Geri Dönüşebilir Atık İthalatı Çöp İthalatı Mıdır?

11 Temmuz 2021

Hurda ithalatı son günlerin gündemde olan en önemli konularından birisi. Bu konuda aslında AGED olarak geçtiğimiz yıl fikirlerimizi kamuoyu ile paylaşmak amacıyla basın toplantıları gerçekleştirmiştik. Tabi ki o dönemde tüm atıklar ile ilgili ithalat yasağı konusu gündemdeydi ve herhangi bir ayrım yapılmadan ithalatın durdurulması, vergi getirilmesi veya kısıtlanması konuşuluyordu. Ancak yaptığımız açıklamalar ve görüşmeler sonucu her atığın ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini yetkili makamlara anlatmak konusunda başarılı olduğumuzu düşünüyorum.

Geri dönüşümlük kağıt ithalatında hiçbir zaman çevre kirliliğine neden olacak bir görüntü ortaya çıkmamıştır. Çünkü kağıt fabrikaları, büyüyen kapasiteleri ve ham madde ihtiyaçlarının her geçen gün artması nedeniyle her bir gram kağıdı geri dönüştürmek zorundadır. Zaten yurt dışından kalitesiz, bir kısmı değerlendirilemeyen geri dönüşümlük kağıt almak mantıklı değildir, her zaman yüksek kalitede hurda kağıt ithal edilmektedir.

Yurt dışından gelen hurdaların en rahat takip edilebileceği sektör kağıt geri dönüşüm sektörüdür. Ülkemizdeki kağıt geri dönüşüm fabrikaları yaklaşık 25 adettir. Plastik sektöründe ise yaklaşık 1.500 adet geri dönüşüm tesisi mevcuttur. İthalat yapma izni olan 25 fabrikanın ithal ettiği kağıt hurdalar rahatlıkla takip edilebilir.

Ancak burada bile bir kısıtlama getirilmesi sektörü zor duruma sokacak gibi gözüküyor. Malzeme cinsi fark etmeksizin, geri dönüşüm tesislerinin ham madde ithalatı, 2020 Eylül ayında yapılan bir düzenlemeyle, fabrika kapasitesinin %50’siyle sınırlandırıldı. Yine tüm atıklar bir sepette değerlendirildi ve aynı hataya düşüldü.

Tüm Kağıtlar Toplansa Bile İthalat Şart

Ülkemizde geri dönüşümlük kağıt toplama oranı zaten %50’nin üzerinde, 3 milyon ton hurda kağıt geri kazanılıyor. Kağıt sanayiinin ana ham maddesi olan karton koli hurdası ise %85 civarında geri toplanıyor. Ülkemizdeki evsel atığın içerisinde bulunan bütün geri dönüşümlük kağıtları toplasak bile, kâğıt sektörü olarak ham madde ithalatı yapmaya mecburuz. Çünkü fabrikaların toplam kapasitesi 5,5 milyon ton. Ülke içerisinden toplanan 3 milyon ton geri dönüşümlük kâğıdın tamamının sektörümüz tarafından satın alınmasına rağmen bu durum fabrikaların kapasitelerini doldurup randımanlı çalışmalarına yetmiyor.

Kağıt sektörünün yeni yatırımlarla büyüyebilmesi ve mamul ihracatını artırması için ham madde ithalatının GERİ DÖNÜŞÜMLÜK KAĞIT ALANINDA serbest bırakılması veya en azından; “ihracat yapılan tonaj kadar ithalat yapılabilir” şeklinde bir düzenlemeye gidilmesi gerekir. Biz hurda kâğıt ithalatını, İHRACAT YAPMAK AMACIYLA gerçekleştiriyoruz. Yurt dışından aldığımız hurdayı mamul haline getirip, yurt dışına ihraç ediyoruz. Dolayısıyla bu sanayinin ham maddesi olan hurda kağıtta herhangi bir ithalat kısıtlamasının olması Türkiye’nin ihracatına zarar verecektir.

Hurda İthalatında Tüm Malzemeler Ayrı Ayrı Değerlendirilmeli

Plastik ise apayrı bir alan ve buradaki sorunu çözmek için spesifik olarak üzerine odaklanmak gerekiyor. Öncelikle plastik hurda ithalatının tamamen yasaklanmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Bu, eğitim sistemindeki sorunlar ortadan kalksın diye okulları kapatmaya benziyor.

Tamamen yasaklama yerine, sadece kirli plastiğin (geri dönüşüme uygun olmayan plastikler) ithalatı engellenmeli ve denetimler artırılmalıdır. Çünkü temiz plastik ithalatı çevreye zararı olan bir durum ortaya çıkarmamaktadır. Bunun aksine temiz plastikten üretilen granül, yurt dışına satılıyor ve ihracat rakamlarımız artıyor. Atık ithalatı yapan tesisler için ayrı bir kontrol mekanizması tanım- lanması, gündemde olan atık ithalatı konusundaki soru işaretlerini giderecektir.

Hurda ithalatı yapan veya yapmak isteyen firmalara özel, sadece hurda ithalatı için hazırlanmış özel bir PORTAL oluşturulması ve ilgili firmaların bu portala üye olarak; tüm ithalat, hurda işleme, tesis

hareketleri, bakiye atık, bertaraf v.b. bilgileri bu portal üzerinden bildirmeleri atığın takibini kolaylaştıracaktır. Bu portalda firmalardan aşağıdaki bilgilerin talep edilmesi faydalı olacaktır:

1) Söz konusu firmanın geri dönüşümünü yapacağı malzeme cinsine göre, bu atığı geri dönüştürmek için sahip olduğu makine ve ekipmanların fotoğraf ve belgeleri. Buna ek olarak da kapasite belgesi.

