Çevnak - Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi https://geridonusumekonomisi.com.tr/etiket/cevnak Geri Dönüşüm Portalı Fri, 01 Jan 2021 20:47:09 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3 https://i0.wp.com/geridonusumekonomisi.com.tr/wp-content/uploads/2019/10/gd_ikon.png?fit=32%2C32&ssl=1 Çevnak - Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi https://geridonusumekonomisi.com.tr/etiket/cevnak 32 32 161676614 Yetkilendirilmiş Kuruluşlar GEKAP’ın Neresinde https://geridonusumekonomisi.com.tr/yetkilendirilmis-kuruluslar-gekapin-neresinde.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/yetkilendirilmis-kuruluslar-gekapin-neresinde.html#respond Mon, 07 Dec 2020 05:13:06 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1951 Bundan sonra Yetkilendirilmiş Kuruluşların durumu ne olacak? Nasıl bir fonksiyonları olacak? GEKAP’tan destek alamayan YK’ları nasıl bir gelecek bekliyor?

The post Yetkilendirilmiş Kuruluşlar GEKAP’ın Neresinde appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

Çevreyi kirletenler, yani üreticiler ve ithalatçılar, Yetkilendirilmiş Kuruluşlar ile sözleşme yapıyordu. Peki bundan sonra Yetkilendirilmiş
Kuruluşların durumu ne olacak? Nasıl bir fonksiyonları olacak? GEKAP’tan
destek alamayan YK’ları nasıl bir gelecek bekliyor?

Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) İlişkin Yönetmelik kapsamındaki
ürünlerin piyasaya arzında, ürün cinsine bağlı olarak 2872 sayılı Çevre Kanunu’nda listesinde belirlenen tutarda yapılan ödemedir. Faaliyetinde ambalaj malzemesi kullanmayan işletmeler hariç neredeyse ekonomik bünye içerisinde yer alan tüm işletmeler uygulamaya dahil. 1 tane
bile ürün piyasaya sürenler bu payı ödemek durumunda. Kamu kurumları
ve depozito sistemi kuranlar sistemden muaf. Çevreyi kim kirletiyorsa, 45 adet ürün cinsinde atıkları kim piyasaya sürüyorsa o kişi GEKAP mükellefi olacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2872 Sayılı Çevre Kanununda
yaptığı değişiklik ile ve Geri Kazanım Katılım Payı Yönetmeliği ile Yetkilendirilmiş Kuruluşları olduğu gibi bıraktı ve herhangi bir müdahale yapmadı. GEKAP Yönetmeliği ile çevreyi kirletenlerin kirletme tutarlarını geri kazanım katılım payı adı altında direkt olarak Hazine ve Maliye Bakanlığına bir beyanname ile bildirilmesi yoluna gidildi. Dolayısıyla toplanan geri kazanım katılım payları direkt olarak Hazineye aktarılacak. İlgili düzenlemede toplanan geri kazanım katılım paylarının belediyelere aktarılacağı ve çevre için kullanılacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamakta.

TOPLANAN PARA SİSTEME AKTARILMALI

Konuyla ilgili konuşan AGED Başkanı Mustafa Saral, şunları söyledi: “GEKAP’la toplanan para toplama sistemine aktarılmalı. Avrupa’da hurda
kâğıt fiyatlarının sıfır ve eksi değerlerle satılmasına karşın sistemlerin
halen etkin bir biçimde toplama yapabilmesinin temel sebebi GEKAP
benzeri fonların toplama sistemine kaynak aktarmasıdır. Öte yandan belediyelerin de denge unsuru olduğu bir yapı kurmak zorundayız. Belediye sözleşmeleri on yıllık yapılmalı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu sözleşmelerin mutlaka bir tarafı olmak zorundadır. Ancak bu durumda orta
ve uzun vadeli programlarımızı buna göre hazırlayabilir ve yatırımlarımızı
buna göre yapabiliriz.”

ELDAY Genel Müdürü Muharrem Yamaç, yetkilendirilmiş kuruluşların
bu işleyiş hakkındaki deneyimlerini sahada kullanmaları gerektiğini söylüyor. YK’ların bu sürece dahil edilmesi gerektiğini belirten Yamaç,
“GEKAP olarak alınan bedelden yetkilendirilmiş kuruluşlara bütçe ayrılmalı.” diyor.

Yetkilendirilmiş Kuruluşların desteklerinin kesilecek olmasının atık toplama ve ayrıştırma sorunu doğuracağını belirten ÇEVNAK Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bilgiç de, kazan-kazan modelinin şart olduğuna işaret
ediyor.

