TEKSTİL TİCARETİNİ KIZILDENİZ KRİZİ VURDU

17 Mayıs 2024

Kızıldeniz’de ortaya çıkan nakliye krizi, küresel tekstil geri dönüşüm ticareti için ciddi bir sıkıntı oluşturuyor. Süveyş Kanalı ve Kızıldeniz üzerinden Avrupa ile Orta ve Uzak Doğu arasındaki çok daha kısa rotayı kullanmak yerine Afrika’ya yönlendirilen malların sevkiyatı 10 ila 14 gün daha sürmeye başladı. Daha uzun yolculuk süreleri, yakıt ücretlerinin ve temel maliyetlerin artmasına neden oluyor. Raporlar, maliyetlerin iki kat arttığını ve nakliye müşterilerinin baş etmekte zorlandığı bir domino etkisi yarattığını ve kaçınılmaz olarak mali yükün küresel olarak kullanılmış tekstil satıcılarına yansıtıldığını gösteriyor. Buna ek olarak, nakliye şirketleri, genellikle büyük miktarlarda trafik işlemeyen tesislerin artan faaliyetlerle karşılaşması nedeniyle liman tıkanıklığına yol açan bir ‘kırbaç etkisi’ konusunda uyarıda bulunuyor. Ayrıca, boş konteynerlerin yanlış limanlarda sıkışıp kalması nedeniyle gemilerde yer sıkıntısı yaşanması da söz konusu oluyor. Bu durum gecikmeleri daha da kötüleştirebilir ve potansiyel olarak Avrupa, Doğu Afrika ve Asya’yı birbirine bağlayanların ötesinde diğer nakliye rotalarını da etkileyebilir.

Tüm bunlar, ikinci el giysi ve tekstil ticareti yapan işletmeleri büyük bir mali baskı altında bırakıyor. Küresel kuzeyin toplama ve tasnif pazarlarından küresel güneydeki tüccarlara kadar, ekonomik etkiler ilgili herkes tarafından hissediliyor. Sektörün durumun 2024’ün ilk çeyreğinde çözülmesini bekleyemeyeceği öne sürülüyor ki bu yeterince kötü, ancak daha uzun sürmesi halinde bu durum bazı işletmeler için son anlamına gelebilir.

Avrupalı toplayıcılar ve tasnifçiler için bu kriz benzersiz bir dizi zorluk teşkil ediyor. Riskleri azaltma fırsatları çok zayıf çünkü başka pazarlara yönelme seçeneği kolay değil. Örneğin, Doğu Avrupa son otuz yıldır Batı Avrupa’dan kullanılmış giysilerin en büyük ithalatçısı olmasına rağmen, bölgenin gereksinimleri Afrika ve Asya pazarlarından tamamen farklı. Ayrıca, Doğu Avrupa’nın önemli bir kullanılmış giysi ithalatçısı olan Ukrayna’da devam eden savaş, ülkeye mal akışını sekteye uğratarak karmaşıklığı daha da artırıyor.

DEĞİŞEN PAZARLAR

Bunun da ötesinde, Dubai şu anda dünyanın en büyük tekstil tasnif merkezi haline gelmiş durumda. Arap Yarımadası’ndaki konumu nedeniyle, Avrupa’dan gelen sevkiyatlar Afrika çevresindeki zorlu yolculukla karşı karşıya kalıyor. Bu ne finansal ne de pratik olarak uygulanabilir. Bu aynı zamanda Pakistan ve Hindistan gibi pazarlara gönderilen büyük miktarlardaki düşük değerli geri dönüşüm türleri için de büyük bir sorun teşkil ediyor.

Dahası, malları Doğu Afrika’dan Batı Afrika’ya yönlendirmek kolay bir alternatif değil. Batı Afrika pazarları zaten kapasitede ya da kapasiteye yakın çalışıyor. Batı Afrika’da mallara olan talep farklı. Bazı giysi türleri Doğu Afrika’da büyük talep görürken Batı Afrika’da hiç talep görmeyebilir. Görünüşe göre nakliye krizi, Kızıldeniz’deki sorun çözülene kadar sektördeki herkesin mücadele etmesi gereken karmaşık bir engeller ağı örmüş bulunuyor.

YENİLİKÇİ TEKNOLOJİ

Bu arada, teknolojik gelişmeler tekstillerin geri dönüşümünü ve yeniden kullanımını artırmaya devam ediyor. Örnek olarak BASF ve ortakları, %100 tekstil atıklarından üretilen poliamid 6 (PA6, naylon 6 olarak da bilinir) için marka adı olan loopamid’i piyasaya sürdü. BASF, naylon giysiler için ilk döngüsel çözümü sunduğunu belirtiyor. Zara bu malzemeyi bir cekete dönüştürdü. ‘Geri dönüşüm için tasarım’ yaklaşımını takiben, kumaşlar, düğmeler, dolgu, cırt cırt ve fermuar dahil olmak üzere tüm parçalar loopamid’den yapıldı.

Amsterdam’daki Fashion for Good, yeniden giyilebilir giysilerin tanımlanmasını optimize etmek için yapay zeka ve makine öğrenimi kullanan otomatik ayıklama teknolojilerini test etmek üzere 18 aylık bir Yeniden Giyme Projesi başlattı. Proje, Erdotex, ModaRe, Humana People to People Baltic ve Wtorpol dahil olmak üzere Avrupa’nın en büyük endüstriyel tekstil ayıklayıcılarından bazılarını içerecek. Proje, marka ortakları Adidas, Bestseller, Bonprix, C&A, Inditex, Levi Strauss, Otto Group, PVH ve Zalando tarafından finanse ediliyor.