türkiye’de dönüşebilen (recyclable) atıkların toplanması yani geri kazanımı konusunda yaşanan sorunları ve çözüm yollarını üç ana başlık altında inceleyebiliriz.

  1. Mevcut durum
  2. GEKAP ve Sıfır Atık ile değişmekte olan durum
  3. Sonuç ve Öneriler
  1. MEVCUT DURUM:

• Bu tablo Türkiye’de bugüne kadar süregelen geri kazanım sistemini özetlemektedir. Bu sistemin en büyük eksikliği, çıkarılmış yasa ve yönetmeliklerin sahadaki uygulamalarının yeterince denetlenmemiş olmasıdır. Aslında bu yargı bütün yasa ve yönetmelikler için en temel sorunlardan birini teşkil etmektedir.

2005-2019 ARASI TÜRKİYE’DE AMBALAJ ATIĞI TOPLAMA SİSTEMİ
FİNANSAL DESTEK SİSTEMİ

• Yetkilendirilmiş 4 kuruluşun toplam cirosu takriben 150 milyon TL’dir. Bu
tutar piyasaya ambalajlı ürün süren şirketlerin kirleten öder prensibine dayalı olarak tahsil edilmektedir. Tutarın bir kısmı lisanslı toplama ayırma tesisleri (TAT) üzerinden ayni olarak belediyelere makine ekipman desteği ile verilmekte ve tutarın büyük bölümü yaklaşık 500 adet TAT firmasına nakdi destek olarak verilmektedir. Bu sistem, temelde Almanya Yeşil Nokta (Grüne Punkt) sisteminin 2005 yılından bu yana Türkiye’de uygulanmasına dayanmaktadır.

• Bu sistem yine denetim eksikliğinden dolayı konutlardan toplama yapmakta başarısız olmuştur. Ekonomik değeri olan evsel atıklar çöp konteynırlarına girmiş, bu da sokak toplayıcıları ya da çekçekçi tabir edilen bir meslek kolunun oluşmasına yol açmıştır.

  1. GEKAP VE SIFIR ATIK İLE
    DEĞİŞMEKTE OLAN DURUM

• Almanya dünyada en iyi geri dönüşüm oranlarına sahip ülke. Ardından
çok uzakta olmayan Avusturya geliyor. Üçüncü sırada Güney Kore var. Bu ülkeler, evsel atıkların yaklaşık %56’sını geri kazanıp dönüştürüyor. Türkiye’de bu oran %9. Sıfır Atık Projesi’nin hedeflerinden biri bu oranı çok kısa sürede, 2023’e kadar %35’e kadar yükseltmek.

• Bu yüksek oranların yakalanmasını sağlayacak en önemli ortak unsur geri
dönüşüm sisteminin finansal açıdan desteklenip teşviklerin verilmesi. Aslında her sorunun olduğu gibi, Türkiye’de düşük geri kazanım oranlarının da sebebi yetersiz finansman ama yakında uygulanacak depozito sistemi ve Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) gibi yeni
finansman modelleriyle bu sorun ortadan kalkacak. Bu noktada ikinci önemli soru(n) finansmanın nasıl dağıtılacağı, hak edişlerin verilme kriterleridir.

• Aşağıdaki tabloda Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) uygulaması sonrası
finansal destek sistemi görülmektedir.

• Bu sistemde, 31 Aralık 2019 itibarıyla yayımlanan GEKAP
yönetmeliğinin, işin daha çok finansman temini üzerinde
odaklandığını ama elde edilecek fonun nereye, hangi kriterlerle aktarılacağının henüz belli olmadığını görüyoruz.

• İlk maddede söz edilen ve 4 yetkilendirilmiş kuruluş
üzerinden devam eden sistemde ciro takriben 150 milyon
TL kadarken, GEKAP ile elde edilecek gelir 10 MİLYAR
TL’yi geçecektir.

GERİ KAZANIM KATILIM PAYI UYGULAMASI SONRASI
FİNANSAL DESTEK SİSTEMİ