Enflasyondaki Artış Plastik Ham Maddelere Yansıyacak

23 Nisan 2021

Ham madde fiyatlarında %150’ye yaklaşan fiyat artışları vatandaşa zam olarak yansıyacak. 0,5 litrelik PET su şişesinde maliyetin %80’ini şişenin kendisi, ayakkabı maliyetinin %50’sini plastik taban-kaplama maliyeti, makarna fiyatının da %16’sını plastik ambalaj oluşturuyor.

Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nın (PAGEV), “Ham Madde Fiyatlarındaki Astronomik Artış ve Çözüm Önerimiz” başlıklı toplantısında konuşan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, %150’ye yaklaşan ham madde zamlarıyla, üretim tesislerinin adeta yangın yerine döndüğünü söyledi. Astronomik fiyat artışlarıyla ortaya çıkan vahim tablonun; üretim, istihdam ve ihracatı tehdit ettiğine dikkat çeken Eroğlu, sanayiciyi zora sokan yüksek fiyat artışlarının, enflasyonu da körüklediğine vurgu yaparak “gıda ambalajından plastik ipliklerle dokunan kıyafetlere, temizlik malzemeleri ambalajından ayakkabıya, içecek şişelerinden mutfak eşyalarına ve daha birçok alanda tüketicilerin hayatına direkt etki eden plastik ürünler, ham maddedeki fiyat artışlarına bağlı olarak zamlandı” dedi.

Makarnadan Suya Herşeye Zam

Ham madde zammının enflasyonu da tetiklediğini söyleyen Eroğlu, “Ham madde artışları ciddi enflasyon olarak karşımıza çıkacak. Üretim, istihdam ve ihracatı zorlayan ham madde zamları, özellikle dar gelirli tüketiciyi enflasyon üzerinden vuracak.” açıklamasını yaptı.

Eroğlu, yangını söndürmek için acil atılması gereken adımlar ve uzun vadeli çözümler olmak üzere iki ayaklı öneri sundu. Devletin, ithal ham madde üzerindeki vergileri geçici olarak askıya almasını talep eden Eroğlu, ayrıca PETKİM’in ihracatını durdurup, üretimini sadece iç piyasaya yönlendirerek arz sıkışıklığını azaltmaya katkı sunması gerektiğini söyledi.

PLASTİK SEKTÖRÜNDE HAM MADDE KRİZİ

Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, ülkemizin plastik ham maddesinde %85’in üzerinde ithalata bağımlı olduğunu söyledi. Karadeniz, “Yıllardır dile getirmekte olduğumuz ham maddede yerli üretimin gerekliliğini bir kez daha yaşıyoruz. Yurtiçi üretiminizin yetersiz olması, arz güvenliğinizi dış etkenlere açık hale getirmek anlamına geliyor. Navlun fiyatlarının düşük seyrettiği dönemlerde bu sorunun neden çözülmesi gerektiği çok iyi anlaşılamıyordu lakin mevcut durumda birçok pazarda rekabet halinde olduğumuz uzakdoğu ülkelerinde yerleşik üreticiler, ham maddeye fiziki yakınlıkları sebebiyle ton başına 300- 400 dolar daha düşük bir maliyetle çalışmaktalar. Bu şartlar, ülkemiz sanayisinin rekabet gücünü çok olumsuz yönde etkilemekte ve pazar kayıplarına sebep olmaktadır. Bu kapsamda orta ve uzun vadeli stratejilerle çalışmaları başlatılmış olan petrokimya tesislerinin hızla tamamlanması ve bunlara yenilerinin eklenmesi öncelenmelidir. Ayrıca son dönemde önemi hızla artan ikincil ham madde üretiminde de geri dönüşüm tesislerimizi zora sokacak uygulamalardan uzak durulmalıdır. Ülkemizde sağlıklı bir toplama-ayrıştırma sistemi kuruluncaya değin atık ithalatı devam etmeli, kamu otoriteleri ise suistimal- lerin önüne geçmek adına denetimleri sıklaştırmalıdır dedi.