Ham Madde İthalatının Kısıtlanması Kâğıt Geri Dönüşüm Sanayiini Üretemez Hale Getirecek

16 Aralık 2020

2020 Sonu itibariyle devreye girecek yeni kapasitelerle sektör, mevcut hurda kağıt ithalat kapasitesine ek olarak 1 milyon ton hurda kağıda daha ihtiyaç duyacaktır.

Atık ham madde ithalatı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 3 Eylül 2020 tarihli genelgesi ile kısıtlandı. Kâğıt sanayiinin can suyu olan hurda kâğıt, fabrikaların kapasitelerinin %80’i kadar ithal edilebiliyordu. Genelge bu oranı %50 olarak yeniden düzenledi. Peki bu kısıtlama ambalaj sanayiini besleyen kâğıt geri dönüşüm sanayiini nasıl etkileyecek?

Türkiye bugün kâğıt geri dönüşüm ve kâğıttan ambalaj sanayiinde uluslararası alanda en önemli üretim üslerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. İç pazar kâğıt/karton talebinin çok üzerinde olan arz kapasitesiyle yapılan yeni yatırımların tamamı artık ihracat odaklı olarak yapılıyor. 2019’da sektör olarak 1.1 milyon ton kâğıt-karton / kâğıt-karton mamulleri ihracatı gerçekleştirdik. Bu hacimde ihracat yapabilmek için yurt içinden temin edemediğimiz hurda kağıdı ithal ettik. Eğer ham maddemiz olan hurda kağıdı ithal edemeseydik ihracat yapmamız söz konusu olamayacaktı. Geri kazanılmış (recovered) kâğıt ithalatı önündeki kısıtlamanın ihracatı ve sektörü olumsuz etkileyeceği düşünülmektedir.

Sektör olarak yarınlara güvenle bakarak istihdam oluşturmaya ve katma değer üretmeye devam ediyoruz. Gelecek yıldan itibaren 5 milyon tonu geçecek olan toplam kâğıt üretim kapasitemiz, yeni yatırımlar ve kapasite artışları ile 2023 itibarıyla 6 milyon tonu geçecektir. Birkaç ay içerisinde tam kapasite devreye girecek KİPAŞ kâğıt yatırımı bile tek başına yılda 800 bin ton atık kağıda ihtiyaç duymaktadır. Kütahya’da Avusturya menşeili Hamburger Containerboard şirketinin yatırımı yılda 500 bin ton kağıdı dönüştürecek. Daha yeni devreye giren Balıkesir Varaka Kâğıt yatırımı yine aynı tonajda hurda kağıda ihtiyaç duyuyor. 2012’den bu yana sektör yeni yatırımlarla kapasitesini neredeyse %100 oranında artırdı.

Küresel bir oyuncu olma yolunda ilerleyen kâğıt sanayiine, ülke içerisinde toplanan atık kâğıt yetmemektedir. Geçen yıl ülke içerisinde toplanan atık kağıdın tamamı olan 3 milyon tonu satın alan sektör, ihtiyaç duyduğu eksik atık kâğıt tonajı olan 1.2 milyon tonu ithalat yoluyla karşılamak durumunda kaldı. Sektör hurda ham maddeyi dönüştürerek 1.1 milyon ton ihracat gerçekleştirdi. 2020 sonu itibarıyla devreye girecek yeni kapasitelerle sektör, mevcut hurda kâğıt ithalat kapasitesine ek olarak 1 milyon ton hurda kağıda daha ihtiyaç duyacaktır.

Dünyadaki diğer üreticilerle rekabet edip ihracat kapasitemizi artırmamız için, hurda kâğıt maliyetinin Avrupa or- talamasında olması gerekir. Bugün yurt içinde Ekim ayı atık kâğıt fiyatı nakliye dahil ortalama (1.150 TL) 125 Euro’dur. Buna karşın, Avrupa’da yerinde atık kâğıt fiyatı yaklaşık 80 Euro’dur. Avrupalı kâğıt üreticisi, en büyük maliyet kalemi olan ham madde temininde Türk kâğıt sanayicisine göre yaklaşık 3’te 1 oranında daha avantajlı durumdadır. Mevcut halde dezavantajlı olan kâğıt sanayiimiz, maliyetlerin artmasına sebep olabilecek bir düzenlemeyle büyük bir darboğaza girecek, rekabet edemez ve üretim yapamaz hale gelecektir.

