Şehir Madenciliği Ülkeye Yılda 7 Ton Altın Kazandırabilir

24 Şubat 2021

Exitcom’un kurucusu Murat Ilgar, Türkiye’deki tüm elektronik atıkların ayrıştırılması durumunda ülkenin yılda 7 ton altın kazanabileceğini söylüyor. Ilgar ayrıca 28 ton gümüş ile tonlarca bakırın, atıklarla birlikte çöpe gittiğine dikkat çekiyor. Ilgar, elektronik atıkların değerli metaller ve nadir toprak elementleri barındırdığını, ülkeler için aslında stratejik önem taşıdığına işaret ediyor. Ilgar ayrıca e-atıklarla birlikte bilgi güvenliğinde oluşan risklere de dikkat çekiyor.

Exitcom Kurucusu Murat Ilgar

Türkiye’nin ilk elektronik atık geri dönüşüm firması Exitcom, Kocaeli Kartepe’deki tesislerinde her türlü elektronik atığın dönüşümünü yapıyor. Buzdolabından florasana, tonerden bilgisayara kadar tüm atıklar otomatik makinelerde ayrıştırılıyor. Daha önce toplanıp yurt dışına gönderilen piller de Türkiye’de sadece bu tesiste geri dönüştürülüyor. Exitcom’un bir başka önemli hizmeti ise kişisel verileri barındıran elektronik materyallerin Avrupa standartlarında imha edilmesi.

Exitcom’un tesisinde otomasyonun sağlandığı makineli sistem ile e-atıklardaki maden, demir, metal, cam, plastik gibi parçalar tam olarak ayrıştırılarak en küçük yapısı elde edilmekte. Bu tesisi kuran Murat Ilgar ile Geri Dönüşüm Ekonomisi için konuştuk. İşte Ilgar’ın, Exitcom’un faaliyetlerine ilişkin açıklamaları ve geri dönüşüm sektörüne yönelik değerlendirmeleri…

Türkiye’nin ilk elektronik atık geri dönüşüm firmasıyız. Türkiye’de 1 milyon tona yakın elektronik atık var. Avrupa’da 13 milyon ton, dünyada da 53 milyon ton atık var. Ancak Türkiye’de yeteri kadar atık toplanmıyor. Elektronik atık açısından ham madde sorunu var. Bizim tesisimiz haftada bir gün çalışıyor. Florasanda bir gün, tonerde bir gün çalışıyoruz. Lamba dönüşümünde tek uygun tesis bizimkisi.

PİL GERİ DÖNÜŞÜMÜ YAPIYORUZ

Türkiye’de 10 bin ton pil toplanması gerekiyor aslında. Ancak geçen sene 750 ton toplanabildi. Bu sene bunun da yarısına düştü. Pil toplama sistemimizde sıkıntı var. Pil toplama sistemi okullar üzerine kurulmuş. Pandemi oldu okullar kapandı, sistem çöktü. Almanya’da pandemi süresince atık getirme merkezleri boş kaldı. Ama yasaklar kalkınca atık getirme merkezlerinin önünde uzun kuyruklar oluştu.

Atıkları toplayıp biriktirip toplama merkezine götürüyorlar. Türkiye’de pandemi sürecinde piller ve diğer elektronik atıklar nereye gitti? Hepsi çöpe gitti. Lityum piller için tesis kurduk. Ama atık toplanmadığı için sıkıntı yaşanıyor. Atık var ama toplanmıyor. Pil geri dönüşümü yapıyoruz ama ham madde yok. 50 ton ancak topluyoruz. Türkiye’deki geri dönüşüm firmalarından pil çıkmıyor. Bize laptop geliyor pil çıkıyor. Telefon pili çıkıyor. Atık pil ve elektronik atıklarla ilgili yetkilendirilmiş kuruluşları arayıp sorun bakalım, kaç tane geri dönüşüm firmasından pil çıkıyor diye. Geri dönüşüm firmalarındaki lambalar, tonerler, monitör camları ne oluyor? Kendi içimizde de düzgün çalışmıyoruz.

Türkiye’deki pillerin geri dönüşümünü biz yapıyoruz. Pillerin yüzde 70 kadarı alkali olanlar geri kalanları lityum ion, kadmiyumlu ya da civalı pillerdir. Tehlikeli olanları depolama sahalarına gönderiyoruz. Alkali pilleri ise dönüştürüyoruz. İçlerindeki mangan ve çinkoyu ayırıyoruz.

Lityum ion pilleri ile ilgili iki ayrı projemiz var. ARGE tesisi kurduk, üniversitelerle çalışıyoruz. Yerli lityum ion araç pillerinin ham maddesini yapmayı planlıyoruz. Yurt dışına bağlı kalmadan yerli araç pillerini ülkemizde üretmeyi hedefliyoruz.

ŞEHİR MADENCİLİĞİNE ODAKLANMAK GEREKİR

Türkiye’deki bütün elektronik atıklar geri dönüştürülse 7 ton altın çıkar. Bunun 4 misli gümüş 10 misli bakır çıkar. Türkiye’de dağlardan topraklardan 27 ton altın çıkarılıyor. O kadar uğraşmaya gerek kalmadan elektronik atıklar dönüştürülerek altın toplamak mümkün. Belçika’da bir firma elektronik atıklardan 100 ton altın çıkarıyor. Yatırım yapmak için ham maddenin toplanması lazım yani. Bunu toplayamıyoruz. GEKAP’tan bu bakımdan umutluyuz. GEKAP yürürlüğe girince atık sektörü gelişecektir.

