Conai Sistem Nedir?

8 Mayıs 2019

İtalya’da uygulanan atık toplama ve geri dönüşüm sistemi CONAI, çelik, alüminyum, kâğıt, ahşap, plastik ve cam ambalajların önleme, geri kazanım ve geri dönüşümüne dayanan uygulanmış ve başarı elde etmiş entegre yöntem olarak dikkat çekmekte.

Conai Sistem Nedir?

2015 yılında BM ülkelerinin imzaladığı Gündem 2030 ile birlikte, sürdürülebilir kalkınma; adil ve sürdürülebilir bir refah seviyesine ulaşılmasında ekonomiyi, toplumu ve çevreyi bütün halinde kucaklayan bir dünya vizyonu haline geldi.

Gündem 2030’un içerdiği 17 sürdürülebilir kalkınma amacının ve 169 hedefin, 2030 yılına kadar başarılması zorunlu çünkü Gündem 2030 metninde vurgulandığı gibi dünyamızın çöküşünü önlemek için çok az zamanımız kaldı. Bu amaç ve hedefler, dünya çapındaki devletlerin, şirketlerin, bilimsel ve sivil toplum kuruluşlarının katkısıyla, insanlık tarihinde daha önce emsali görülmemiş yaklaşık üç yıllık görüşmelerin bir sonucu olarak ortaya çıkarıldı. Avrupa Döngüsel Ekonomi Kanunlarına göre geri dönüştürülmesi gereken ambalaj miktarı; 2025 yılı için %65 ve 2030 yılına kadar %70 olarak belirlenmiştir. Bazı AB üyesi devletler için bunu başarmak basit çünkü zaten bu oranlara yıllar önce ulaşmış hatta aşmış durumdalar. Diğerleri ise kendilerine ilham vermesi için konsorsiyum toplama sistemlerini kullanabilir, ekolojik olarak tasarlanmış malzemeler ve üretilen atığın azaltılması konusunda çalışabilirler. Önceden tasarlanmış, kusurları giderilmiş ve test edilmiş bir şeyi yeniden icat etmekle, etkililiğini göstermekle uğraşmak gereksiz bir israf biçimidir. İşte bu noktada İtalya, CONAI ve onun ambalajlamada kullanılan her bir ana malzemeye yani; çelik, alüminyum, kâğıt, ahşap, plastik ve cama adanmış altı alt konsorsiyumunun gösterdiği gibi; önleme, geri kazanım ve geri dönüşüme dayanan uygulanmış ve başarı elde etmiş entegre sistem örnekleri sunmakta. Bu örnekler, şirketleri ve vatandaşları çevresel kaynaklarla farklı bir ilişkiye doğru yönlendirmek için kılavuz görevi üstlenmekte.

ATIĞINIZ ÇÖPE GİTMESİN

Çin’de kısa süre önce uygulamaya konulan ambalaj atığı ithalat yasağı, atıkların ayrı toplanması ve döngüsel ekonominin uygulanmasına yönelik yeterli bir çerçevenin tanımlanması ile ilgili küresel tartışmaları yeniden başlattı.

Amerika gibi bazı çok gelişmiş ülkelerde geri dönüştürülmeye çok uygun tonlarca malzeme, İtalya’daki gibi bir ulusal toplama sisteminin bulunmaması nedeniyle çöp sahalarına gönderiliyor. Ekonomik süreçlerin, tüketimin ve üretim davranışlarının dönüşümü, siyasi ve diğer kararlara hakim olan yapıların yeniden düzenlenmesi, dünyanın işleyişine ilişkin ortak bir vizyonun benimsenmesi gerçekten çok kolay değil.

Gezegenimizi sürdürülebilir kalkınma yoluna sokmak için köklü bir düşünce yapısı değişimine olan ihtiyacımızın farkında olmalıyız. Tüm karar alma seviyelerinde davranışlarımızı bu farkındalığa yönlendirmeli, bizi aynı tas aynı hamam düşüncesinin çok ötesine geçecek emsali görülmemiş bir taahhüdü üstlenmeye sevk etmelidir. Sürdürülebilirlik teması, mevcut yönetimleri ve stratejileri açısından çoğu zaman şirketlerin faaliyetleri arasında ikinci planda değerlendiriliyor. Bu noktada özellikle pek çok küçük ve orta ölçekli şirketin ve kamu idaresinin sürdürülebilir kalkınmaya yönelik yenilikçilik süreçlerini uygulamaya sokma konusunda sıkıntı yaşadıkları görülmekte.

Ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda liderlik rollerini üstlenenler, değişim ihtiyacını anlamakta halâ güçlük çekenlere izlemeleri gereken yolu gösterme konusunda ahlaki bir yükümlülük taşımaktadır. CONAI gibi ticari işbirliklerinin çalışmaları en iyi uygulamaların duyurulmasında ve sürdürülebilir kalkınma kültürünün yayılmasında ciddi bir rol oynamaktadır. Sürdürülebilir kalkınmanın başka bir alternatifi yok, ancak hep birlikte ve hemen harekete geçilmedikçe, sürdürülebilir kalkınma bir hayal olmanın ötesine geçemeyecektir.