Bugün oluklu mukavva hurdası dediğimiz hacimli kâğıt/kartonların geri kazanım oranı doğal üst sınırına zaten ulaşmış bulunuyor. Bu oran, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre %93’tür (Bkz. 2018 Ambalaj Bülteni). AGED’in yaptığı hesaplamaya göre hacimli karton geri kazanım oranı %84’tür. Hacimli kartonlar yeterince toplanmaktadır.

Bununla birlikte, toplamanın yapılmadığı asıl kaynak konutlardır. Hurda ham madde ithalatını kısıtlayarak toplama oranlarının artmasını beklemek, konut toplamasını hiç etkilemeyecek ve artırmayacaktır. Konut toplamasının en verimli şekilde gerçekleşmesi, ancak ve ancak vatandaşın dönüşebilen atığını doğrudan toplama sistemine bir bedel karşılığında(!) verebileceği bir mekanizmanın kurulmasıyla mümkün olabilir. İçecek ambalajlarının toplanmasında öngörülen Depozito Sistemi’nin dünya- da başarılı olmasının hatta %90 verimle çalışmanın temel sebebi atığını getiren vatandaşın bunun karşılığında para ya da para puan almasıdır.

Hurda kâğıt ihracatı gibi hurda kâğıt ithalatı da serbest olmalı

İhracatı tamamen serbest olan hurda kağıdın ithalatının kısıtlanması serbest piyasa kurallarına aykırıdır. Eğer söz konusu kısıtlamadan vazgeçilmezse, bu durum orta ve uzun vadede kâğıt sanayiinin gelişmesine zarar verecektir. Hurda kâğıt ithalatını kısıtlama uygulamasının arzu edilmeyen sonuçları olan; kâğıt sanayiinin dünya ile rekabet gücünün kırılması ve ihracat yapamayacak hale gelmesi gibi etkilerden korunmak adına ithalatın da ihracat gibi serbest olması gerekir.

AGED ’in yaptığı hesaplamaya göre hacimli karton geri kazanım oranı %84’tür.

Atık Ham Madde İthalatı

Hangi Argümanlarla Kısıtlanmış olabilir

Kağıt sanayiinin ihtiyaç duyduğu ham madde ülke içerisinde yeterince temin edilemediğinden söz konusu ihtiyaç ithalat yoluyla karşılanmak zorundadır. Sıfır Atık Projesi’nin en büyük doğal paydaşı olan sektörümüz, getirilen %50 kısıtlamanın sebeplerinin farkında.

Muhtemel Sebep: Ülkede döviz kaybını önlemeye yönelik ithalatı zorlaştırıcı ekonomik tedbirler

Gerçek Durum: İthal ettiğimiz hurda kağıdı mamul üretiminde kullanan kağıt sanayi, yaklaşık 7 kat katma değer üreterek ve cari açığın kapanmasına katkıda bulunarak ihracat yapmaktadır. İthal ettiği hurda kağıdın tamamını mamul kağıt ihracatı için kullanmaktadır. Dolayısıyla döviz kaybının aksine, çok ciddi bir döviz girdisi sağlanmaktadır.

Muhtemel Sebep: Atık ithalatının çevreyi kirlettiği, çöp ithal edildiği kanaati

Gerçek Durum: Medyada yer alan kirlilik haberlerinin öznesi hiçbir zaman hurda kağıt olmamıştır. Kağıt çevre dostu bir üründür ve doğada kolayca çözünmektedir. Hurda kağıt ithalatı yapan fabrika sayısı 10’u geçmediğinden denetlemesi kolaydır. İthal edilen hurda kağıt, sanayinin can suyu yani ham maddesidir.