ASL Geri Dönüşüm Yönetim Kurulu Başkanı Gültekin Özdemir ise şu değerlendirmede bulundu: “YK’ların kapatılması kesinlikle olumsuz etkileyecek bizleri. Geri dönüşüm hususunda devletimizin giderek artan
hassasiyeti ve bu bağlamda milletimizce oluşan bilinçlenme hareketlerinin arttığı şu günlerde bu kapatmaların olumsuz dönüşlere yol açacağı
kanaatindeyim. Kısaca bu nedenlerle YK’ların kapatılmasının maddi ve
manevi olarak ülkemize fayda değil zarar getireceği görüşündeyim.

GEKAP’ın getirileri, tereddütler, geleceğe dair katkısı ve yetkilendirilmiş
kuruluşlara etkisinin ne olacağı konusunu belediye başkanları ve atık sektörü temsilcilerine sorduk.

BELEDİYELERE DESTEK OLUNMALI

Alper Taşdelen
Çankaya Belediye Başkan

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yeniden kullanılabilir ambalajlara yönelik depozito uygulamalarını düzenleyen LPG tüpü, su damacanası, ahşap plastik palet, hotel, restoran ve kafeler gibi yerlerde verilen depozitolu içecek şişe ve fıçıları, kimyasal ambalajları piyasaya sunan firmaları kapsayan “Yeniden/Tekrar Kullanılabilir Ambalajlar İçin Depozito Sistemi Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esasları” yayımlamıştır. Bu esaslara göre piyasaya yeniden, tekrar kullanılabilir ambalaj sunan ve depozito sistemini başarı ile yürüten firmaların geri kazanım katılım payı ödememeleri sağlanacaktır.

Vatandaşların depozito sistemine katılma isteğini artıran aynı zamanda anlaşılması kolay ve tüketicinin maddi getirisini temin edebileceği, güvenilir bir sistem kurulması halinde depozito sistemi sürdürülebilir ve başarılı bir sistem olabilecektir.

Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik; özellikle piyasaya sürenlerin /ithalatçıların ve satış noktalarının sorumluluklarına ilişkin idari ve teknik usul ve esasları belirlemektedir. Geri kazanım katılım payına ilişkin belediyelere destek olunması yürütülen kaynakta ayrı toplama çalışmalarının verimli olabilmesi için önem arz etmektedir.

PROBLEM ATIKLARIN AYRIŞTIRILMASINDA

Uğur Bilgiç
ÇEVNAK Kurucusu

2021 yılında yetkilendirilmiş kuruluşların destekleri kesilecek. Destekler tamamen toplama sistemine aktarılıyordu. Özel firmalar, yeni tesis ve teknolojik yatırımlarına bu desteklerin bir kısmı sayesinde girişebildi. Yatırımların geri dönüşü açısından belediyelerle yapılan sözleşmelerin uzun süreli olması gerekiyorken, yeni dönemde yapılan yatırımların planlamaları da sekteye uğrayacak. Yeni dönemde yetersiz kalacak ve ciddi problemler yaratacak en büyük eksiklik, atıkların toplanması değil, ayrıştırılabilmesi! Çok az sayıda bulunan otomatik tesislerin ayrıştırma kapasiteleri de tartışılır vaziyette; atıkların çeşidine, kendi bölgelerinde çıkan atıkların türlerine, karışan evsel atıklara, bölgelerdeki eğitim seviyesi ve tüketim oranlarına göre değişkenlik gösteriyor. Yeni dönemde belediyelerin birçoğu bu işin tamamını üstlenmeyi hedefliyorken, belediyelerin toplama kısmında çok başarılı olacağına; ancak ayrıştırma ve tesis işletmesi konusunda 2021’e kadar vakit olmayacağına inanıyorum. Sadece bununla kalmayacak, işletme kısmında maliyetleri her geçen gün artacak satış ve pazarlamada global hurda endeksi, fireler, mevsim değişiklikleri, tüketim odaklı finansal dengesizliklerle karşı karşıya kalacak. Bahsettiğim maliyetler, yetkilendirilmiş kuruluşlar ile sadece senelik sözleşme yapılabilmesi, ihale sistemini de çökertti. Kısa vadede acil eyleme dökülecek kazan-kazan modelini geliştirmek gerekiyor. Umarım yapılan çalışmalar en kısa zamanda belirsizlikleri ortadan kaldırır, belediyeler ve gelişmiş tesislerin ortak noktada buluşacağı, süreklilik gösteren bir sonuca ulaşılır.