Devlet şu anda şehir madenciliğine aşırı derecede önem veriyor. Bu bakımdan elektronik atıkların içerisindeki değerli metallerin ayrıştırılması çok önemli. Bu, Türkiye’nin de çok ciddi oranda gündeminde. Elektronik atıklarda bir çok maden bulunmaktadır. Mesela cep telefonlarının içerisinde altın, gümüş, bakır, paladyum, indium gibi değerli madenler bulunmakta. Neodimyum mıknatıslar var mesela, çok önemli. Elektrikli otomobil pili ya da rüzgar türbini kurmak için bu neodyum mıknatısına ihtiyaç var. Bu değerli metaller Türkiye ekonomisi için de çok önemli.

Türkiye ham maddeye aç bir ülke. Bu bakımdan toplama çok önemli. Florasan ve toner yatırımlarını biz devlet destekli kurduk. Devlet desteği olmasa bu yatırımlar yapılmazdı. TÜBİTAK, KOSGEB, Kalkınma Ajansı ciddi destekler verdiler ama destekten sonra bu işleri büyütüp geliştirmek gerekir. Ama atık toplanamadığı için üretim yapamıyoruz, geliştiremiyoruz. GEKAP’ta toplanan paraların bir kısmı belediyelere ve geri dönüşüm sektörüne aktarılırsa olayın rengi değişecektir. Atık toplama sistemi gelişirse yatırım artacaktır. GEKAP ile birlikte sektör canlanacaktır.

Şu an geri dönüşüm sektörüne yatırım yapan bir tane bile firma yok. Halbuki geri dönüşüm sektörüne verilecek destekle çevre kirliliğini önlemiş olursun. İstihdamı artırmış olursun. Ekonominin gelişmesi için ham maddeyi geri dönüşümle yeniden kazanmak gerekiyor.

GEKAP’ı herkes tam olarak bilmiyor. Nasıl uygulanacağını henüz bilmiyoruz. Geri dönüşüm yükü ağırlıklı olarak belediyelerin üstünde. Geri dönüşüm uzun vadede topluma, ülkeye kazandıracaktır. Atığı toplayıp işlersen bir çok sektör harekete geçer ve gelişir. İstihdam da artar, işsizlik azalır. Geri dönüşüm sektörüne yatırım yapmak isteyen çok firma var. Sektöre destek olunursa büyük yatırımlar gelecektir.

Sıfır atık için şöyle yapılmalı: Bir; atık kaynağında toplanmalı. İki; atık geri dönüştürüldüğü zaman da sıfır atık çıkmalı. Sistem böyle olmalı. Belediye atık getirme merkezleri kuracak, evden kaynağından atıkların toplaması konusunda üretici firmaların da destek vermesi gerekecek. Sektördeki sıkıntı şu: Çok geri dönüşüm firması var ama atık az. Az toplanıyor.

EVLERDEN ELEKTRONİK TOPLANABİLİR Mİ?

Evlerden elektronik toplanmasına ben karşıyım. Benim maliyetimi karşılamıyor evden toplamak. Atık getirme merkezlerinin sayıları artırılmalı. Zincir marketlerde toplama noktaları oluşturulmalı. Evlerden ise büyük makineler toplanabilir, bunların maliyetini de üretici firmaların karşılaması gerekir. “Eskiyi getir yeniyi götür” tarzı kampanyalar yapılmaya devam edilmeli.

Elektronik atıkların değerli olduğunun insanlara anlatılması lazım. Bu atıkların tehlikeli, çevreye zararı olduğu anlatılmalı.

KİŞİSEL VERİLER RİSK ALTINDA

Elektronik atıkların bazılarında önemli veriler hala durmakta. Bunlar çok önemli. Kişisel verilerin imhası konusunda standart eksikliği var. Ciddi bir açık var. Bakanlığa, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’na bilgi verdim. Türkiye’de kişisel verilerin doğru düzgün imha edilmediğini belirttim. Bağıra bağıra söyledim, hiç kimse beni dinlemedi. Kişisel veriler Avrupa standardında imha edilse bilgi güvenliği gibi yeni bir sektör doğabilir. Hiçbir banka, kamu kurumu, özel kuruluş kağıtlarını kafasına göre hurdacıya veremeyecek. Türkiye’de bir çok firma bilgilerini düzgün imha etmiyor.

Dijital ortamdaki verilerin imhası bir nevi geri dönüşümü çok önemli aslında. Bununla ilgili özel bir yazılım geliştirilmesi gerekiyor. Bir bilgisayar çöpe atılacağı zaman akredite programla silinmesi gerekir. Bilgisayarların geri dönüşüme tabi tutulup imha edilmesi aşamasında da bir açık söz konusu. Firmalar, kurumlar ellerindeki verileri standardı olmayan yerlerde imha ettirdiklerini düşünüyorlar ama bu konuda risk söz konusu. Kişisel Verileri Koruma Kurumu bu alanda denetim yaparsa nasıl bir risk, nasıl bir açık olduğu ortaya çıkacaktır. Kişisel verileri içeren evraklar gelişigüzel imha ediliyor. Çöplerde kişisel verilerimizi içeren evraklarla karşılaşmak mümkün. Bu alanda denetimler yetersiz.