Muhtemel Sebep: Atık ithalatının kısıtlanmasının yurt içindeki atığı değerli kılacağı ve atıkların böylece daha çok toplanacağı düşüncesi

Gerçek Durum: Ödül ve cezaya dayalı herhangi bir sistem kurmadan, sadece ham maddenin değerinin yüksekliğine bağlı olarak toplama oranlarının artmasını ummak büyük bir yanılgıdır. Dünyada başarılı geri kazanım oranları yakalamış hiçbir ülke atık ham madde ithalatına kısıtlama getirmemiştir. Tam tersine ham maddenin ihracatını zorlaştırıcı önlemler vardır. Ayrıca, geçmişte hurda kağıt fiyatının aşırı yüksek olduğu dönemlerde bile atık toplama oranı artmamıştır. Hacimsel olarak artsa bile oran aynı kalmıştır. Sanayiinin asıl ham maddesi olan hacimli kartonlarda geri kazanım oranı zaten %84’tür. Yukarıda da değindiğimiz gibi resmi kaynaklara göre bu oran %93’tür.

Atık Toplama Finansmanının
Asıl Kaynağı; GEKAP, GEKAP, GEKAP…

Toplama sistemi, Kirleten Öder Prensibine göre (Polluter Pays Principle) piyasaya ambalajlı ürün süren firmaların geri kazanım (toplama) için ödediği tutarlar ile finanse edilmelidir. Bu finansman bugün itibarıyla GEKAP (Geri-kazanım Katılım Payı) ile elde edilecek gelirdir. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde atık geri kazanım finansman yükü, sanayicinin sorumluluğunda değildir. Bu sorumluluk piyasaya ambalajlı ürün sürenlerin omuz- larındadır.

Avrupa’da geçen yıl hurda kağıdın değeri 0 (sıfır) Euro’ya düştüğünde bile toplama sistemi sekteye uğramadan faaliyetlerine devam etti. Bunun sebebi, Avrupa’nın GEKAP benzeri bir sistemle geri kazanım faaliyeti yürüten şirketleri sübvanse etmesidir. Sistem ham madde değeri ne olursa olsun, toplama yapan firmaya ton başı sabit bir tutar ödemektedir. Toplama yapan firma bu tutarla sabit giderlerinin tamamını karşılamaktadır. Böylece, toplama yapan firma, atıkların ham madde değerinde yaşanan dalgalanmalardan en az düzeyde etkilenmekte ve her hâlükârda faaliyetlerine devam etmektedir.

Atık Ham Madde İthalatının Kısıtlanması Hangi Sonuçları Doğuracak?

Sektör olarak tercihimiz Sıfır Atık Projesi kapsamında yürütülecek çalışmalarla geri kazanılacak yerli hurda kağıdı kullanmaktır. Bununla birlikte, Sıfır Atık çalışmalarının sonuçları ancak birkaç yıl içerisinde elde edilebilecektir. Söz konusu çalışmalarla toplama oranı artırılmadan, hurda kağıt ithalatının kısıtlanması halinde;

  • İç piyasadan yeterince ham madde temin edilemeyecek,
  • Atık kağıt ederinin çok üzerinde bir fiyata çıkacak,
  • Yeterli ham madde bulamayan fabrika- lar kapasitelerinin altında üretim yapacak,
  • Aşırı değerlenen yerli atık kağıt maliyetini fabrika- lar mamul fiyatına yansıtacak,
  • Bu durumda Avrupalı üreticilerle rekabet edemez hale gelinecek,
  • Ülkeye ithal mamul kağıt girişi artacak,
  • Bu durum cari açığı büyütecek
  • Mevcut yatırımların bir kısmı âtıl hale gelecek
  • Toplanan hurda kağıdı satın alabilecek fabrika bulunamayacak,
  • Yapılması planlanan yeni yatırımlar- dan vazgeçilmesine neden olabilecektir.