YETKİLENDİRİLMİŞ KURULUŞLAR SİSTEMDEKİ VARLIKLARINI KORUMALI

Mustafa Saral
AGED Başkanı

Değişmekte olan bir sistemin eşiğindeyiz. Yapılan değişiklikler bir yandan umut verici; poşetlerin ücretli hale gelmesi, içecek ambalajları için depozito sisteminin kurulacak olması, sıfır atık yönetmeliğinin yayımlanmış olması, Geri Kazanım Katılım Payı konulu kanun değişikliği ve son olarak bir çevre ajansının kurulması ile ilgili yapılanma. Bütün bunlar geri dönüşüm sürecinde bir iyileşme getirir diye umuyoruz. Bununla birlikte, bu gelişmelerle ilgili adımlar atılırken doğrudan sistemin ortasında bulunan paydaşların fikri alınmıyor. Biz kâğıt sanayicileri, reel sektörü temsil ediyoruz.

Değişim olursa bundan olumlu ya da olumsuz etkilenen ilk taraf biz olacağız. Eğer idare attığı adımların gerçekten sağlam bir zemine oturmasını istiyorsa, bizim gibi sektörlerle iş birliği içerisinde olmalı ve sürekli iletişim kanallarını açık tutmalı. 2020 yılının bu son aylarına girdiğimiz günlerde halen belediyelerin taşeronu olan ve kâğıt fabrikalarına hurda kâğıt yani ham madde temininde bulunan toplama şirketlerinin gelecek yıl ne gibi teşvikler alacağı belli değil. Toplama sisteminin hangi yönde değişeceği konusunda kimsenin tam olarak bir fikri yok.

Bilgi olmadan fikir sahibi olamayacağımız için somut adım atmak ve yarınlara güvenle bakarak yatırım yapmak pek mümkün değil. Öte yandan, ham maddesi %100 hurda/atık kâğıt olan biz sanayiciler büyümeye yeni fabrikalarla ve kapasite artışlarıyla devam ediyoruz. Katma değer üretmek ve ihracatımızı artırarak cari açığın kapanmasına katkı sağlamak gibi bir görevimiz var. Sektörün son yıllarda yaptığı yatırımlarla üretim kapasitesi iç piyasanın talebinden fazla olmuştur; 2019 yılında 1,1 milyon ton olan ihracat miktarı bu yıl da aynı olacaktır. Sektörün iç piyasadan ihtiyacını
karşılayacak ham maddeyi bulması mümkün değildir. Önümüzdeki kısa dönemde üretime geçecek tesislerle ilave arz fazlası olacaktır. 3 Eylül’de aniden yayımlanan bir genelge ile ülke içerisinden yeterince temin edemediğimiz hurda kâğıdın ithalatı sınırlandı. İhracatı serbest olan hurda kâğıdın ithalatının sınırlanması serbest piyasa koşullarına aykırıdır. Bu durum, sektörün rekabet gücünü kıracak ve ülkeye mamul ürün girişini artıracaktır. Ham madde ihtiyacımız artarak devam ederken ithalatının kısıtlanması bizleri üretemez ve ihracatını yapamaz hale getirecektir. Toplama yapan şirketler, hurda kâğıdı satacak fabrika bulmakta zorlanacaktır. Yetkilendirilmiş kuruluşlar üzerinden sisteme aktarılan teşviklerin bundan sonra GEKAP bütçesi üzerinden toplama firmalarına
ödenmesi öngörülüyor. Bu şirketlere kaynak akışını çok dikkatli yapmak gerekir. Yetkilendirilmiş kuruluşları tamamen devre dışı bırakmadan bu kuruluşlardan hizmet alımı, kontrol ve raporlama şeklinde devam edebilir. İşin sadece finansman kısmına odaklanılmış gibi bir tablo var önümüzde. İşleyişe dair çok fazla ipucumuz maalesef yok. Talebimiz; yılın son gününe kadar beklemeden gerekli değişiklilerin bir an önce gerçekleştirilmesi, GEKAP gelirlerinin doğru kanallara aktarılması ve yetkilendirilmiş kuruluşların sistemdeki varlıklarını korumasıdır

Derginin bu edisyonu ve yıllık abonelik için lütfen linki tıklayınız: 

The post Yetkilendirilmiş Kuruluşlar GEKAP’ın Neresinde appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/yetkilendirilmis-kuruluslar-gekapin-neresinde.html/feed 0 1951
İHALE SİSTEMİNDEN GEKAP’A BİR SIFIR ATIK MESELESİ: TOPLAMA-AYRIŞTIRMA https://geridonusumekonomisi.com.tr/ihale-sisteminden-gekapa-bir-sifir-atik-meselesi-toplama-ayristirma.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/ihale-sisteminden-gekapa-bir-sifir-atik-meselesi-toplama-ayristirma.html#respond Fri, 27 Dec 2019 12:13:44 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1463 Sıfır Atık Projesi'nin sacayakları toplama ve ayrıştırma ile depozito sistemleri devlet kurumları, yerel yönetimler ve geri dönüşüm sektörü arasında özellikle bugünlerde sıklıkla tartışılan konular. Detayları üzerinde zaman zaman ihtilafa düşülüyor, zaman zamansa uzlaşılıyor. Mevcut sistem ve beklenen değişiklikler konusundaki görüşlerini almak üzere geri dönüşüm şirketi
ÇEVNAK’ın kurucusu Uğur Bilgiç’le konuştuk.