GEZEGENİMİZ İÇİN İYİ BİR FİKİR: KİRLETEN ÖDER

İtalya’da, 20 Mart 1941’de, İçişleri Bakanlığı bünyesinde evsel katı atıklara yönelik bir merkezi idare kuruldu ve evlerden tüm atıkların toplanması konusu ulusal anayasaya dahil edilerek, bir kamu sorunu olarak beyan edildi. Atık yönetimine yurttaşların fiili katılımı ancak 1974 yılındaki Avrupa yönetmeliklerinin bir sonucu olarak 1982 yılında yayınlanan ulusal yönetmelik ile sağlandı. Altı yıl sonra (1988) yayınlanan yeni kanun yoluyla; atığın azaltılması ve atıkların ayrı toplanması ile ilgili bir yönetmelik yayınlanarak, plastik poşetlere bir çevre vergisi (o sırada 100 İtalyan lireti) uygulandı ve plastik malzeme üreticilerinin bu malzemeyi toplamasını ve geri dönüştürmesini şart koşarak, 1994 yılında yayınlanan Avrupa Yönetmeliği’nin temeli hazırlandı. İtalya, 1997 yılında atık bertarafı ve yönetimini düzenleyen, atıkların ayrı toplanmasını ve geri dönüşümünü teşvik eden Ronchi Kararnamesi yoluyla, zorunlu ticari işbirliklerini uygulamaya koydu. Ronchi Kararnamesi, İtalya kanunlarının “kirleten öder” ilkesine uyumunu sağlıyordu ve entegre atık yönetimi, ortak sorumluluk gibi ilkeleri tanıtarak atık yönetiminde atıkların ayrı toplanmasına öncelik veriyordu.

Ronchi Kararnamesi kapsamında ambalaj atıkları hakkındaki yönetmelik düzenlendi ve bu yönetmelikte, ambalaj üreticilerinin görevlerini tek başlarına veya ambalaj atığının toplanmasını ve geri dönüşümünü gerçekleştirecek özel konsorsiyumlar modeli doğrultusunda kurulan ortaklaşa bir sistem (CONAI ve diğer ticari işbirlikleri gibi) yoluyla yerine getirmelerini zorunlu kılıyordu.

2006 yılında, yeni bir kararname ile nihayet Ronchi Kararnamesi’nde önerilen atık yönetim sistemi tanımlandı ve kamu kurumları için şöyle bir yeni hedef belirlendi: 2012 yılına kadar %65 oranında kaynağında ayrı toplama hedefine ulaşmak.

Ambalaj atıkları için hedef, 2008 yılına kadar %60 geri kazanım oranına ulaşmaktı ve bu hedefe çok erken ulaşıldı. Özellikle bu %60’ın en az %55’i (%80’lik kısmı) geri dönüşümden gelmeliydi ve bu hedefe de ulaşıldı. Bu kararname ile, CONAI’ye ulusal sınırlar içinde küresel geri dönüşüm ve ambalaj geri kazanım amaçlarına ulaşma ve atığın önlenmesini içerenler de dahil yönetim politikalarını uygulama görevi resmen verildi. Kararnamede, öncelikle ambalaj üreticilerinin ve kullanıcılarının ticari işbirliğini oluşturması ve bu ticari işbirliğinin, eşit şekilde katılım sağlayan özel şirketler tarafından meydana getirilmesi şart koşuluyor ve aynı zamanda kaynağında ayrı toplama faaliyetlerinde eşgüdümün kamu idaresi tarafından sağlanması garanti ediliyor. Konsorsiyum sistemi, ambalaj atıklarını yönetebilecek tek organizasyon türü olmasa da (üreticilerin belirli koşullara uymaları halinde kendi özerk düzenlemelerini yapmalarına veya alternatif geri kazanım sistemleri oluşturmalarına izin verilmektedir), CONAI İtalya tarafından Avrupa yönetmeliklerinde belirlenen geri kazanım ve geri dönüşüm hedeflerine ulaşılmasına yönelik yönetsel modelin merkezini teşkil etmiştir. Kendi ambalajlarını bağımsız olarak yönetmeye karar veren bir üretici, belirlenen hedeflere ulaşamaması halinde, bu konsorsiyumlara katılmak zorunda kalmaktadır.

KONSORSİYUM ÜYELERİ VE CONAI ÇEVRESEL KATKISI (CAC)

CONAI, Ulusal Ambalaj Konsorsiyumu, kar amacı gütmeyen özel bir konsorsiyumdur. Ambalaj üreticileri ve piyasaya sürenler CONAI’ye katıldığında, yönetim kurulu tarafından yıllık olarak belirlenen ve ambalaj türüne göre farklılaşan CONAI Çevresel Katkı Bedelini (CAC) ödemelidir. CAC, kaynağında ayrı toplama maliyetlerine ve ambalaj geri kazanımı ve geri dönüşümü maliyetlerine göre belediyelere dağıtılan fonların ana kaynağıdır. Bu Çevresel Katkı Bedeli, konsorsiyumları ve onların menfaatlerini temsil eden CONAI tarafından yönetilmektedir.