2) İthalat yapılan ülke ve tesis bilgilerinin detaylı olarak yer aldığı belgeler. Eğer aracı firma varsa atığın çıktığı ilk tesisi gösteren bilgi ve belgeler. (Aracı firma kabul edilmemesi faydalı olacaktır.)

3) İthal edilen atığın sadece malzeme cinsini değil, detaylı içeriğini (örn. %30 karışık plastik – %70 PE) gösteren bilgi ve belgeler.

4) İthal edilen atığın kaynağını (ev-endüstri) gösteren belgeler.

5) İthal edilen atığın miktarını gösteren resmi belgeler.

6) Firmanın her ay veya fatura kesim tarihlerine göre bu portala düzenli olarak enerji kullanım belgelerini (elektrik faturası, doğalgaz faturası, su faturası v.b.) yüklemesi sağlanmalıdır.

7) İthal edilen atığın tüm rotasını gösteren lojistik belgeleri bu portala yüklen- melidir.

8) Firmanın ithal edilen atıkları taşıdığı araçları ayrıca belirtmesi ve bu araçların araç takip sisteminin sisteme entegre edilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca bu araçların yakıt tüketimleri portala işlenmelidir (yakıt faturası v.b.).

9) Tesiste mutlaka kamera sistemi bulunmalı ve ithal edilen atıkların tesise giriş çıkışları kayıt altına alınmalıdır. Bu kayıtlar en az 6 ay saklanmalıdır.

10) Atığın işlenmesi sonrasında çıkan bakiye atık tartılmalı ve sisteme, geri dönüştürülemeyen bakiye atık olarak işlenmelidir.

11) Bakiye atığın ne şekilde bertaraf edildiği tüm bilgi ve belgeler ile bu portala girilmelidir (satış faturası veya bertaraf faturası, hangi firmaya verildiği, hangi araçla tesisten çıktığı v.b.).

Tek Kullanımlık Plastikler Mutlaka Yasaklanmalı!

Plastik sektöründeki asıl sorun tek kullanımlık plastikler. Dünyada her yıl ürettiğimiz yaklaşık 80 milyon ton plastik ambalajın %32’si okyanuslarımıza akıyor. Bu rakam, her dakika bir çöp kamyonu kadar plastik demek. Bugün kullandığımız plastiklerin %40’ı tek kullanımlık ve en fazla 1 yıl ömre sahip. Yani şu anda dünyada 32 milyon ton tek kullanımlık plastik mevcut. 80 milyon tonun %32’si Plastik atıklar, okyanuslarda dev adalar oluşturuyor, deniz yaşamını tehdit ediyor.

Tek kullanımlık plastikleri yasaklamak ve üreticileri yeniden kullanılabilir veya doğada kaybolabilen ürünler tasarlamaya yönlendirmek tüm dünyada (Avrupa Birliği ve Hindistan bunu uygulamaya başladı.) önleyici tedbir olarak tercih edilmeye başlandı. Plastik pipet, alışveriş poşeti, plastik poşet, plastik çatal-bıçak-kaşık, plastik tabak, plastik bardak, streç film, içecek karıştırıcıları, köpüklü gıda ve içecek kapları ve balon çubukları gibi tek kullanımlık plastik ürünlerin üretimi ve kullanımı yasaklandı.

Avrupa Çevre Ajansı

Greenpeace’e göre üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’ye baktığımızda sorun çok ciddi. Türkiye denizlerinde incelenen 243 adet balık, 32 adet karides ve 317 adet midyenin neredeyse yarısında “tek kullanımlık plastikler” kaynaklı mikroplastik kirliliği var. 5 milimetreden küçük mikroplastikler, neredeyse her iki balıktan birinde ve her 10 midye dolmanın 9’unda mevcut. Hem deniz hayatını, deniz canlılarını hem de insan sağlığını ciddi şekilde tehlikeye atmış durumdayız.

Tek kullanımlık plastikler, eğer depozito sistemine dahil değilse mutlaka yasaklanmalıdır. Ayrıca ücretli yapılan market poşetleri de kademeli olarak tamamen yasaklanmalıdır.

Satın alınan tek kullanımlık plastik, metal ve cam ambalajların, bedelini ödeyen tüketici tarafından, geri alma noktalarına götürülüp iade edilerek ödenen ücretin (depozito) geri alınması prensibine dayanan depozito yönteminin, kapsamındaki ambalaj türlerinin temiz ve verimli olarak geri toplanması ve çevreye kontrolsüz yayılmasının önlenmesi açısından etkili bir yol olduğu kanıtlanmıştır. Depozito sisteminin, ülkemizde de özellikle rekreasyon alanlarının ve denizlerin kirlenmesinde büyük payı olan plastik kirliliğinin azalmasında rol oynayabilecek bir uygulama olduğu görülmektedir. Zaten Çevre Bakanlığı, 2022 yılı başında depozito sistemine geçilmesine yönelik düzenlemeler yapmıştır.

Elbette plastik kirliliğini azaltmada bireysel olarak bizlere de birtakım sorumluluklar düşüyor. Bunun için öncelikle günlük yaşamlarımızda plastik kullanımını azaltmamız gerekiyor. Elimizden geldiğince tek kullanımlık plastiklerden uzak duralım, tek kullanımlık plastiklerden uzaklaşan firmaları tercih edelim. Böylece üreticileri ve markaları da bu yönde teşvik etmiş olabiliriz.

Kutay Ertul
AGED Endüstriyel ve Dış İlişkiler Müdürü