The post İHALE SİSTEMİNDEN GEKAP’A BİR SIFIR ATIK MESELESİ: TOPLAMA-AYRIŞTIRMA appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

Sıfır Atık Projesi’nin sacayakları toplama ve ayrıştırma ile depozito sistemleri devlet kurumları, yerel yönetimler ve geri dönüşüm sektörü arasında özellikle bugünlerde sıklıkla tartışılan konular. Detayları üzerinde zaman zaman ihtilafa düşülüyor, zaman zamansa uzlaşılıyor. Mevcut sistem ve beklenen değişiklikler konusundaki görüşlerini almak üzere geri dönüşüm şirketi
ÇEVNAK’ın kurucusu Uğur Bilgiç’le konuştuk.

Türkiye’de toplama ayrıştırma işlemleriyle ilgili hâlihazırda nasıl bir sistem var?

Ambalaj atıklarının doğru ve verimli toplanması ülkelerin ekonomik güç, eğitim düzeyi ve toplum refahı ile doğru orantılı. Çok kapsamlı olan bu organizasyon yerel yönetimler tarafından yapılmakta. Türkiye’de yerel yönetimlerin dışında çok nüfuslu sokak toplayıcıları gerçeğimiz de var. Toplama ayırma sektörü devlet desteği olmadan firmaların kendi öz sermayeleri ve vakıfların destekleriyle sürdürülebilmekte. Süreç, TAT firmalarının, belediyelerin ve vakıfların 3’lü sözleşmesi üzerinden yürüyor. Ambalaj bilgi sistemi sayesinde elektronik ortamla sağlanan veri akışları, sistemi daha kalıcı ve sağlıklı kılabilmekte. Firmalar ve belediyeler anlaşmalarını yaptıktan sonra vakıflar ile nüfusa bağlı olarak tonaj üzerinden sözleşme yapabiliyor. Belediyeler bu sayede tonaj verisi toplayabiliyor, piyasaya sürenler ise kendileri adına toplanan atıklarını belgeleyebiliyorlar.

Ekonomik sıkıntılar neler?

TAT firmaları, toplama ayrıştırma için çok yüksek bedeller ödüyor. Uğraşılan atıklar aslında birer hurda ve hurda borsasından anbean etkileniyor. Toplama maliyetleri her geçen gün artıyor ancak hurda sektörü her sene belli dönemlerde düşüşler yaşıyor. Özellikle Çin Halk Cumhuriyeti’nin, atıkların işlenmesinden etkilenen zararlı gaz salınımının önüne geçmek için aldığı radikal kararla atık ithalatını durdurması ile dünya çapında dengeler ciddi anlamda bozuldu. Daha önce yüksek bedellerle getirilebilen atıklar dış piyasada çok ucuzlayınca ister istemez iç piyasada bir durağanlık yaşandı.

DESTEK OLMADAN SİSTEMİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ DE OLMAZ

İhale sistemiyle ilgili ne düşünüyorsunuz? GEKAP neleri değiştirecek?

Mevcut sistemde TAT firmalarının çoğu, belediye anlaşmalarında fiyat dengelerinin değişkenliğinden dolayı ihale sistemine geçemediğinden, sözleşmeler üze
rinden çalışmakta. İhale sistemi birçok belediyede denendi. Firmalar ihale kapsamında cezai şartlara maruz kaldı çünkü taahhütlerini yerine getiremeyecekleri sıkıntılarla karşılaştılar. Yani, 2-3 sene ihale kapsamında verilecek hizmet belli bir rakamda sabitleniyor fakat toplama ayırma maliyetleri her geçen gün artmakta ve hurda fiyatları değişmekte olduğu için de istenilen sonuç alınamıyor. Toplamayı belediyeler de yapsa, sokak toplayıcıları veya TAT firmaları da yapsa tablo hep aynı olacaktır. Toplamayı yapanlar mutlaka başka bir kaynakla maddi olarak desteklenmeli. Bu ihtiyacı karşılayacak tek yöntemse yakın zamanda gerçekleşecek GEKAP’ın (Geri Kazanın Katılım Payı) sektöre aktarılmasıdır. Adı üstünde olan bu fonun beklentisi yüksek olacağı için Sıfır Atık Projesiyle beraber başka bir boyut alacağına ve çevre konusunda bir reform olacağına inanıyorum. Yakın zamanda yeni çevre teknolojileri de artık depozito sistemiyle hayatımıza girecek. Şu an Sayıştay denetimiyle ihale sistemine geçen belediyeler kazanç beklemekte. Firmalar yeni araç ve işçi giderleri, donanım ve yıpranma payı giderlerini karşılayamayacak durumdayken özellikle yatırım yapan firmalar halen hak ettiği yeri bulamamıştır. Hiçbir destek olmadan bu sistem sürdürülebilirliğini yitirecektir.

