Yetkilendirilmiş Kuruluşlar GEKAP’ın Neresinde

7 Aralık 2020

Çevreyi kirletenler, yani üreticiler ve ithalatçılar, Yetkilendirilmiş Kuruluşlar ile sözleşme yapıyordu. Peki bundan sonra Yetkilendirilmiş
Kuruluşların durumu ne olacak? Nasıl bir fonksiyonları olacak? GEKAP’tan
destek alamayan YK’ları nasıl bir gelecek bekliyor?

Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) İlişkin Yönetmelik kapsamındaki
ürünlerin piyasaya arzında, ürün cinsine bağlı olarak 2872 sayılı Çevre Kanunu’nda listesinde belirlenen tutarda yapılan ödemedir. Faaliyetinde ambalaj malzemesi kullanmayan işletmeler hariç neredeyse ekonomik bünye içerisinde yer alan tüm işletmeler uygulamaya dahil. 1 tane
bile ürün piyasaya sürenler bu payı ödemek durumunda. Kamu kurumları
ve depozito sistemi kuranlar sistemden muaf. Çevreyi kim kirletiyorsa, 45 adet ürün cinsinde atıkları kim piyasaya sürüyorsa o kişi GEKAP mükellefi olacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2872 Sayılı Çevre Kanununda
yaptığı değişiklik ile ve Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği ile Yetkilendirilmiş Kuruluşları olduğu gibi bıraktı ve herhangi bir müdahale yapmadı. GEKAP Yönetmeliği ile çevreyi kirletenlerin kirletme tutarlarını geri kazanım katılım payı adı altında direkt olarak Hazine ve Maliye Bakanlığına bir beyanname ile bildirilmesi yoluna gidildi. Dolayısıyla toplanan geri kazanım katılım payları direkt olarak Hazineye aktarılacak. İlgili düzenlemede toplanan geri kazanım katılım paylarının belediyelere aktarılacağı ve çevre için kullanılacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamakta.

TOPLANAN PARA SİSTEME AKTARILMALI

Konuyla ilgili konuşan AGED Başkanı Mustafa Saral, şunları söyledi: “GEKAP’la toplanan para toplama sistemine aktarılmalı. Avrupa’da hurda
kâğıt fiyatlarının sıfır ve eksi değerlerle satılmasına karşın sistemlerin
halen etkin bir biçimde toplama yapabilmesinin temel sebebi GEKAP
benzeri fonların toplama sistemine kaynak aktarmasıdır. Öte yandan belediyelerin de denge unsuru olduğu bir yapı kurmak zorundayız. Belediye sözleşmeleri on yıllık yapılmalı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu sözleşmelerin mutlaka bir tarafı olmak zorundadır. Ancak bu durumda orta
ve uzun vadeli programlarımızı buna göre hazırlayabilir ve yatırımlarımızı
buna göre yapabiliriz.”

ELDAY Genel Müdürü Muharrem Yamaç, yetkilendirilmiş kuruluşların
bu işleyiş hakkındaki deneyimlerini sahada kullanmaları gerektiğini söylüyor. YK’ların bu sürece dahil edilmesi gerektiğini belirten Yamaç,
“GEKAP olarak alınan bedelden yetkilendirilmiş kuruluşlara bütçe ayrılmalı.” diyor.

Yetkilendirilmiş Kuruluşların desteklerinin kesilecek olmasının atık toplama ve ayrıştırma sorunu doğuracağını belirten ÇEVNAK Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bilgiç de, kazan-kazan modelinin şart olduğuna işaret
ediyor.

ASL Geri Dönüşüm Yönetim Kurulu Başkanı Gültekin Özdemir ise şu değerlendirmede bulundu: “YK’ların kapatılması kesinlikle olumsuz etkileyecek bizleri. Geri dönüşüm hususunda devletimizin giderek artan
hassasiyeti ve bu bağlamda milletimizce oluşan bilinçlenme hareketlerinin arttığı şu günlerde bu kapatmaların olumsuz dönüşlere yol açacağı
kanaatindeyim. Kısaca bu nedenlerle YK’ların kapatılmasının maddi ve
manevi olarak ülkemize fayda değil zarar getireceği görüşündeyim.

