4 ÇOCUKTAN BİRİ SU STRESİ YAŞAYACAK

25 Şubat 2025

UNICEF, su kıtlığı ve iklim krizinin milyonlarca çocuğu tehdit ettiğini vurgulayarak, bu konuyla ilgili bilinmesi gereken 10 noktayı paylaştı.

UNICEF tarafından yapılan araştırmaya göre iklim değişikliğinin etkileri, en çok su kaynakları üzerinde hissediliyor. Milyonlarca çocuk risk altında. Bu duruma dikkat çeken UNICEF bilinmesi gereken 10 madde sıraladı.


1. Aşırı hava olayları ve su döngülerindeki değişiklikler, başta savunmasız durumdaki çocuklar olmak üzere temiz içme suyuna erişimi güçleştiriyor.

2. 2001 ve 2018 yılları arasında yaşanan doğal afetlerin yaklaşık yüzde 74’ü kuraklık ve seller de dahil olmak üzere suyla ilgili afetlerdi. İklim değişikliğindeki hızlanmayla birlikte, bu tür olayların daha da artacağı öngörülüyor.

3. Yaklaşık 436 milyon çocuk, su sıkıntısının yoğun ya da aşırı yoğun olduğu bölgelerde yaşıyor.

4. Meydana gelen afetler, su kaynaklarını yok edebiliyor veya kirletebiliyor. Bu durum, özellikle de çocukları etkileyen kolera ve tifo gibi salgın hastalıkların yayılma riskini artırıyor.

5. Artan sıcaklıklarla birlikte, tatlı su kaynaklarındaki öldürücü mikroorganizmalar çoğalabiliyor. Bu da insanların tatlı su kaynaklarından su içmesini tehlikeli hale getirebiliyor.

6. Kirlenen su kaynakları, çocukların hayatını ciddi bir şekilde tehdit ediyor. Suyla bulaşan hastalıklar, 5 yaşından küçük çocuklar arasında en yaygın ölüm nedeni.

7. Her gün 5 yaşından küçük 1000’den fazla çocuk su, sanitasyon ve hijyen koşullarının yetersizliği ile bağlantılı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Her yıl bu nedenle 1.4 milyonu aşkın insan ölüyor.

8. İklim değişikliği, su stresini artırıyor. Bu durum, insanların su kaynaklarına erişmek için daha fazla rekabet etmesine ve hatta çatışmalara girmesine yol açıyor.

9. 2040’a kadar her 4 çocuktan yaklaşık 1’inin, aşırı derecede su stresine maruz kalan bölgelerde yaşayacağı öngörülüyor.

10. Yükselen deniz seviyeleri, tatlı suların tuzlanmasına neden oluyor; milyonlarca insanın yaşamak için ihtiyaç duyduğu su kaynaklarını kullanılamaz hale getiriyor.

Su ve sanitasyon hizmetlerini, iklim değişikliğinin etkilerine dayanıklı hale getirmek, çocukların sağlığını koruyabilir ve hayatlarını kurtarabilir. Bunun yanı sıra, suyu daha etkin bir şekilde kullanmak ve güneş enerjili su sistemlerine geçiş yapmak, sera gazlarını azaltarak çocukları gelecekteki tehlikelerden koruyabilir. Dünyanın akıllı su uygulamalarına ihtiyacı var. Herkesin bir rolü bulunuyor ve artık kaybedecek bir dakikamız bile yok.