İŞİNİ DOĞRU YAPANLAR ZARAR GÖRMEMELİ

Toplama ayrıştırma konusunda ne tür değişimler olabilir?

Bu reform sürecinde Sıfır Atık Projesi
kendi mevzuatını oluşturmaya başlamışken, sokak toplayıcılarını sisteme dahil edecek ve onları da güvence altına alacak fikir alışverişlerini içeren çok geniş kapsamlı, sektörün yönünü belirleyecek çalıştaylar yapılıyor. Eğitime öncelik veren, devlet ekonomisine ve çevreye olan sorumluluklarını yerine getirecek yeni nesil bir dönüşüm için de hamleler başladı.

Toplama sistemleriyle ilgili yasal düzenlemeler ne şekilde olmalı?

Biz, firma olarak sektörün her ayağında sıfır atık eğitimleri, toplama ayırma ve geri dönüşüm faaliyetlerini göstererek yerimizi almaya çalışıyoruz. Temennimiz, yatırım yapanların, işini doğru ve düzgün yapanların bu süreçten zarar görmeden ilerleyebilmesidir. Bu anlamda eğer toplamayı firmalar yapacaksa, yine vakıflar veya GEKAP tarafından desteklenmeli, toplamayı belediyeler yapacak ise atıklarını verecekleri lisanslı firmalar da reel kriterlerini belirlemelidir.

The post İHALE SİSTEMİNDEN GEKAP’A BİR SIFIR ATIK MESELESİ: TOPLAMA-AYRIŞTIRMA appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/ihale-sisteminden-gekapa-bir-sifir-atik-meselesi-toplama-ayristirma.html/feed 0 1463
ÇEVNAK GERİ DÖNÜŞÜM DE YAPACAK https://geridonusumekonomisi.com.tr/c%cc%a7evnak-geri-donusum-de-yapacak.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/c%cc%a7evnak-geri-donusum-de-yapacak.html#respond Fri, 20 Sep 2019 13:23:24 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1296 Ankara’daki ilk otomatik atık ayrıştırma tesisi olan ÇEVNAK ayda 2500 ton atığı ayrıştırarak geri dönüşüm ekonomisine hatırı sayılır bir katkı sağlıyor. 2012 yılından beri Ankara’da faaliyet gösteren tesis, gelecek yıldan itibaren ayrıştırma kapasitelerini 2 katına çıkartacak.

The post ÇEVNAK GERİ DÖNÜŞÜM DE YAPACAK appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

Ankara’daki ilk otomatik atık ayrıştırma tesisi olan ÇEVNAK ayda 2500 ton atığı ayrıştırarak geri dönüşüm ekonomisine hatırı sayılır bir katkı sağlıyor. 2012 yılından beri Ankara’da faaliyet gösteren tesis, gelecek yıldan itibaren ayrıştırma kapasitelerini 2 katına çıkartacak.

Ankara’da Çankaya, Yenimahalle ve Gölbaşı ilçeleri gibi kalabalık bölge- lerin atıklarını ÇEVNAK topluyor. Ayrıştırma tesisinde plastiği, kağıdı, metali, camı ayıran ÇEVNAK elde ettiği atıkları geri dönüşüm fabrikalarına gönderiyor. Ankara’daki ilk otomatik atık ayrıştırma tesisi olan ÇEVNAK, şimdi de geri dönüşüm sektörüne giriyor. Topladığı atıkların bir kısmını kendi geri dönüştürmek isteyen firma plastik atıkların geri dönüşümüne başlayacak.

Geridönüşüm Ekonomisi Dergisi olarak biz de ÇEVNAK’ın kurucusu Uğur Bilgiç’i ziyaret edip hikayesini dinledik. Bu işe nasıl girdiğini, tesisin kuruluş hikayesini, gelişmesini, iş birliklerini, hedeflerini ve sektörün geleceğini konuştuk.