GEKAP’ın getirileri, tereddütler, geleceğe dair katkısı ve yetkilendirilmiş
kuruluşlara etkisinin ne olacağı konusunu belediye başkanları ve atık sektörü temsilcilerine sorduk.

BELEDİYELERE DESTEK OLUNMALI

Alper Taşdelen
Çankaya Belediye Başkan

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yeniden kullanılabilir ambalajlara yönelik depozito uygulamalarını düzenleyen LPG tüpü, su damacanası, ahşap plastik palet, hotel, restoran ve kafeler gibi yerlerde verilen depozitolu içecek şişe ve fıçıları, kimyasal ambalajları piyasaya sunan firmaları kapsayan “Yeniden/Tekrar Kullanılabilir Ambalajlar İçin Depozito Sistemi Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esasları” yayımlamıştır. Bu esaslara göre piyasaya yeniden, tekrar kullanılabilir ambalaj sunan ve depozito sistemini başarı ile yürüten firmaların geri kazanım katılım payı ödememeleri sağlanacaktır.

Vatandaşların depozito sistemine katılma isteğini artıran aynı zamanda anlaşılması kolay ve tüketicinin maddi getirisini temin edebileceği, güvenilir bir sistem kurulması halinde depozito sistemi sürdürülebilir ve başarılı bir sistem olabilecektir.

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik; özellikle piyasaya sürenlerin /ithalatçıların ve satış noktalarının sorumluluklarına ilişkin idari ve teknik usul ve esasları belirlemektedir. Geri kazanım katılım payına ilişkin belediyelere destek olunması yürütülen kaynakta ayrı toplama çalışmalarının verimli olabilmesi için önem arz etmektedir.

PROBLEM ATIKLARIN AYRIŞTIRILMASINDA

Uğur Bilgiç
ÇEVNAK Kurucusu

2021 yılında yetkilendirilmiş kuruluşların destekleri kesilecek. Destekler tamamen toplama sistemine aktarılıyordu. Özel firmalar, yeni tesis ve teknolojik yatırımlarına bu desteklerin bir kısmı sayesinde girişebildi. Yatırımların geri dönüşü açısından belediyelerle yapılan sözleşmelerin uzun süreli olması gerekiyorken, yeni dönemde yapılan yatırımların planlamaları da sekteye uğrayacak. Yeni dönemde yetersiz kalacak ve ciddi problemler yaratacak en büyük eksiklik, atıkların toplanması değil, ayrıştırılabilmesi! Çok az sayıda bulunan otomatik tesislerin ayrıştırma kapasiteleri de tartışılır vaziyette; atıkların çeşidine, kendi bölgelerinde çıkan atıkların türlerine, karışan evsel atıklara, bölgelerdeki eğitim seviyesi ve tüketim oranlarına göre değişkenlik gösteriyor. Yeni dönemde belediyelerin birçoğu bu işin tamamını üstlenmeyi hedefliyorken, belediyelerin toplama kısmında çok başarılı olacağına; ancak ayrıştırma ve tesis işletmesi konusunda 2021’e kadar vakit olmayacağına inanıyorum. Sadece bununla kalmayacak, işletme kısmında maliyetleri her geçen gün artacak satış ve pazarlamada global hurda endeksi, fireler, mevsim değişiklikleri, tüketim odaklı finansal dengesizliklerle karşı karşıya kalacak. Bahsettiğim maliyetler, yetkilendirilmiş kuruluşlar ile sadece senelik sözleşme yapılabilmesi, ihale sistemini de çökertti. Kısa vadede acil eyleme dökülecek kazan-kazan modelini geliştirmek gerekiyor. Umarım yapılan çalışmalar en kısa zamanda belirsizlikleri ortadan kaldırır, belediyeler ve gelişmiş tesislerin ortak noktada buluşacağı, süreklilik gösteren bir sonuca ulaşılır.

