Avrupa Parlamentosu’nun Atık İhracatı Kararı Türkiye’yi Nasıl Etkileyecek?

10 Mayıs 2023

Avrupa Parlamentosu Çevre, Kamu Sağlığı ve Gıda Güvenliği Komisyonu (ENVI), 1 Aralık 2022 itibarıyla 76 lehte ve beş çekimser oy ile atık nakliyesi konusundaki AB prosedürlerini ve kontrol tedbirlerini yeniden düzenlemeyi Kabul etti. Böylece geri dönüşümlük ham maddelerin AB dışına çıkarılmaması konusunda ilk somut adımı atmış oldu.

Avrupa Parlamentosu 17 Ocak 2023’te, atık nakliyesinin daha sıkı prosedürlere ve kontrol önlemlerine tabi olması lehine karar verdi. Böylece bertaraf amacıyla ihraç edilen bütün plastik türlerinin ihracatının yasaklanması için ikinci adımı adımı daha atmış oldu. AB Atık Nakliye Düzenlemesi Raporu, 594 lehte, 5 karşıt ve 43 çekimser oy ile Parlamento’da ezici bir çoğunlukla kabul edildi.

Faydası açıkça ortaya konmuş haller dışında, atıkların bertaraf amacıyla taşınmasına karşı ortaya konan komisyon önerisi Avrupa Parlamentosu üyeleri tarafından büyük destek gördü. Avrupa Komisyonu’nun 2021’de sunduğu ilk tekliften sonra Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi aynı anda paralel teklifleri incelemekteydi. 1 Aralık’ta kabul edilen metinde kullanılmış malzemelerle atıklar çok net bir biçimde birbirinden ayrıldığı görüldü. Yeni kurulacak sistemde bilgi ve belge alışverişinin ortak dil kullanan bir altyapıya kavuşturulması hedefleniyor. Bilgilerin, merkezî bir elektronik sistemde depolanması, veri takibini ve analizini kolaylaştırması yanında şeffaflığı da artıracak. Parlamento üyeleri, yeni yapılan düzenleme ile OECD üyesi olmayan ülkelere AB tarafından tehlikeli atıkların gönderilmesinin yasaklanması gerektiği konusunda mutabık kaldı.

Öte yandan, OECD üyesi olmayan ülkelere tehlikeli olmayan atıkların ihracatı, bu ülkeler ancak söz konusu atıkları çevre dostu yöntemlere uygun bir biçimde işleyebileceklerini gösterebildikleri zaman mümkün olabilecek. Komisyon, her yıl yenilenmek üzere, atıkları alabilecek ülkelerin listesini yayımlayacak. Bu arada, OECD ülkeleri daha yakından izlenerek çevresel açıdan sağlam yönetim (environmentally sound management/ESM) ilkelerini uygulayıp uygulamadıkları tespit edilecek. Avrupa’dan gönderilen atıkların gönderildikleri ülkedeki atık yönetimini olumsuz etkilememesi göz önünde bulundurulacak.

Parlamenterler, illegal atık sevkiyatının önüne geçmek için AB risk-temelli bir kılavuz mekanizmasının bir an önce oluşturulacağını ifade ediyor

Komitenin kabul ettiği raporla birlikte:

• OECD üyesi olmayan ülkelere plastik atıkların ihracatı yasaklanacak.

• Dört yıl içerisinde OECD ülkelerine aşama aşama plastik atık ihracatı yasaklanacak.

• Atık sevkiyatının çevresel açıdan sağlam yöntemlerle yapıldığının gösterilmesini talep eden yasal düzenlemeler yapılacak.

• İklim diyaloğu çerçevesinde atık sektörüyle ortak bir yapı kurulacak.

Birleşmiş Milletler Plastik Kirliliği Anlaşması (UN Plastic Pollution Treaty) ile paralel olarak AB atık ihracat sınırlamaları, bütün plastik atıkları kapsayacak şekilde düzenlenecek. Söz konusu atıklar ne OECD ülkelerine ne de OECD dışı ülkelere gönderilecek. Komisyonun kabul ettiği ENVI raporu, daha sonra hem geri dönüşümlük metal hem de geri dönüşümlük kâğıdı ihtiva edecek şekilde genişletilecek. Zaten rapor, geri dönüşümlük metal ve geri dönüşümlük kâğıdı, sevkiyatı sorunlu olan diğer atık türlerinden ayrı tutmuyor.

Avrupalı geri dönüşümcüler atık ihracatı sınırlamalarından dolayı iç pazara mahkûm olacak. Avrupalı birçok sektor temsilcisinin de ifade ettiği gibi Avrupa geri dönüşümlük kâğıt, metal ve plastiği işleyebilecek altyapıya şu an sahip değil. Tahmin edilen ise orta ve uzun vadede, ham maddesi olan bu pazarın altyapı yatırımlarının da yapılacağı yönünde.