CONAI, kurumsal faaliyetlerin tamamlanması için belirli bir yüzdeyi elinde tutmakta ve kalan kısmı, belediyelerde ayrı olarak toplanan kâğıt, cam, plastik, ahşap ve metal (çelik ve alüminyum) ambalaj atıklarının toplanmasını düzenleyerek, bunların işlenmesi ve nihai geri dönüşümcülere teslim edilmesiyle görevli olan altı konsorsiyuma dağıtmaktadır. Konsorsiyumlar daha sonra, Belediyelere toplanan ambalaj miktarı ve niteliğine göre ödeme yapar. CONAI, 850.000’den fazla konsorsiyum üyesiyle İtalya’nın en büyük ambalaj ve ambalaj atığı yönetim konsorsiyumudur ve konsorsiyum üyelerinin %99’u piyasaya sürenlerden oluşmaktadır. Konsorsiyum üyelerinin sadece %1’i ambalaj üreticileridir ve çoğunlukla kâğıt, plastik ve ahşap ambalaj sektörlerinde faaliyet göstermektedirler.

KONSORSİYUM SİSTEMİNİN YAPISI NASIL İŞLER?

CONAI özerk bir yapı olmakla birlikte, yönetim kurulunda devlet tarafından 1 üye ile direkt olrak temsil edilmekte ve 7 kişilik denetleme kurulunda bulunan 3 devlet görevlisi tarafından da denetlenmektedir.

CONAI Yönetim Kurulu 17 üyeden oluşmaktadır; sekiz üye ambalaj üreticilerinden, sekiz üye piyasaya sürenlerden seçilirken, on yedinci yönetici, tüketicileri temsil eden Çevre Bakanı ve Ekonomik Kalkınma Bakanı tarafından belirlenerek görevlendirilir. Yönetim Kurulu üç yıl görev yapmaktadır ve üyeleri arasından Konsorsiyum Başkanı’nı seçer. Denetleme Kurulu, konsorsiyumun finansal yönetimini denetler ve doğrular, bütçe ve bilanço hakkında Genel Kurul’a detaylı raporları sunar. Denetçiler Kurulu 7 asıl üyeden ve 2 yedek üyeden oluşur. Asıl üyelerin üçü sırasıyla Çevre Bakanlığı, Ekonomik Kalkınma Bakanlığı ve Ekonomi ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenir. Denetleme Kurulu ise Yönetim Kurulu ile birlikte üç yıl görev yapmaktadır.

CONAI (yönetsel ve organizasyonel özerkliğe sahip bir yapı olarak), görevini yerine getirmek için 6 ambalaj malzemesi konsorsiyumunun (CIAL, alüminyum – COMEICO, kâğıt ve karton -COREPLA, plastik – CoReVe, cam – Ricrea, çelik – RILEGNO, ahşap) yürüttüğü faaliyetleri koordine etmekte ve yönlendirmektedir. 6 Konsorsiyum, belediyelerin topladığı; çelik, alüminyum, kağıt, ahşap, plastik veya camdan yapılmış ambalaj atıklarını geri almayı ve son geri dönüştürücüye teslim etmeyi garanti eder.

KONSORSİYUM SİSTEMİNİN FİNANSAL AKIŞLARI

Konsorsiyumun 2017 yılında toplam geliri yaklaşık 849 milyon Euro oldu. Bu rakam, büyük oranda 524 milyon Euro gelir sağlayan CONAI Çevresel Katkı Payından (CAC) elde edildi ve onu 288 milyon Euro ile malzeme satışı ve 36 milyon Euro ile genel gelirler takip etti. Aynı yıl toplam giderler 875 milyon Euro oldu; bu bedelin %14’ünü CONAI’nın yönetim giderlerinden, %86’sı ise belediye payı, toplama ve geri dönüşüm (lojistik, ayırma, ön işleme vb.) masraflarından kaynaklandı.

Bu maliyetin %58’i CONAI-ANCI çevre ve sözleşmesi kapsamında kamu kurumlarına, ambalaj atıklarının ayrı toplanma maliyeti olarak ödenen bedellerdi (belediye payı).

%32’si toplanan malzemenin alınması ve geri kazanılmasıyla yükümlü şirketlere yapılacak ödemeler için konsorsiyumlara verildi.

10% ‘u konsorsiyum maliyetlerini ve ülke genelinde yürütülen özel etkinliklerin, olağan ve olağan dışı bölgesel projelerin, vatandaşlara yönelik eğitim ve iletişim kampanyalarının ve yerel yönetimlere yönelik ek yardımların masraflarını karşılamakta kullanıldı. Gelirler ile giderler arasındaki açık konsorsiyumlar tarafından giderildi: her bir konsorsiyum, önceki yıllarda elde ettikleri ekonomik fazla sayesindeki tasarruflarını kullanarak kendi paylarını karşıladı.

ÇERÇEVE SÖZLEŞME VE BELEDİYELER İLE İLİŞKİLER

ANCI-CONAI çerçeve sözleşmesi, CONAI ve Konsorsiyumların, Belediyelerin topladığı ambalaj atıklarını ayrılmış şekilde alabilmesini ve kaynağında ayrı toplamanın doğurduğu yüksek maliyet karşısında doğru ekonomik desteği vermelerini sağlamak için kullanılan araçtır. CONAI ile ANCI arasındaki sözleşme mevzuatta belirtildiği gibi gönüllülüğe bağlıdır, piyasaya destek olmak amacıyla kullanılmaktadır ve belediyelerin kendilerine atıkları kaynağında ayrı olarak toplama ve konsorsiyumlara verme görevini yükleyen bir sözleşmeye dahil olma imkânını içermektedir.

