“KORONA VİRÜSÜ ATIK SULARDAN BULAŞABİLİR”

24 Ağustos 2020

Çevre Mühendisleri Odası’nın hazırladığı Su ve Atık Su Yönetiminde Covid 19 Etkisi Değerlendirmesi’ne göre, virüs atık sularda canlılığını birkaç saatten birkaç güne kadar sürdürebiliyor.

Water sample. Gloved hand into the water collecting tube. Analysis of water purity, environment, ecology – concept. Water testing for infections, harmful emissions

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi tarafından, Covid19 salgınını su ve atık sular açısından değerlendiren bir rapor hazırlandı. Raporda, korona virüsün atık sularda, canlılığını birkaç saatten birkaç güne kadar sürdürebildiğine dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı: “Atık sularda; korona virüsün, sıcaklığa ve katı madde miktarına bağlı olarak canlılığını birkaç saatten birkaç güne kadar sürdürebildiği tespit edilmiştir. Çin’de SARS hastalarının tedavi edildiği iki hastane atık suların da yapılan incelemelerde, korona virüsün ham atık suda 20 derecede 2 gün, 4 derecede ise 14 gün varlığını koruduğu belirlenmiştir.” Raporda Hollanda Ulusal Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsü araştırmasına da atıf yapılarak, ülkede Covid-19 vakalarının görülmesinden sonra incelenen atık sularda Covid-19 tespit edildiğine dikkat çekildi.

DENİZ CANLILARI TAŞIYABİLİR

Raporda yer alan bilgilere göre, İstanbul’da kentsel atık suların yüzde 68’i sadece ön arıtmadan geçirilerek boğaza bırakılıyor. Bazı atık sular peyzaj bitkilerinin sulamasında kullanılırken, tarım yapılan bölgelerde de kanalizasyon amaçlı kullanılıyor. Korona virüsün deniz canlıları ve sulama için kullanılan fıskiyeler aracılığıyla yayılmasının mümkün olduğu belirtilen raporda şu noktalara vurgu yapılıyor: * Kentin denize kıyı semtlerinde bazı noktalarda (restaurant, konut vb.) kaçak deşarjlar nedeni ile özellikle düşük sıcaklık koşullarında aktif korona virüsün özellikle midyeler ve diğer deniz canlıları tarafından taşınması mümkün olacaktır. Bu konuda atık su yönetimlerinin; kanalizasyon sistemlerinde ve deniz alıcı ortamında dikkatli bir izleme yapması gerekmektedir. * İstanbul’da atık su arıtma tesisi çıkış sularının az da olsa bir kısmı, peyzaj amaçlı bitkilerin sulanmasında kullanılmaktadır. Anadolu’da ise bazı yerleşim yerlerinde, kanalizasyondan doğrudan alınan atık sular sulama amaçlı kullanılmaktadır. Bu durum virüslerin insana taşınmasında önemli risk oluşturmaktadır. Özellikle sulama işleminin fıskiyeler ile yapılması nedeni ile sulama suyunda bulunan virüsler kolaylıkla ortama yayılabilecektir. Bu durum halk sağlığı için tehlike oluşturmakta olup, bu işlemler; su ve atık su yönetimlerince engellenmelidir.

DIŞKILARDAN KANALİZASYONA

Korona virüsünün atık sulardan alınan numunelerde doğru ölçümünün oldukça zor olduğu ve bu konuda çok az araştırma yapıldığı belirtien raporda şu ifadeler kullanıldı: “Ancak, korona virüsün özellikle insan dışkısı ile kanalizasyon sistemine karıştığı bilinmektedir. Yapılan araştırmalar virüsün yaklaşık dört hafta insan dışkısında canlılığını sürdürebildiğini göstermiştir. Hatta iyileşen hastaların bile bir süre sonra dışkılarında yeniden korona virüsü tespit edilmiştir. Bu durumun virüsün insan bağırsak sisteminde tekrar çoğalmasından kaynaklanabileceği tahmin edilmektedir.”