BİR İLERİ BİR GERİ DÖNÜŞÜM MESELESİ

12 Ağustos 2024

Sanatçı ve tasarımcı Pınar Akkurt, hayatının odağına geri dönüşümü ve ileri dönüşümü almış bir isim. Ortaya koyduğu eserler kimi zaman birkaç plastik şişeden kimi zaman eski mutfak aletlerinden ya da artık kullanılmayan kıyafetlerden oluşuyor. Kurduğu İleri Dönüşüm Kütüphanesi ile de bu eserlerini insanlara ulaştırmaya çalışıyor.

Geri Dönüşüm Ekonomisi’nin hemen her sayısında yer alan ‘Geri Dönüşüm Kahramanı’ sayfamızda bu sefer geri dönüşümden bahsetmeyeceğiz. Sizlere bir İleri Dönüşüm Sanatçısını ve eserlerini anlatacağız. Pınar Akkurt, yaptığı çalışmaları soranlara, ‘Bir ileri bir geri dönüşüm meselesi’ diye yanıt veriyor. Biz de bunu sorduk kendisine: Ne yapıyorsunuz? O da bize anlattı, eserlerini gösterdi.

-Sanat hayatınızı bize anlatır mısınız? Sanatçı olduğunuzu nasıl ne zaman anladınız? Bu hikayeden bahsedebilir misiniz?

Legoları ve resim yapmayı seven, meraklı, eğitim imkanları açısından şanslı bir çocuktum. Bir çok şey deneme, öğrenme, keşfetme fırsatım oldu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik Bölümü’nden mezunum, öğrenciliğimden itibaren uzun yıllar grafik tasarımcı olarak çalıştım. Son 15 yıldır da ağırlıklı olarak heykel ve mekânsal yerleştirmeler yapıyorum. Tek bir an değil de bütün süreç beni bulunduğum yere getirdi.

Sanat ve tasarım arasında dolaşıyorum, diyebilirim. Grafik tasarım eğitimi temel bir düşünme yöntemi öğretti, yaptığım her şeye etki eden bir sistem ve mantık. İlgim, merakım ve internet sayesinde ise üç boyutlu işlere yöneldim, aklımdakileri gerçekleştirebilmeye başladım. Derdim nesnelerle, insan yapımı şeylerle; birikmeleri, etkileri, anlamları, yerleri ile.

-Atık, sıfır atık, geri dönüşüm, ileri dönüşüm, israf kelimelerini tanımlar mısınız? Bunlar sizin hayatınızı nasıl şekillendirdi?

Atık, kullanılmış, artık istenmeyen ve çevre için zarar oluşturan her türlü madde, sıfır atık ise döngüselliğe dayalı bir kaynak ve atık yönetimi yaklaşımı. Geri dönüşüm, ileri dönüşüm Türkçeye yeni girmiş kavramlar. Down cycling, wish cycling, ve olası dönüşümle ilgili yeni yaklaşımlar, hepsi döngüsellikle ilgili. Atık çıkarmamak, atık denen şeyi kullanıma, döngüye sokabilmek diye adlandırıyorum. İsraf ise boşa giden kaynaklar.  

Dünyada atık çıkaran tek canlının insan olduğunu öğrenmem hayatımda bir dönüm noktası oldu. Atıklar iklim krizi ile de alakalı büyük bir sorun ve hızla çoğalmaya devam ediyor. Atıklar hem bireysel hem kitlesel bir şey, kapsamlı bir konu. Ben bu konuda ne yapabilirim diye düşündüğümde elimden gelen konuyu görünür kılmak, insanların uygulayabileceği basit önerilerde bulunmak ve öğrendiklerimi paylaşmak gerektiği fikrine kapıldım. Bu yüzden eserlerimin temel kaynağı atıklar, kullanılmayan eşyalar vs. 

-Ürettiğiniz eserlerin ham maddesi nelerdir? En çok neleri kullanıyorsunuz?

Çoğunlukla tanıdık, bildik nesneler ve gündelik atıkları kullanıyorum. Sade, pratik çözümler tasarlamaya özen gösteriyorum ve sadece malzemeyle değil içerik olarak da bu konuları kurcalıyorum.

2011’den 2019’un sonuna kadar Karaköy Lokantası’nın vitrinlerini tasarladım. Sokak ve lokanta arasında bağ kurabilmek için sadece mutfak aletleri kullanma sınırı çizmiştim ve 9 yıl devam ettim, 36 tane yerleştirme oldu. Bu süreçte ileri dönüşüm, atıklar, sürdürülebilirlik gibi konulara odaklanmaya, araştırmaya, daha çok okumaya başladım. Geçen yılki kişisel sergimde bana lokantadan kalan 10 tane heykelimi bozup yeni heykeller yaptım, kendi işlerimi ileri dönüştürdüm.

Son zamanlarda ise kişisel işlerimde tek kullanımlık şeyleri, gündelik atıkları ve elimdekileri kullanmayı tercih ediyorum. Ticari bir tasarım işi olduğundaysa endüstriyel fireleri ve atıkları değerlendirmeye çalışıyorum. Ama özünde, kullanılmış veya değil, hazır nesnelerle çalışıyorum.

-Pet şişeler, plastik poşetler, eski tişörtler ve daha birçok atık malzemeyi atık olmaktan çıkarıp farklı şekilde değerlendiriyorsunuz. Amacınız nedir, ne mesaj veriyorsunuz?

Her şey başka bir şeye dönüştürülebilir. Nesneler, olaylar, durumlar, her şey.