Diğer taraftan Konsorsiyumlar söz konusu malzemeyi almayı, geri dönüştürmeyi ve alınan malzemenin niteliğine ve miktarına göre bir ödeme yapmayı taahhüt etmektedir. ANCI ile CONAI arasındaki ilk Çerçeve Sözleşme 1999 yılının Temmuz ayında imzalanmıştır ve 2003 yılına kadar geçerli olmuştur. 1999 yılında belediye atıklarının ayrı toplama miktarı yine de çok düşük seviyelerdeydi.

1999 yılında 28 milyon ton kentsel atığın sadece 4 milyon tonu ayrı toplanmıştı ve kalanı çöp sahalarına gönderilmişti. İlk sözleşme sona erdikten sonra atık toplama %13’ten %21’e yükseldi ve üretilen 30 milyon ton kentsel atığın 6 milyon tonu ayrı toplandı. 2003 yılında ülke çapında yapılan sözleşmeler sayesinde Konsorsiyumlara verilen malzeme miktarları 1,6 milyon tona, yani toplanan toplam atığın %26’sına ulaştı. ANCI ile CONAI Aralık 2004’te ikinci Çerçeve Sözleşmeyi imzaladı ve o sözleşme Aralık 2008’de sona erdi. Atıkların ayrı toplanmasına yönelik destek o kadar etkiliydi ki 2008 yılının sonuna kadar ülke çapında ayrı toplanan atık oranı %31’e (10 milyon ton) ulaştı ve atık bertaraf oranları %49 düştü. Konsorsiyumlara, 2004 yılına göre %47 artışla 2,9 milyon ton malzeme verildi. Üçüncü Çerçeve sözleşme 2009 ile 2013 yılları arasında geçerliydi ve aynı temel yapıyı koruyordu. Ülke çapında ayrı toplanan atık miktarı 2013 yılı sonunda 12 milyon tona ulaşarak, üretilen kentsel atığın %42’sine eşit oldu ve bu arada bertaraf edilen çöp miktarı %37 düştü (11 milyon ton). 2013 yılı sonunda konsorsiyum üyelerinin aldığı ambalaj miktarı 2009 yılına göre %7 artışla 3,4 milyon ton oldu. Dördüncü Çerçeve Sözleşme 2014 yılının Nisan ayında imzalandı ve bugün de yürürlükte; yetkili Belediyeler ile konsorsiyumlar arasındaki ilişkiyi 2014 ile 2019 yılları arasındaki beş yıllık dönem için düzenlemektedir. Bu yeni Sözleşme belediyelere uygun bir ihbar süresine uymaları kaydıyla sözleşmeyi iptal etme hakkı getirmiştir. Böylece belediyeler, malzemeyi Konsorsiyumlara vermeyerek toplanan malzemenin geri dönüşümünü kendi başlarına yönetme yetkisini kazanmışlardır.

Son ISPRA bilgilendirmesine göre, İtalya’da ayrı toplama 2016 yılında %52,5’e ulaştı ve çöp sahalarına gönderim %29 oldu. Bu yeni sözleşmenin ilk üç yılı boyunca sözleşmenin sağladığı toplama miktarları 3,5 milyon tondan 4,1 milyon tona yükseldi (%16 artış). Sözleşme sonrasında toplanan ambalaj atığı kotası 2005 ile 2017 yılları arasında 2,2 milyon tondan 4 milyon tonun üzerine yükseldi. Aynı dönem boyunca tüm malzemeler (%3 düşen ahşap haricinde) önemli artışlar kaydetti: plastik ve alüminyum toplama miktarları üç kat arttı ve plastik 360.000 tondan 1 milyon tona, alüminyum ise 5.000 tondan 14.000 tona yükseldi; cam toplama miktarı iki kat artarak 2005 yılındaki 652.000 ton karşısında 2017 yılında 1,7 milyon tona ulaştı; çelik ve kağıtta ise sırasıyla %3 ve %10 ile nispeten küçük ancak önemli artışlar kaydedildi.

SİSTEMİN UYGULAMA ALANLARI NELER?

Hizmet verilen belediyelerin sayısı yıllar boyunca istikrarlı bir şekilde artarak tüm ülke genelinde olumlu bir gelişme gösterdi. 2005 ile 2017 yılları arasında sözleşme sayıları alüminyum için %23 ve ahşap için %20 artışla yaklaşık 13 milyondan fazla vatandaşa hizmet sağladı.

Plastik sektörü, hizmet edilen belediyelerin %85’ini kapsadı. Kağıt sektörünün kapsamı %6 azaldı. Bu azalma, Belediyelerin toplanan malzemeleri kendi başına işlemeyi seçmesinden kaynaklandı, ancak geri dönüşüm faaliyetlerinin yine de çok yüksek olduğunun altını çizmekte fayda var. Cam Geri Dönüşüm Konsorsiyumu (2009 yılında sözleşmeye katılmıştır) bölgesel kapsamını %17 artırarak 9 milyon daha fazla vatandaşa hizmet sunmuştur. Bütün olarak, 2017 yılındaki sözleşme yoluyla kapsanan kişilerin sayısı alüminyum ve ahşap için %68, plastik için %93, cam için %92, kağıt için %84 ve çelik için %82 olmuştur.

MAALİYET – VERİMLİLİK DENGESİ

Konsorsiyumlar; verimlilik, etkililik, maliyet verimi ve şeffaflık ilkelerine göre yapılması gereken, ambalaj atıklarının ayrı toplanma maliyeti için belediyelere bir ekonomik ücret ödemektedir. Belediyelere ödenen ücret önemli oranda artarak, 2005 yılındaki 195 milyon Euro’dan 2017 yılında 500 milyon Euro’ya yükselmiştir.