Öncelikle kendinizden ve ÇEVNAK’tan bahseder misiniz?

Ankara’da doğdum ve büyüdüm. 1994 yılında liseden mezun oldum. 3 sene kadar ailemle çalıştıktan sonra ABD’ye gittim. 1997 senesiydi. ABD’de 7 sene yaşadım uluslararası ticaret eğitimi aldım. Döndükten sonra bir süre daha aile şirketinde akaryakıt sektöründe devam ettim. Daha sonra İzmir Menemen’de bir geri dönüşüm fabrikasına ortak oldum. Geri dönüşüm sektörüne de başlamam böyle oldu. Sonra doğup, büyüdüğüm yerde Ankara’da geri dönüşüm işini yapmak istedim. Ambalaj kısmı ile tanıştık. Bu tesisi devraldığımız kişi Ankara’da bu işin kurucularından sayılır. Devraldığımız kişi ambalaj alanına girmem konusunda tavsiyeler verdi. 2012 yılında ÇEVNAK’ı kurdum. Aslında İzmir’deki kuruluşun Ankara uzantısıdır ama buradaki kuruluş yılı 2012’dir.

Öncelik olarak kendi toplamamızı yaparken 3 sene önce Çankaya Belediyesi ile ilk sözleşmemizi yaptık. Belediye firması olarak halen oraya hizmet vermekteyiz. Çankaya Belediyesi’nden sonra Yenimahalle ve Gölbaşı Belediyeleri ile de sözleşmelerimiz oldu. Şu anda toplama yaptığımız 20 aracımız var. 112 çalışanımızla ciddi bir istihdam sağlıyoruz. Belediyelerle birçok proje yaptık. Şimdi başka projeler arayışındayız.

2 sene önce Disan firması ile bir proje geliştirdik. Biliyorsunuz Disan firması geri dönüşüm sektöründe özellikle makine üretimi konusunda öncü firma- lardan. Ankara’da ayrıştırma tesisi olmadığını gördük ve buraya otomasyonlu bir ayrıştırma tesisi yapmaya karar verdik. Ankara’da, karışık atık çok fazladır ve konut ağırlıklıdır. Bu atıkların ayrışması en zor olanıdır. Bir sanayiden atıklarını aldığınız zaman zaten daha çok karton, naylon temellidir. Biz en zor atıkla uğraşıyoruz. Bunun haricinde belediyelerde de bu atıkların karışık olamaması için sürekli bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz. Makine ile alakalı birimde de şöyle bir şey oldu. Geri dönüşüm sektöründe teknolojinin önemi yeni yeni anlaşılıyor. Sektöre sonradan girmiş olmamı- za rağmen biz daha 3 sene önceden gördük. Böyle ayrışma olmaz. Atığın geri dönüşümü kalitesindendir. Düşünsenize çöple karışmış bir atığı, kartonun, kâğıdın ıslanmasından sonra bunların hiçbir şekilde verimliliği olamıyor. Biz bilinçlendiriyoruz, ayrıştırıyoruz ve yüzde 95-97 oranında kaliteli atık çıkartıyoruz. Çünkü otomasyonla yüzde 95 oranında ayrış- tırma yapabiliyoruz. Tecrübelerimizden yola çıktığımızda şunu gördük ki ilkel ayrışmada ister istemez kağıtlar kartonlarla karışabiliyordu ve küçük parçalar ortaya çıkamıyordu. Bizim buradaki otomasyon sistemimiz sayesinde biz önce kademe kademe elekler aracılığıyla büyük atıkları birbirinden ayrıştırıyoruz. Yani büyük atığı başka bir yere çekiyoruz. Böylece büyük atıklar tertemiz gelmiş oluyor. Küçük parçalar ortaya çıkıyor. Onları da büyük parçadan küçük parçaya eleye eleye ayrıştırıyoruz. Metalleri de mıknatıslarla hiç el değmeden ayrıştırabiliyoruz. Son olarak elle ayıramadığımız çok küçük parçalar da son bir kez elekten geçip başka bir yere ayrıştırılıyor. Karışık kağıtları da başka bir fabrikaya götürüyoruz. Sektöre geç girmemize rağmen 5 sene içerisinde hem belediyeler anlamında hem hizmet anlamında hem teknoloji anlamında kendimizi geliştirdik.

Şimdi de geri dönüşüm sektörüne giriyoruz. Topladığımız atıkların bir kısmını kendimiz geri dönüştürmek istiyoruz. 1 ay içerisinde de plastik atıkların geri dönüşümü ile geri dönüşüme başlayacağız. Başladıktan sonra tekrar bir katma değer katmış olacağız.

