Plastikte Belirsizlik Devam Ediyor

7 Nisan 2021

Tüccarlar hurda ihracatlarına yönelik 1 Ocak’ta yürürlüğe giren Yeni Basel Konvansiyonu düzenlemelerinin açıklanmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyor.

Avrupa ekonomileri COVİD-19 kapanmaları nedeniyle ilkbaharda kıta boyunca oluşan pek çok kaybı toparlamaya hazır gibi görünüyordu. Covid-19’dan etkilenen insan sayısı azalmıştı ve endüstri daha parlak bir gelecek planlamaya başlamıştı. Fakat eylül ve ekim aylarında vakalar neredeyse tüm Avrupa ülkelerinde bir kez daha artmaya başladı. Avrupa çapında bulaşma sayılarında belirgin artışa bağlı olarak bu ekonomiler, tekrar olumsuz etkilerle yüzleşiyorlar. Çoğu hükümetin Covid-19’u kontrol altına almak için savaşan ve grip, zatürre gibi diğer hastalıklarda mevsimsel bir artış yaşaması muhtemel olan sağlık sistemlerini korumak için farklı şekillerde ikinci kapanma tedbirlerini uygulamak dışında çok az seçeneği var. Bir kez daha, geri dönüşüm endüstrisi ayakta kalabilmesi için bedel ödüyor.

Bu belirsizliğe bağlı olarak çoğu genişleme planı beklemeye alındı ve endüstri düşük bir seviyede çalışıyor. Temel gereksinim olmayan ürünlerde plastik tüketimi kötü etkilendi. Tarihsel perspektifte, Avrupa temel plastik fiyatları, göreceli olarak yüksek olagelmiş ve bu nedenle ihracat pazarı için çok az seçenek önerebilmiştir. Halihazırda, yine de diğer bölgelere kıyasla düşük ve zayıf talep ile mütevazı tedarik edilebilirliğe bağlı olarak temel plastik, özellikle Asya’ya olmak üzere ihraç ediliyor. Çin, bu sene olağanüstü büyümesine bağlı olarak Avrupa’dan temel plastiğin önde gelen ithalatçısıydı. Çin devamlı büyüme yolunda iken dünyanın geri kalanı belirsizlik ortasında mücadele ediyordu. Çin’de temel plastik talebi belirgin şekilde yoğun, bu da Hindistan ve Güneydoğu Asya’dakiler dahil olmak üzere diğer ülkelerden miktarlı ithalat neticesini doğuruyor.


PCR için toplam talep 5 milyon ton civarında ve bu talebin karşılanması büyük bir mücadele olacak.

HURDADA DURAĞAN FİYATLAR

Düşük talebe bağlı olarak son birkaç ayda geri dönüştürülmüş hurda plastik fiyatları değişmeden kaldı. Temel plastik fiyatları o kadar düşüktü ki müşteriler ve dönüştürücüler geri dönüştürülmüş malzeme kullanmayı tercih etmiyordu. Diğer taraftan, marka sahiplerinin ürünlerinde ve paketlemede Müşteri Geri Dönüşümü Sonrası (PCR) plastikleri kullanma taahhütü gereken hızda ilerlemiyor. Herkes en iyi kalite, renkte doğallık ve genellikle yiyecek için uygunluk arıyor. Böyle malzeme pazarda çok sınırlı. Geri dönüştürülmüş malzemeye yönelik düşük talebe katkıda bulunan bir diğer faktör, PCR kaynaklarını kabul etmede karışıklık. Pek çok marka sahibi, müşterilerinin evlerinden toplanan materyallerinin yüzdesini belirtirken PCR’yi de vurguluyor. Fakat endüstriden veya süpermarketlerden toplanan benzer materyalleri PCR olarak kapsama almıyorlar. Bu sınırlı senaryoda, bu marka sahiplerinin taahhütlerine dayanan PCR için toplam talep 5 milyon ton civarında ve bu talebin karşılanması büyük bir mücadele gerektirecek.

BASEL KURALLARI BELİRSİZLİĞİ

Plastik hurda ticareti 1 Ocak’tan itibaren daha kısıtlı hale geldi. Avrupa’dan OECD dışı ülkelere hiçbir atık ihracı yapılmaması söz konusu olabilir. Basel Konvansiyonu’na göre plastik atık farklı şekilde sınıflandırılacak. Kabul eden OECD dışı ülke, ihraç edilmesinden önce Avrupa Komisyonuna yazı yazarak hurdayı ithal etmeyi kabul ettiğini beyan etmeli. Bununla birlikte, Komisyonun bunun için bütün OECD dışı ülkelerin desteğini alıp almadığı açık değil. Komisyon, önce bir cevap alacak, ardından hurda nakliye kurallarını değiştirmek zorunda kalacak ve bu da yine vakit vakit kaybı anlamına gelecek.

ABD’den plastik atık nakliyesinin akıbeti de belirsiz. ABD Basel Konvansiyonu’na taraf değil. Fakat ABD’den konvansiyonu imzalayan ülkelere atık nakliye edilip edilemeyeceği açık değil.

Plastik atık ticaretinin dünya çapında daha da azalması bekleniyor. Bütün bu belirsizliğe bağlı olarak nakliyat şirketleri de OECD dışı ülkelere yönelik plastik atık kargosuna rezervasyon yapmakta isteksiz olacak. Yetersiz yer ve daha az konteyner tedarik edilebilirliğine bağlı olarak, navlun fiyatlarının zaten yükselmekte olduğu mevcut senaryoda, gelecek ay, plastik atık ihracatı için daha da zorlu olacak gibi gözüküyor.