Bütün olarak sistem belediyelere 2005 ile 2017 yılları arasında 4,2 milyar Euro’nun üzerinde gelir sağlamıştır. Tüm ülke çapındaki kamu idareleri genel olarak malzemelerin alınmasını, yani çevresel hedeflere ulaşıldığında ve bu hedefler aşıldığında bile ayrıntılı bir şekilde tanımlanmış kalite özellikleri doğrultusunda malzemelerin alınmasını, seçme ve işleme maliyetlerinde istikrarın korunmasını ve düşük kaliteler de dahil olmak üzere her tür atığın alınasını garanti eden ‘Çerçeve Sözleşme’ye güvenmektedirler.

DÖNGÜSEL EKONOMİ SENARYOLARI: CONAI’NİN ROLÜ

Konsorsiyum sistemi tarafından geri dönüştürülen atık miktarı 2017 yılında 4 milyon tonu aştı ve son birkaç yıl boyunca sürekli artmayı sürdürdü (2005’tekine göre %50 daha fazla). İtalya, şu anda ambalaj atığının %47’sini geri dönüştürmektedir.

2017 yılında geri dönüştürülen atığın ağırlığında en çok paya cam sahip ve toplam miktarın yaklaşık 35’ini (1,4 milyon ton) oluşturuyor; onu 1 milyon tonu biraz aşarak toplamın içinde %25 payla kağıt ambalaj atığı ve toplamın içinde %21 pay ve 850.000 tonla ahşap izliyor; plastik 587.000 ton, çelik 193.000 ton ve son olarak alüminyum 14.000 ton paya sahip. CONAI 2016 yılında Pisa’nın Sant’Anna Fakültesi Yönetim Enstitüsü ve Bocconi IEFE’nin Yeşil Ekonomi Gözlemevi (GEO) ile işbirliği içerisinde Döngüsel Ekonomi Senaryoları: CONAI’nin Rolü adlı bir araştırma yaptı. CONAI’ye ve diğer konsorsiyumlara bağlı faaliyet gösteren, yıllık cirosu bir milyon Euro’nun üzerinde ve 10’dan fazla personel bulunduran şirketler isimsiz bir çevrimiçi anketi yanıtlamaya davet edildi. Bu anket, döngüsel ekonomi ilkelerine bağlılık seviyelerini incelemeyi amaçlıyordu.

Anket, konsorsiyumun bir parçası olan şu dört ana kategorideki şirketlere yönelikti: Ambalaj Üreticileri, ikincil hammadde üreticileri, endüstriyel ambalaj kullanıcıları, ithalatçılar.

Anket, CONAI sistemi dahilinde ambalajları üreten ve kullanan şirketlerin yaptığı işlemlerin ve ham madde tedarikinden ürün tasarım, üretim ve dağıtıma kadar sürecin çeşitli safhalarında kullandıkları araçların anlaşılmasına yardımcı oldu.

Tedarik – Tasarım – Üretim – Dağıtım – Tüketim

Üreticilerin %40’ı tamamen geri dönüştürülebilir malzemeden yapılmış ambalajları pazara sürüyor. Ekotasarımın varlığını araştırmakta kullanılan göstergeler arasında homojen matrislerle tasarlanan ambalaj yüzdesi (geri kazanımı kolaylaştırmak amacıyla) ve ambalaj ağırlığının ortalama azaltımı (yüzde olarak belirtilir) yer almaktadır;

şirketlerin %70’inden fazlası homojen malzeme içeren ambalajlar tasarlamaktadır ve yaklaşık %60’ı bunları ağırlığı azaltarak ve böylece kaynak kullanımını azaltarak tasarlamaktadır. Şirketlerin yaklaşık %35’i döngüselliği artırmak amacıyla lojistiği geliştirmeyi amaçlayan girişimlerde bulunmaya karar vermiştir (örneğin ambalajlanan üründeki boş alanları en aza indirerek). Anket yapılan kurumların %25’i ham maddelerin geri dönüşümlü ham maddeler ile tamamen veya kısmen ikame edilmesine yönelik testler yapmaktadır. Şirketlerin %60’ından fazlası kullanım ömrü sonunda geri dönüştürülebilen nihai ürünler geliştirmeye yönelik çalışmalarda bulunurken, %50’den fazlası ise tek malzemeli bileşenler halinde parçalara ayrılabilecek, sonrasında farklı amaçlarla kullanılabilecek ürünleri zaten pazarlıyor, ve üretim döngüsünde değişiklikler yaparak nihai ürünlerin imalatında kullanılan ham madde miktarını azaltmaya yönelik gayret sarf ediyorlar.

Bu durum ambalaj sektöründe daha da açık bir şekilde görünüyor: son 3 yılda yaklaşık olarak her 3 şirketten 2’si tek bir ambalaj için kullanılan ham madde miktarını, ambalajın işlevlerini korurken azaltmaya çalışmıştır. Bu araştırmada ayrıca önleme konusunda hayati bir aşama olan nihai ürünlerin tüketimine yönelik de bir inceleme yapılmıştır. En ilginç sonuçlar, kullanıcıların %50’sinden fazlasının ürünlerin kullanıldıktan sonra nereye atılacağı hakkında doğru bilgiler verdiğini ve yaklaşık %40’ının kullanım ömrü sonunda ambalaj yönetimi hakkında bilgi verebildiğini gösteriyor.