Eğer Avrupa Birliği içerisinde kalan ve artık dış pazarlarda alıcı bulamayacak olan geri dönüşümlük plastik, metal ve kâğıdın işleneceği altyapı yatırımlarının yapılması hedefleniyorsa, atılması gereken en önemli adımlardan biri bütün malzemeler için zorunlu içerik hedeflerinin hiç vakit kaybedilmeden yasalaştırılması olmalıdır. Yani, sürekli plastik özelinde yapılan, ürünlerde geri dönüşümden elde edilen içerik kullanma zorunluluğu, metal ve kâğıt için de getirilmelidir

Dünyada dolaşımda olan atık miktarında sürekli bir artış yaşanıyor. OECD verilerine göre dünyada atık ticaretinin hacmi 2018’de 182 milyon tondu. EUROSTAT 2020 verilerine göre bu pastada en büyük pay, 13 milyar avro değerinde 32.7 milyon ton ihracat ile AB’nin. AB, 2004’ten bu yana OECD dışı ülkelere ihracatını %75 oranında artırdı.

Atık Nakliye Düzenlemesi Raporu’nu hazırlayan Danimarka temsilcisi Pernille Weiss “Artık atıklarımızı kaynağa dönüştürmenin, böylece hem çevremiz hem de rekabetçiliğimiz için fark yaratmanın zamanıdır. Getirilecek yeni kurallar hem AB içinde hem de dışında atık suçlarıyla mücadele etmemizi kolaylaştıracaktır.” dedi.

EUROSTAT verilerine göre AB’nin ihraç ettiği en büyük atık kalemleri, demir, demir dışı metal, kağıt, plastik, tekstil ve cam. AB bu yeni düzenlemeyle dönüşebilen atıkları birlik içinde tutup birincil ham maddeye olan bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.

Atık Nakliye Düzenlemesi’nin revize edilmesinin doğurabileceği en büyük tehlikelerin başında döngüsel ekonomiye darbe vurma ihtimali geliyor. Eğer AB plastik için atıktan-çıkma-kriterleri (end-of-waste/EoW) tanımı getirmezse, bu durumda geri dönüştürülerek granül haline getirilmiş plastiğin AB’den ihracatı bile mümkün olmayacak. Çünkü geri dönüştürülmüş plastik, AB’de mamul değil ATIK olarak sınıflandırılıyor.

Türk Sanayiciler Yaklaşmakta Olan Fırtınaya Nasıl Hazırlanacak?

Türkiye’de yatırımlarını ihracat amacıyla yapan;

• Metal sanayii

• Plastik sanayii

• Kâğıt sanayii

ihtiyaç duydukları geri dönüşümlük ham maddeleri çok yüksek oranda Avrupa’dan temin ediyor. Yani bu sektörler net ithalatçı ama aynı zamanda net ihracatçı. Çünkü üretimleri ve arzları iç pazar ihtiyaçlarının çok üzerinde. Mamûl ihraç etmek üzere geri dönüşümlük ham madde ithal ediyorlar.

Bu noktada kimse, “Ülke içinde geri dönüşüm oranlarını artıralım. O zaman geri dönüşümlük ham madde ithal etmek zorunda kalmayız.” dememelidir. Bu sektörler, o kadar büyük yatırımlar yaptılar ve hâlâ yapıyorlar ki artık ülke içinden temin edilen geri dönüşümlük ham madde %100 seviyesine çıksa bile ithalat olmadan üretim yapamaz ve büyük darbe alır.

Yaptığı dev yatırımlarla dünyanın geri dönüşüm üslerinden biri haline gelmiş olan Türkiye, 2021 verilerine göre AB’den 14.7 milyon ton geri dönüşümlük ham madde ithal etti. Bunun 13.1 milyonunu demir/çelik ve kalanını geri dönüşümlük kağıt ve plastik oluşturuyor. En büyük ham madde kaynağını kaybetmekle karşı karşıya olan geri dönüşüm sektörü endişeli bir bekleyiş içerisinde.

AGED’in 5 ayrı ilde 5 ayrı üniversiteye yaptırdığı bir araştırma, kâğıt sanayiinin asıl ihtiyaç duyduğu geri dönüşümlük hacimli kartonların (oluklu mukavva) %80 oranında geri kazanıldığını ortaya koymuştur. Kâğıt sanayiinin ihtiyaç duyduğu ham madde geri kazanımı ülke içerisinde hâlihazırda doğal bir üst sınıra dayanmıştır. Sanayi, üretime devam etmek ve yeni yatırımların önünü açmak için geri dönüşümlük ham madde ithalatı yapmak zorundadır. Peki geri dönüşümlük ham maddede ihtiyacını büyük oranda Avrupa’dan karşılayan sanayicilerimiz yaklaşmakta olan fırtınaya nasıl hazırlanacak? Sanırım milyar dolarlık soru bu.

Bu noktada yapılması gereken, ilgili bakanlıklarla birlikte; Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, söz konusu sektörlerin geri dönüşümlük metal, kâğıt ve plastiği hatta camı çevresel açıdan sağlam yönetimle ve yöntemlerle (environmentally sound management) işlediklerini, AB içerisindeki yetkili birimlere belgelerle, verilerle ve gerekirse Türkiye’de bu emtiayı işleyen fabrikalara düzenlenecek resmî heyet gezileriyle ortaya koymaktır.