Atığı insan çıkarıyor ve atığı yine insan kullanıma sokabilir, atık olmaktan çıkarabilir diye düşünüyorum. Gerçi plastik yiyen mantar türleri oluşmaya başladı ama istisnalar. Eldekini kullanmanın, değerlendirmenin önemine inanıyorum. Bence insan merkezli düşünce yapısını bırakmalıyız ve bu gezegende bütün canlılar bir arada yaşamanın yollarını bulmalıyız. Atıklar iklim krizinin temel nedenlerinden biri ve atık sorunu tek bir yöntemle çözülemeyecek kadar büyük. Bu konuda elimizden ne geliyorsa yapmalıyız, büyük ya da küçük fark etmez.

İleri dönüşümden bahsediyorum ama atık sorununa çözüm değil, bireysel küçük bir müdahale. Etrafımıza ve hayata farklı bakış açılarından bakmamızı sağlayan bir düşünme egzersizi ve en azından atık meselesini göstermek, gündemde tutmak için bir araç. Hissedilebilir etkiler için endüstriyel değişiklikler gerekiyor, farkındayım ama hiç yoktan iyidir.  ‘Damlaya damlaya göl olur’ diyerek devam ediyorum.

-Bu konuda farkındalık oluşturabildiniz mi? Gelen tepkiler nasıl?

Umarım. Gelen tepkiler olumlu. Lokanta vitrinlerini yaptığım zamanlarda; eve gittim, ‘Mutfağa baktım, şundan şu yapılabilirmiş’, ‘Ben de şöyle yapıyorum’, ‘Bunlar birikiyor gibi’ mutlu olduğum yorumlar geliyordu. Sergilerde denk gelip konuştuğum insanlarla da güzel sohbetlerimiz oldu. Olumsuz tepkiler bana gelmiyor.

-İleri Dönüşüm Kütüphanesi nedir? Bu kapsamda yaptığınız çalışmaları anlatabilir misiniz? Sergiler, konferanslar, eğitimler vs…

İleri Dönüşüm Kütüphanesi, atık malzemelerin farklı kullanımlarını araştırmaya ve basit örnekleri arşivlemeye odaklanmış bir platform, kişisel bir girişim. Tek atık çıkaran canlının insan olduğunu öğrendikten sonra bu atıklar derdim oldu ve yıllar içinde bu konuda bir çok şey öğrendim. Bilgiyi paylaşmanın önemine inandığım ve çok basit, pratik örneklerin insanları harekete geçirebildiğini, ilişki kurup muhabbet başlatabildiğini gördüğümden paylaşmaya başladım. Yavaş büyüyen uzun soluklu bir proje.

Kütüphanenin fiziksel bir yeri yok, şimdilik çok aktif olmayan bir Instagram hesabı var; @upcyclinglibrary, basit ve pratik örnekleri burada paylaşmaya başladım. Araştırma atölyelerini ise çoğunlukla tasarım ve mimarlık öğrencileriyle üniversitelerde gerçekleştik, farklı yerlerde çalışmalara devam ediyoruz. Ara sıra da bu konularda sunum yapıyorum, konuşuyorum.

Fiziksel yeri olmasa da şimdiye kadar iki kere sergilendi. İlk defa 2018’de Design Week Turkey’de kişisel sergimin bir parçası olarak ikincisi ise çok daha kapsamlı bir şekilde 2024’te Upcycle İstanbul Art & Design Festival’de, Müze Gazhane’de oldu. Fiziksel örneklerin çok etkili olduğunu deneyimlediğimden gezici bir sergi üzerinde çalışmaya başladım.

-Bugüne kadar hangi sergilere katıldınız? En çok sevdiğiniz eserleriniz hangileri?

İstanbul’da 4 tane kişisel sergim oldu, yaptıklarımın özeti gibi bunlar. Kişisel çalışmalarımın dışında çeşitli grup sergilerine ve uluslararası projelere katıldım. Son 10 yılda daha çok sanatla ilgili, öncesindeyse tasarımla ilgili.

En sevdiğim üzerinde çalıştığım şey oluyor sanırım. Süreçten ve yeni şeyler öğrenmekten keyif alıyorum, ciddi bir şekilde oyun oynuyorum. Yakınlarda bahçeli, deniz kenarında bir yere taşındık. Açık alanda rüzgarla, güneşle hareket edebilecek şeyler, düzenekler üzerinde çalışmaya başladım.

-Sanat eserleri ile bir soruna dikkat çekiyorsunuz. Ancak bu bireysel bir sorun değil. Herkesi ilgilendiriyor. Bu anlamda bu yazıyı okuyacak olanlara neler söylemek istersiniz. İsrafın önüne geçilmesi, geri dönüşümün yaygınlaşıp hayatımızın bir parçası olması konusunda mesajınız var mı?

Ne yapıyorsun diye soranlara genelde ‘bir ileri bir geri dönüşüm meselesi’ diyorum.

Bir şeyi çöpe atmadan önce tekrar düşünün, ‘Başka bir şeye dönüştürülebilir mi?’, ‘Tekrar kullanılabilir mi?’, ‘Başkasının işine yarar mı?’ diye. Almadan önce de tekrar düşünün, ‘Gerçekten ihtiyacım var mı, gerekli mi, çok istiyor muyum?’ diye. Bunlar basit görünen temel çıkış noktaları diye düşünüyorum, her şey düşüncede başlıyor.

Şehirde tamamen atıksız yaşamak çok zor, nerdeyse imkansız, farkındayım. Olabildiğince, elden geldiğince, damlaya damlaya göl olur mantığıyla yaklaşıyorum, size de bunu tavsiye edebilirim.