TEKRAR KULLANIM GÖZLEMEVİ

CONAI-Sant’Anna araştırmasında endüstriyel tüketicilerin %60’ından fazlasının nihai ürün dağıtımına yönelik ambalajları tekrar kullandığını göstermiştir. Politecnico di Milano, 2015 yılından bu yana İtalya’da ambalaj tekrar kullanım uygulamalarını takip etmek amacıyla CONAI adına Tekrar Kullanım Gözlemevi’nin yönetimini yürütüyor. Genel olarak tüm araştırmalar tekrar kullanımının çevresel açıdan tek kullanımlık ürünlere göre tercih edilebilir olduğunu göstermektedir.

Gözlem evinde analiz edilen tekrar kullanıma uygun ambalaj türleri şunlardır; ÇELİK (Fıçılar, Kafesler, Tenekeler, Paletler ve Endüstriyel Kasalar) Bu malzemelerin kullanıldığı ana sektörler; boya, gıda, sıvılaştırılmış ve sıkıştırılmış gazlardır. Genel olarak salça ve reçel için kullanılan gıda fıçıları ile ilgili olarak, 2017 yılı için tahmini üretimin %60’ının kesik koni şekilli varillerden oluştuğu anlaşılmaktadır. Onun ardından, kullanım ömrü 15 yıl olan ve bu süre boyunca 3-4 kez kullanılan bira fıçıları gelmektedir.

ALÜMİNYUM (Metal Tanklar ve Paletler)

Alüminyum tanklar, besin gazları veya taşınabilir nefes alma aparatları için kullanılır. Alüminyum paletler, eczacılık, kimya ve gıda sektörlerinde, beyaz odalarda ve hijyene duyarlı sektörlerde kullanılmaktadır.

KAĞIT

Bugüne kadarki tek deneyim, sekizgen kutular biçiminde görülmüştür (parçalı ürünleri, tanecikleri ve tozları taşımak için kullanılan sekizgen tabanlı prizma şeklindeki ambalajlar). Bunlar genellikle, taşıdıkları ürün hafif olduğunda tekrar kullanılabilir (örneğin küçük PET preformları). Tekrar kullanım sayısı, 2 ile 10 arasında değişmektedir ve çoğu zaman nakliye şekline bağlıdır.

AHŞAP (Paletler, Endüstriyel Kasalar, Saklama Üniteleri ve Makaralar/Bobinler)

Bu tür ambalajlar çeşitli sektörlerde kullanılmaktadır. Katlanabilir kasalar en sık kullanılan kasa türüdür. Saklama ünitelerinin tekrar kullanımı ağır sanayiden şarap üretimi ve gıdaya kadar pek çok farklı sektörü kapsamaktadır. Ahşap sektörü tekrar kullanımda, özellikle paletlerle ilgili konularda daima faal olmuştur. “Kasalar” meyve taşımacılığında yaygın olarak kullanılan paletlerdir. Bu ürünler modern dağıtımın operasyonel yönetiminde, özellikle tüketim malları için ciddi bir rol oynamaktadır.

PLASTİK

Fıçılar, Bidonlar, Kutular, Sepetler, Paletler, Endüstriyel Kasalar, Ofisler ve Halka Açık Yerler İçin Su Damacanaları, Cam Şişeleri Nakletmek İçin Kullanılan Tabakalar, Deterjanlar İçin Kullanılan Plastik Şişeler ve Tekrar Kullanılabilir Dayanıklı Poşetler Plastik ambalajların tekrar kullanıldığı ana yerler meyve ve sebze kasalarıdır.

Bir kasanın ortalama kullanım ömrü 5 ila 20 yıl arasında değişmektedir ve yılda ortalama 6-7 rotasyondan geçmektedir. Diğer uygulamalar arasında depozitolu cam şişelerin iade edlimesine kullanılan kasalar yer almakta ve bunlar 30 defaya kadar kullanılabilmektedir. Gıda sektöründe çoğunlukla plastik paletler kullanılmaktadır ve bunlar bazen kiralanmaktadır.

Endüstriyel kasalar yaygın bir şekilde otomotiv ve ev aletleri sektörlerinde kullanılmaktadır. Polipropilen kasalar, kasa sektörünün %80’ini oluşturmaktadır; bunların ortalama kullanım ömrü (7 yıl) üzerinde olmakta ve taşınan şişelerin türüne göre değişebilmektedir. Su damacanaları polietilen tereftalat (PET) veya polikarbonat (PC) kullanılarak imal edilmektedir: şu anda İtalya’daki şirketlerin çoğu, PC’de bisfenol bulunması ve bu maddenin endokrin sistemine zarar verebilmesi nedeniyle PET damacanaları kullanıyor.

CAM (Şişeler)

“Depozitolu” cam ambalaj döngüsü su, bira ve meşrubat sektörünü içermektedir ve Ho.Re.Ca (Otelcilik, Restaurant, Kafe) sektörlerine ve kapıdan kapıya ticaret sektörüne hizmet eden distribütörleri ifade etmektedir.

CONAI SİSTEMİNİN ÇEVRESEL VE SOSYO-EKONOMİK FAYDALARI

Yaşam Döngüsü Maliyetlendirme (LCC) yöntemi 2015 yılında, yaşam döngüsü değerlendirmeleri alanında Avrupa Birliği ile de işbirliğinde bulunan Studio Fieschi’nin desteğiyle oluşturulmuş ve tamamlanmıştır. Konsorsiyumlar ve bağımsız yönetim eliyle ambalajların geri dönüştürülmesi sayesinde kazanılan çevresel ve ekonomik faydalar, her yıl güncellenen özel bir araç yoluyla izlenmektedir. Bu model, performansı gösteren üç kategoriden oluşturmaktadır:

Enerji ve madde geri kazanımı:

Geri dönüşüm yoluyla geri kazanılan madde,
Gerji geri kazanım yoluyla üretilen elektrik,
Enerji geri kazanımıyla üretilen ısıl enerji
Çevresel faydalar:
Geri dönüşüm sayesinde tasarruf edilen birincil madde,
CO2 geri dönüşümü sayesinde üretilen birincil enerji,
Geri dönüşüm sayesinde önlenen CO2 üretimi
Yaşam Döngüsü Maliyetleri:
Doğrudan sistem maliyetleri,
Doğrudan faydalar: geri dönüşüm yoluyla geri kazanılan maddenin ekonomik değeri; enerji geri kazanımından üretilen elektrik ve termal enerjinin ekonomik değeri; sistemin ürettiği ekonomik faaliyetler,
Dolaylı faydalar: geri dönüşüm ve enerji geri kazanımı yoluyla önlenen CO2 emisyonlarının ekonomik değeri,

Göstergeler (2005-2017) CONAI’nın, tüketime sunulan ürünler, geri dönüşüm ve geri kazanım hakkındaki verileri belirlemek amacıyla bir üçüncü şahıs uzman kuruluşa yaptırdığı “Obiettivo Riciclo” (Hedef: Geri Dönüşüm) projesi kapsamında doğrulanmıştır.

HAM MADDE TASARRUFU NASIL SAĞLANIR?

Üretimde geri dönüşüm yoluyla elde edilen bir ikincil ham maddenin kullanılması yüksek miktarda ham maddenin tasarruf edilmesini de sağlar. İkame faktörleri, geri dönüşüm yoluyla elde edilen malzemenin kullanılması sayesinde üretilmeyen ham madde miktarının değerlendirilmesini sağlamaktadır. 2017 yılında ambalaj geri dönüşümü yoluyla yaklaşık 3,8 milyon ton, yani 2005 yılı ile karşılaştırıldığında yaklaşık %50 daha fazla ham maddenin tüketimi önlendi. Bu ham madde tasarrufunun %38’i, yani yaklaşık 1,4 milyon tonu cam ambalaj geri dönüşümü yoluyla üretilen ikincil ham maddeye atfedilebilir. Bu rakam dört milyar 0.75 litrelik cam şişeye eşittir. Tasarruf edilen ham maddenin %23’ü, yani 870.000 tonu kağıt ve karton toplama ve geri dönüşümünden elde edilmiştir.

Bu rakam 870.000 adet A4 kağıt topuna eşittir. Geri dönüşümlü ahşap için de rakamlar çok benzer bir seviyede yer almış, 848.000 ton, yani 39 milyon palet eşdeğeri tasarruf elde edilmiştir. Plastik geri dönüşümü sayesinde ise 400.000 ton, yani 9 milyar deterjan şişesi (1 litrelik PET kap) kadar tasarruf sağlanmıştır. Konsorsiyum yönetimi yoluyla geri dönüştürülen ambalaj atığı sayesinde ayrıca tam 625 trenin ağırlığına eşit olan 240.000 ton çelik tasarrufu ve yaklaşık bir milyar adet 33 cl meşrubat tenekesine eşit olan 13.000 ton alüminyum tasarrufu sağlanmıştır.

2005 ile 2017 yılları arasındaki ham madde tasarrufu çoğunlukla doğrusal ve yukarı yönlü bir ilerleme göstermiştir ve 2017 yılında %25’lik bir büyüme ile tarihteki en yüksek noktasına ulaşmıştır. Bütün olarak bakıldığında İtalya, 2005 ile 2017 yılları arasında 42 milyon tondan fazla ham madde tüketimini önlemiştir.

BİRİNCİL ENERJİ TASARRUFU VE ENERJİ GERİ KAZANIMI

Geri dönüşüm, büyük miktarlarda enerji tasarrufu ve buna bağlı olarak iklim değişikliğinin ana sorumlusu olan sera gazı CO2 emisyonlarının azaltılmasını sağlamaktadır. Geri dönüşüm yoluyla tasarruf edilen birincil enerji, ham maddelerin üretimi için fosil yakıtlar kullanılarak tüketilen enerji miktarına bakılarak hesaplanmıştır.

2017 yılında CONAI sistemi tarafından gerçekleştirilen geri dönüşümden elde edilen toplam enerji tasarrufu, 2005 yılına göre %72’den fazla artışla 19,4 milyar TWh birincil enerjiye eşit olmuştur. 2005 ile 2017 yılları arasında tasarruf edilen toplam enerji miktarı 203 milyar TWh’dir; yani 117 termoelektrik tesisi tarafından kullanılan enerjiye eşdeğerdir; bu tasarrufun %35’i Corepla’nın plastik ambalaj geri dönüşümünden, %27’si CoReVe’nin cam ambalaj geri dönüşümünden, %24’ü Comieco’nun kağıt ambalaj geri dönüşümünden ve %10’u Ricrea’nın çelik ambalaj geri dönüşümünden, %3’ü Rilegno’nun ahşap ambalaj geri dönüşümünden ve %1’i CiAl’ın alüminyum geri dönüşümünden elde edilmiştir. Geri kazanım yoluyla elde edilen ısıl enerji ve elektrik üretimi esasen plastik ambalaj atığından elde edilmiştir ve 2017 yılında yaklaşık 0.13 TWh elektrik ve 0.26 TWh ısıl enerji üretilmiştir. 2005 – 2017 yılları arasında enerji geri kazanımı için kullanılan ambalaj atığıyla üretilen toplam elektrik ve ısıl enerji miktarı ise 5,7 TWh olmuştur.