Peki atık toplama sürecini nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Hangi atıkları topluyorsunuz?

AGED ile çalışıyoruz. Geçen sene de onlarla çalışmıştık. Vakıflardan da destekler alıyoruz, aldığımız destekleri de toplamada kullanıyoruz. Nasıl oluyor? Mesela, iç mekan kutuları dağıtıyoruz. Bugüne kadar binlerce kutu dağıtmışızdır. Böl- gede metal kumbaralarımız var. Ambalaj atıkları için özel kumbaralarımız var, sıfır atık ile ilgili yaptığımız alanlarımız var. AVM’ler olsun, askeriyeler, bölgemizdeki bakanlıklar olsun…Oralarda sıfır atık getiri merkezleri yaptık. Bizler buralarda atığın görülmesini sağlıyoruz. Eski tip, sanayi tipi konteynırların hepsinin kaldırılmasını talep ettik. Burası kentsel bir bölge, konteynırları kaldırdık hepsinin yerine sıfır atık merkezleri yaptık. Yaptığımız bu yerlere günlük araçlar gönderiyoruz. Bizim mesaimiz 8’de başlar 6’da biter. Ofislere kadar, 2 torba atık birikti- ren evlere kadar her daireye giriyoruz. Sürecimiz bu şekilde devam ediyor.

Birkaç Whatsapp grubumuz var, bize anlık istekler gelir. O bölgede en yakın araç oraya hemen sevk edilir. Böylece atıklar hiç bekletilmeden zamanında alınır. Daha sonra topladığımız atıklar buraya geliyor karışık bir halde. Biz de otomasyon sistemimizle onları ayrıştırıyoruz. Ayrıştırdıklarımızı da geri dönüşüm fabrikalarına gönderiyoruz.

Türkiye’nin en kalabalık ilçesi Çankaya’da hizmet ediyorsunuz. Burada günde, ayda ne kadar atık toplanıyor?

Firma olarak 3 tane belediyeyle anlaşmamız var. Ayda topladığımız atık yaklaşık 2500-3000 ton arası değişiyor. Dönemsel olarak bu oran tabii ki değişkenlik gösteriyor, mesela Çankaya bölgesi tüm kamu kuruluşlarının, devlet kuruluşlarının olduğu bir bölge. Okulun tatil olduğu dönemlerde, resmi tatil dönemlerinde değişiklik gösteriyor, zaten firmamızın da kuruluş amacı bu yönde. O kadar karışık bir atık var ki burada, bunları ayrıştırmanın tek yolu da yine teknolojiden geçiyor. Biz bunu başardık. Dediğim gibi yüzde 95-97 oranında atık ayrıştırabiliyoruz. 2500- 3000 bin ton atığı ayrıştırmanın top- lanması zor, ayrıştırması zor toplama kısmında değil ama ayrıştırma kısmın- da çift vardiya çalışıyoruz.

Bütün atıkları toplamak için neler yapmak lazım? Neden toplanamıyor tüm atıklar?

Atıkların toplanamama sebebi çöpe karışması. Almanya örnek verilebilir nüfusu neredeyse bizim nüfusumuz kadar. Orada atıkları toplama oranı yüzde 98. Türkiye’de ise sadece yüzde 5. Sıfır Atık Projesi ile beraber şöyle bir bilinç başladı: Biz aslında bu eğitimleri çocuk yaşta almalıydık. Atığın varlığını bilmek, atığı tanımak gibi kavramlar bizde yoktu. Çocuk yaşta başlaması gerekiyordu. Biz şu anda bu eğitimleri veriyoruz. Peki yetişkinler ne olacak? Yetişkinlerde de şöyle bir şey oldu: Devlet kurum kuruluşların hepsine sıfır atık birimi ile beraber konteynır da yerleş- tirdi. Atık alanları için destek vermeye başladı, sıfır atık alanlarının kurulması için belli meblağlarda paralar ödemeye başladı. Bize, ‘Biz ayrı ayrı kutularda atıkları biriktiriyoruz ama sen gelip tek arabayla hepsini karıştırıp gidiyorsun’ diyebilirler. Ayrı ayrı toplamayı yapabilmek için Almanya gibi her çöp için farklı araba gönderebilecek seviyeye gelmemiz gerekiyor. Böyle bir ekonomik güç zaten yok şu anda, bu daha başlangıç. Sizler atığı tanıyın, bununla başlayın. Biz tesis olarak bunun için varız. Topla- nan bu atıkları biz zaten ayrıştırıyoruz.