YETKİLENDİRİLMİŞ KURULUŞLAR SİSTEMDEKİ VARLIKLARINI KORUMALI

Mustafa Saral
AGED Başkanı

Değişmekte olan bir sistemin eşiğindeyiz. Yapılan değişiklikler bir yandan umut verici; poşetlerin ücretli hale gelmesi, içecek ambalajları için depozito sisteminin kurulacak olması, sıfır atık yönetmeliğinin yayımlanmış olması, Geri Kazanım Katılım Payı konulu kanun değişikliği ve son olarak bir çevre ajansının kurulması ile ilgili yapılanma. Bütün bunlar geri dönüşüm sürecinde bir iyileşme getirir diye umuyoruz. Bununla birlikte, bu gelişmelerle ilgili adımlar atılırken doğrudan sistemin ortasında bulunan paydaşların fikri alınmıyor. Biz kâğıt sanayicileri, reel sektörü temsil ediyoruz.

Değişim olursa bundan olumlu ya da olumsuz etkilenen ilk taraf biz olacağız. Eğer idare attığı adımların gerçekten sağlam bir zemine oturmasını istiyorsa, bizim gibi sektörlerle iş birliği içerisinde olmalı ve sürekli iletişim kanallarını açık tutmalı. 2020 yılının bu son aylarına girdiğimiz günlerde halen belediyelerin taşeronu olan ve kâğıt fabrikalarına hurda kâğıt yani ham madde temininde bulunan toplama şirketlerinin gelecek yıl ne gibi teşvikler alacağı belli değil. Toplama sisteminin hangi yönde değişeceği konusunda kimsenin tam olarak bir fikri yok.

Bilgi olmadan fikir sahibi olamayacağımız için somut adım atmak ve yarınlara güvenle bakarak yatırım yapmak pek mümkün değil. Öte yandan, ham maddesi %100 hurda/atık kâğıt olan biz sanayiciler büyümeye yeni fabrikalarla ve kapasite artışlarıyla devam ediyoruz. Katma değer üretmek ve ihracatımızı artırarak cari açığın kapanmasına katkı sağlamak gibi bir görevimiz var. Sektörün son yıllarda yaptığı yatırımlarla üretim kapasitesi iç piyasanın talebinden fazla olmuştur; 2019 yılında 1,1 milyon ton olan ihracat miktarı bu yıl da aynı olacaktır. Sektörün iç piyasadan ihtiyacını
karşılayacak ham maddeyi bulması mümkün değildir. Önümüzdeki kısa dönemde üretime geçecek tesislerle ilave arz fazlası olacaktır. 3 Eylül’de aniden yayımlanan bir genelge ile ülke içerisinden yeterince temin edemediğimiz hurda kâğıdın ithalatı sınırlandı. İhracatı serbest olan hurda kâğıdın ithalatının sınırlanması serbest piyasa koşullarına aykırıdır. Bu durum, sektörün rekabet gücünü kıracak ve ülkeye mamul ürün girişini artıracaktır. Ham madde ihtiyacımız artarak devam ederken ithalatının kısıtlanması bizleri üretemez ve ihracatını yapamaz hale getirecektir. Toplama yapan şirketler, hurda kâğıdı satacak fabrika bulmakta zorlanacaktır. Yetkilendirilmiş kuruluşlar üzerinden sisteme aktarılan teşviklerin bundan sonra GEKAP bütçesi üzerinden toplama firmalarına
ödenmesi öngörülüyor. Bu şirketlere kaynak akışını çok dikkatli yapmak gerekir. Yetkilendirilmiş kuruluşları tamamen devre dışı bırakmadan bu kuruluşlardan hizmet alımı, kontrol ve raporlama şeklinde devam edebilir. İşin sadece finansman kısmına odaklanılmış gibi bir tablo var önümüzde. İşleyişe dair çok fazla ipucumuz maalesef yok. Talebimiz; yılın son gününe kadar beklemeden gerekli değişiklilerin bir an önce gerçekleştirilmesi, GEKAP gelirlerinin doğru kanallara aktarılması ve yetkilendirilmiş kuruluşların sistemdeki varlıklarını korumasıdır

Derginin bu edisyonu ve yıllık abonelik için lütfen linki tıklayınız: