Ambalaj Sektörünün Sorunları ve Geleceği

22 Şubat 2023

• Ambalaj sektöründe son dönemde öne çıkan zorluklar neler?

• Sektör için gelecek dönemde gördükleri en büyük tehdit/risk unsuru nedir? Çözüm önerileri? • Gelecekte bizleri neler bekliyor?

• İşin sürdürülebilir şekilde devamlılığı için öne çıkan aksiyonlar, atılan adımlar neler?

• Sektörün zorluklar/değişimler/belirsizlikler karşısında direncini korumak için neye ihtiyacı var?

Resesyon Etkisi

Yüksek enflasyon, insanların harcanabilir gelirinin azalması, açılmalardan sonra e-ticaretin küçülmesi, ihracat pazarlarında benzeri nedenlerle daralmalardan dolayı kahverengi kâğıt ve oluklu mukavva sektörlerinde üretim ve satış miktarları düşüyor.

OMÜD verilerine göre oluklu mukavva satışları ilk 9 ayda, geçen yılın aynı dönemine göre %8,5 azalışla 1,92 milyon tona gerilemiştir. SKSV verilerine göre aynı dönem içerdeki oluklu mukavva kâğıt kullanımı (ithalat ve ihracat rakamlarıyla birlikte) %1 artışla 2,17 milyon tona çıkmış ama sektörün üçüncü çeyrek üretim rakamında geçen yılın aynı dönemine göre %4,1’lik küçülme söz konusu olmuştur.

Ham Madde Sıkıntısı Pandemi döneminde yaşanan ham madde tedarik sorunları artık yok. Her türlü ambalaj ham maddesi kolaylıkla bulunuyor. Tersine acilen karar verilen yatırımlar devreye girmeye başladı ve kahverengi kâğıtta da oluklu mukavvada da bir bolluk dönemindeyiz.

Ambalajlar Arası Geçiş

Ambalaj maliyetlerinde artış olduğunda, tekrar kullanılabilen ambalajlar daha çok tercih edilir. Bu dönemde de oluklu mukavva yerine plastik kasa veya plastik oluklu kutu tercih eden ürün grupları var. Ambalaj alıcıları tek kullanımlık ambalaj ile tekrar kullanma arasında bir denge kurmaya, toplam ambalaj maliyetini optimize etmeye çalışıyor.

Enerji

Enerji maliyetlerindeki artış kahverengi kâğıt, dolayısıyla oluklu mukavva sektörü için en önemli konudur. Bu yılın ikinci çeyreğinde Avrupa’da esmer liner maliyeti (= cash cost = ham madde, kimyasal, enerji, işçilik ve elek/keçe gibi işletme malzemesi) 480 USD/ton ve enerji bunun %25’i imiş. Benim bildiğim kadarıyla aynı dönem ülkemizdeki esmer linerin maliyetindeki enerji %30’lar seviyesindeydi. 2021 sonlarında enerji ağırlığı %20’den az iken ekim itibarıyla aynı ürünün maliyetindeki enerji ağırlığı %40’ı aşmıştır

Düşen Talep

Enflasyon hem içerde hem de ihracat pazarlarında bireylerin harcanabilir gelirini aşağı çekiyor. Eskiye göre daha az harcama yapmalarına neden oluyor. Böylece ülkemizin ambalaj ihracatı düşüyor. Öte yandan Avrupa’da başlayan resesyon, en azından sanayi şirketlerinin daha az ambalaj talep etmesine yol açıyor.

Pandemiden sonra insanlar eski tüketim alışkanlıklarına geri döndü. E-ticaretin yarattığı harika talep ortadan kalktı. Devreye giren yeni tesisler içerde ve dışarda hem kahverengi kâğıt hem de oluklu mukavva bolluğu yarattı. Ekimdeki Avrasya Ambalaj Fuarı’nda görüldüğü üzere Kazakistan ve Özbekistan gibi ülkelerden dahi Türkiye’ye kâğıt satmaya gelenler oldu.

GELECEK DÖNEMDEKİ TEHDİT UNSURLARI

Geri Dönüşümlük Kâğıt

“Geri Dönüşüm Ekonomisi” dergisinin 20’nci sayısının ön yazısında belirtildiği gibi Avrupa, atık kâğıt, metal ve plastiklerin Avrupa dışına çıkmasına engel olmak üzere; bu yılın sonunda “atık nakliye yönetmeliğinde” revizyona gidecektir.

Avrupa revizyon marifetiyle atık malzemelerin çıkmaması, çıkıyorsa Avrupa içinde yeni ürüne dönüşmesini arzu etmektedir. Revizyon gerçekleştiğinde (tahminen bir iki yıl sürecektir) ülkemizin Avrupa’dan atık kâğıt ithalatı zorlaşacaktır. 2020’de 1,5 milyon tondan fazla geri dönüştürülebilir kâğıt (üçte biri oluklu hurdası, OCC) ithal eden Türkiye’nin kullanılmış kâğıt ithalatı 2021’de %22 azalışla 1,2 milyon tona düşmüştür.

Yakın zamanda yaptığım bir hesaba göre ülkemizde üretilen oluklu mukavva kutuların %78’i geri toplanmakta ve kâğıt üretimine gitmektedir. %78 oldukça iyi bir orandır ve tamamı toplanmayacağına göre ülkemizin geri dönüşümlük kâğıt ithalatı sürecektir.

Devreye yeni girecek kâğıt fabrikalarının pratikte geri dönüşümlük kâğıt sıkıntısı yaratacağı kesindir. En büyük atık kâğıt ihracatçısı ABD’dir ve oradaki kahverengi kâğıt yatırımlarından sonra ihraç edilecek yeterli kâğıt kalacağından şüpheliyim. Tahminen 2024’ten itibaren geri dönüşümlük kâğıt, kahverengi kâğıt üretimini belirleyen esas faktör olacaktır.

Değişen Kurallar

Avrupa’da Yeşil Mutabakat, sınırda karbon vergisi derken yukarıdaki hurda taşıma regülasyonu benzeri başka yeni kurallar da devreye giriyor. Giderek Avrupa’ya mal satmak daha zor hale geliyor ve gelecek. Avrupa kendi sanayisini rekabetten korumaya çalışıyor, yeni nesil gümrük duvarlarını yeni kurallar vasıtasıyla örüyor. Ülke olarak bunları takip etmek ve önlem almak durumundayız, şirketlerin tek tek takip etmesi ve önlem geliştirmesi mümkün değildir.

Gelecekte Bizi Neler Bekliyor?

Ambalaj sektörü büyümeye devam edecek. 2021 sonu itibarıyla kişi başına kâğıt esaslı ambalaj tüketimi 61 kg (oluklu mukavva, sargılık kâğıtlar, karton ambalaj dahil) ve yalnızca oluklu mukavva tüketimi 33 kg/kişidir. Bu rakamların artması, Türkiye’nin kalkınmasıyla/zenginleşmesiyle mümkündür.

Mevcut büyüme modeli, ülkemizin kalkınmasına yeterince destek vermiyor. Ürünün toplam maliyeti içindeki ambalaj maliyeti (esnek ambalajı, karton/oluklu kutusu, palet ve şiringi dahil) ürüne göre %0,5 ila %4 arasındadır. (Oranlar, OMÜD’ün 2012 yılında IBS Re-search&- Consultancy’e yaptırdığı çalışmadan alınmıştır.) Mevcut trende bakılırsa, hem hijyen hem de büyük ailelerden küçük ailelere dönüş, enflasyon, hayat pahalılığı gibi nedenlerle ambalajlar küçülmeye devam edecektir.

Depozito İade Sistemi ile tekrar kullanılan ambalaj çözümleri de artacağından bilinçli tüketiciler tekrar kullanılan ambalajları tercih edecektir. Bu türlü sistemler ambalaj tüketimini azaltmaya çalışacaktır. Ambalaj esasen, tüketiciye ürünün teslimatını sağlayan bir unsurdur. Benzin istasyonundaki kutudan teslim alma gibi kombine çözümler arttıkça, olukludan kartona/zarfa/çantaya kaymalar olacaktır.

İşin Sürdürülebilirliği

Mevcut durumda en büyük ihracat pazarımız Avrupa olduğuna göre, uygulamadaki kurallarımızı oraya uydurmak gerek. Kısa dönemde, biraz moda gibi görülüp “mış” gibi yapılıyor. Oysa müşteri konuyu ciddiye alıyor ve bütün sistemlerini düzeltiyor. Sürdürülebilirlik, kısa dönemde şirketlere maliyet getirse de uzun dönemde var olabilmemiz için sürdürülebilirlik konusuna çok önem vermeliyiz.

Ambalaj atıklarının ayrıştırmasını hanelerden başlatmak gerek. Evde çöp ile ham madde olabilecek atıkları birbirinden ayırdığımızda ülkemiz kazanacaktır. Kısa dönemde özellikle kahverengi kâğıt sektörünün enerji desteğine ihtiyacı vardır.

Yeni hazırlanacak regülasyonlarda ilgili tarafların görüş, öneri ve katkılarını almak gerekir. Mevzuatı Ankara’da sınırlı sayıda uzman hazırladığında bazen uygulanamaz hükümler içerebiliyor. Sağ olsun devletimiz sonra geri adım atıp düzeltiyor ama zaman ve enerji kaybı oluyor. Kayıt dışı çalıştırma, çocuk işçi, sigortasız/eksik ücretle çalıştırma gibi hususlar maalesef bazı şehir ve bölgelerde var. Ülke bazında planlama gerekiyor.

Mevcut 22 kahverengi kâğıt fabrikasının 3,6 milyon ton kapasitesi var. 2-3 yıl içinde devreye girecek 10 makinenin kapasitesi de o kadar. Bu kadar kağıdın üretilmesi de satılması da sorun oluşturacak. Keşke bir devlet planlama teşkilatı olsaydı ve fazlalık yatırımları başka alanlara yöneltseydi.