Şimdi kurumlardan ambalajlar toplanmaya başladı. Toplanan bu ambalajları biz zaten ayrıştırıyoruz ve herkese de sizin topladığınız atıklar ayrıştırılıyor diye de bilgi veriyoruz. Bazı kurumlar masa altından çöpleri kaldırıp koridora geri dönüşüm kutularımızdan koyduklarını söylüyorlar. Böylece çöpler azalıyor, geri dönüşüm kutularımız doluyor biz onları ayrıştırıyoruz ve böylelikle ekonomiye katkı sağlamış oluyoruz. Bu sene itibari ile bizim atık ayrıştırma oranımız yüzde onları geçecektir. Seneye oranımız daha da artacaktır. Hatta 2021’de başlayacak olan depozito sistemiyle ayrıştırma oranımız yüzde 60-70’leri geçecektir. Atığın çöpe karışmaması lazım işin temel prensibi bu. Şu an kamu kuruluşlarının hepsi bunu yapmaya başladı ama bizim evlere kadar inmemiz lazım.

Depozito sistemi ile alakalı sizin çalışmalarınız olacak mı?

Olacak. Bu sistemle alakalı nasıl bir projemiz var size onu söyleyeyim. ABD’de öğrencilik zamanımda ben bunu 22 sene önce gördüm. Biz atıkları ayrıştırıyorduk ve marketlerde bunu paraya çevirip alışverişimizden düşe- biliyorduk, bu çok maliyetli bir sistem. 2021’de depozito sisteminin geçerli kılınabilmesi için bu cihazların marketlere, sokaklara indirgenmesi lazım. Biz firma olarak bu tür cihazların depozito yani ödül sistemiyle ayrışmaya yönelik bir alanında, kendi bölgemizde AVM’lerle beraber birkaç firma ile görüşme içe- risindeyiz ve bu cihazları kendi bölgemizde yerleştirmeyi düşünüyoruz. Marketler zaten kendileri bu cihazları koyacaklar, aldıkları atıkları satabilecekler. Mevzuat bu yönde gidiyor. Muhtemelen seneye bunu oturtmuş oluruz. AGED Genel Müdürü Osman Kaytan geçen sayıda bahsetmişti. Ödül ve ceza sisteminin kesin olarak gelmesi lazım. Özellikle ödül sistemi için bazı üniversitelerin çalışmaları olduğunu biliyorum. Bazı belediyelerin de çalışmaları var. “Atığınızı toplayın çevrenize bir katkınız olsun’’ şeklinde çalışmalar yapıyorlar. Duyduğum kadarı ile bayağı atık da toplanmış.

Tesisinizin diğer tesislerden teknolojik olarak farkı ne?

Tesisimiz, Ankara’daki otomasyon sistemli ilk ayrıştırma tesisi. Atıklarımız eleklerle birbirinden ayrıldıktan sonra mıknatıslarla metalleri çekeriz. Bu işlemden sonra elle alamadığımız küçük kağıtları optik okuyucu ile belirler ve ayrıştırırız bunu da Türkiye’de ilk biz kullandık. Hatta büyük bir başarı da sağladık. Şimdi optik okuyucular üzerinde de bir çalışmamız var. Başarabilirsek bunun da her yere yayılmasını sağlamak istiyoruz ama çok ilerde bir proje şu an sadece o konuyla alakalı Ar-Ge yapıyoruz.

Peki sizce geri dönüşüm neden önemli?

Bunun bir çevre bir de ekonomik tarafı var; mesela son günlerde deniz kirliliği ve denizlere karışan plastikler ve poşetlere gelen ücret gündemde. Bunun yanında çöpe karışan ve ekonomik değeri çok yüksek olan o kadar çok atık var ki. Atıkların yüzde 5’i ayrıştırılabiliyor demiştik. Yüzde 95’i çöpe karışıyor. Hem çöp oranınız artıyor hem de çöpün de kalitesi düşüyor. Biliyorsunuz çöpten de artık enerji üretiliyor. Yüzde 95’i çöpe giden atıkların ekonomik değerinin milyarlar düzeyinde olduğu söyleniyor, bu ülke ekonomisine çok büyük bir zarar. Geri dönüşüm ekonomisi neden önemli? Çünkü gıda gibi hiç bitmeyecek aksine azalacak. Tükettiğiniz her malda ambalaj var internetten yaptığınız her alışverişin sevki bir ambalaj bir kutuyla yapılıyor. Sektör büyüyor ve dediğim gibi 7/24 üretilen bir şey bu. Siz uyur- ken bile ambalaj atığı üretiliyor.

The post ÇEVNAK GERİ DÖNÜŞÜM DE YAPACAK appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/c%cc%a7evnak-geri-donusum-de-yapacak.html/feed 0 1296