ÖNLENEN SERA GAZI EMİSYONU

Konsorsiyumlar tarafından 2017 yılında gerçekleştirilen geri dönüşüm faaliyetleri sonucunda yaklaşık 3,7 milyon ton CO2 eşdeğeri önlendi. Bu rakam, 2005 yılındakine göre iki kat daha fazla. 2005 ile 2017 yılları arasında önlenen miktar ise 36 milyon ton CO2 eş değeri’nin üzerinde ve yılda ortalama 20.000 km mesafe kat eden 11 milyon aracın emisyonuna eşit. Geri dönüştürülen cam ambalaj bu rakamın %34’üne, kağıt %33’üne, plastik ambalaj %7’sine, çelik ambalaj %12’sine, ahşap %3’üne ve alüminyum %1’ine katkıda bulundu.

KONSORSİYUM YÖNETİMİNİN MALİYETİ VE FAYDALARI

Ekonomik faydalar, ambalajın geri kazanılmasından kaynaklanan çevresel faydalara karşılık gelir; bunlar ‘Yaşam Döngüsü Maliyetlendirme Aracı’ kullanılarak ölçülmüştür. Bununla birlikte, CONAI’nin ve altı konsorsiyumun tüm ülke sistemine sunduğu ekonomik katkının önemini göstermek için toplam rakamlar gösterilmektedir. Konsorsiyumlar tarafından yapılan faaliyetler ile bağlantılı ekonomik faydalar hem doğrudan hem de dolaylıdır. Konsorsiyum geri kazanım sektörünün sağladığı doğrudan fayda 2017 yılında 970 milyon Euro’ya eşit olmuştur. Bu rakam 2005 yılına göre iki kat daha fazladır. Bütün olarak bakıldığında, konsorsiyum ambalaj atığı geri kazanım endüstrisinin tüm ülke için 2005 ile 2017 yılları arasında 9,8 milyar Euro ekonomik fayda sağladığını söylemek mümkündür.

DOĞRUDAN FAYDALAR ÜÇ ANA KATEGORİ ALTINDA YER ALMAKTADIR

1) Her bir geri kazanılan madde biriminin; ekonomik değerine ve her bir madde kesiminde geri dönüşüm yoluyla geri kazanılan madde miktarına göre hesaplanan, geri dönüşüm yoluyla üretilen ikincil ham maddenin ekonomik değeri. 2017 yılında geri dönüşüm yoluyla üretilen ham maddenin ekonomik değeri 424 milyon Euro’ya eşitti. Bu rakam 2005 yılındakine göre üç kat daha yüksek. Bütün olarak, geri dönüşümden elde edilen ikincil ham maddenin yaklaşık 3,6 milyar Euro ürettiğini tahmin ediyoruz.

2) Enerji geri kazanımı yoluyla üretilen enerjinin ekonomik değeri 2017 yılında üretilen enerjinin ekonomik değeri 32 milyon Euro’ya eşit olmuştur (2005’e göre %33 fazla). 2005 ile 2017 yılları arasındaki tahmini ekonomik değerin toplam miktarı enerji geri kazanımından üretilen 460 milyon euro değerindeki enerjidir.

3) İlgili ekonomik faaliyetler Malzemeleri geri dönüşüm için toplayan ve hazırlayan çalışanların sayısına ve maaşlarına göre bir tahmin yürütülmüştür. 2005 ile 2017 yılları arasında ilgili ekonomik faaliyetler yoluyla üretilen ekonomik faydalar yaklaşık 5,7 milyar Euro olarak hesaplanmıştır. Dolaylı faydalar, önlenen CO2 emisyonlarının ekonomik değeri olarak belirtilmiştir; 2017 yılında 105 milyon Euro’ya eşittir, yani 2005 yılındakinin iki katıdır. Bu faydaların 2005 ile 2017 yılları arasında toplamda bir milyar Euro’ya ulaştığı tahmin edilmektedir. Konsorsiyum yönetiminin tahmini doğrudan giderleri 2017 yılında 596 milyon

Euro’dur ve dağılımı aşağıdaki gibidir;
Malzemelerin toplanması ve çekilmesi için 507 milyon Euro; “kamusal alanlardan malzemeyi toplama ve taşıma giderlerini” (ANCI-CONAI tarafından toplama) ve “özel alanlardan toplama ve taşıma giderlerini” içermektedir.
Geri dönüşüm enerji kazanımı ve maliyetlerine ve diğer bertaraf biçimlerine ve satılan malzemelerden alınan gelirlere göre hesaplanan 13 milyon Euro değerleme harcaması.
CONAI sistemi – konsorsiyumlar için 76 milyon Euro işletme gideri (CONAI Bilançosu).