PLASTİK SEKTÖRÜNDE BASKI DEVAM EDİYOR

17 Mayıs 2024

2023’te plastik sektöründe sürdürülebilirlik ve döngüselliğe, özellikle de yeni ambalajlarda geri dönüştürülmüş plastiklerin kullanılmasına yönelik büyük çabalar sarf edildi. Bu ivmenin bir parçası olarak markalar ambalajlarını yeniden tasarlama sözü verdi, hatta bazıları geri dönüşüm yükünü azaltmak için ambalajları yeniden kullanmak istedi. En büyük zorluk her zaman iyi kalitede geri dönüştürülmüş granüllerin sürekli tedariki olacaktı. Birincil plastik üretiminin azaltılması ve geri dönüştürülmüş plastiklerin kullanımının arttırılması konuşuluyordu.

Bloomberg House ve Goals House’daki Fortune Yemeği ve Davos oturumları gibi üst düzey toplantılarda sürdürülebilirlikle ilgili tartışmalar sırasında plastikler sorun olmaya devam etti. Bu tür tartışmaların ardından, bu yıl sürdürülebilirlik hedeflerinin oluşturulması için tüm bu çabaların nasıl sonuç vereceğini göreceğiz.

Geçen yıl geri dönüşüm endüstrisi, geri dönüştürülmüş granüllere yönelik düşük talep nedeniyle sıkıntı yaşadı. Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı Avrupa genelinde daha yüksek enflasyon ve daha düşük harcama getirmişti. Düşük tüketim, endüstrinin sürdürülebilirlik gündemini takip etmeye çalışmak yerine genellikle hayatta kalmak için mücadele ettiği anlamına geliyordu.

Birincil plastiklerin fiyatları geçen yıl düşüktü ve bu da geri dönüştürülmüş granüller için sıkı bir rekabet sağlıyordu. Geri dönüşümcülerin toplama için sabit asgari maliyetleri bulunurken yüksek enflasyon ve enerji maliyetleri de geri dönüştürülmüş malzemelerin üretimine daha fazla maliyet ekliyor. Birincil plastiğin bu kadar düşük fiyatlarda bulunması, birçok şirketi geri dönüştürülmüş granüllerden uzaklaştırdı. Tek umudumuz ekonomik durumun 2024 yılında iyileşmesi ve geri dönüştürülmüş plastiğe olan talebin artması. Aksi takdirde, birçok geri dönüşümcü zor zamanlar geçirecek.

KIZILDENİZ ETKİSİ

Yılın başında Avrupa’daki birincil fiyatlar sıçrama göstermiş, bunun nedeninin piyasadaki düşük arz ve Asya ülkeleri ile Orta Doğulu üreticilerden gelen sevkiyatlar için tedarik zincirinde beklenen rahatsızlık olduğu belirtilmişti. Kızıldeniz’deki kriz, nakliye hatlarını Ümit Burnu’nu kullanmaya zorlayarak nakliye süresini ve dolayısıyla maliyetleri artırdı. Başka yerlerden birincil plastiğin alınmasındaki gecikmeler Avrupa’da halihazırda mevcut olan mallara talep yarattı ve tüm ana polimerler için fiyatlar ton başına 50-70 avro arttı ve tedarik zinciri yeniden ayarlanana kadar daha da artması bekleniyor.

Düşük tüketim nedeniyle piyasada plastik hurda arzı yetersiz kalmaya devam ediyor. Geri dönüşümcülerden gelen düşük talep normalde fiyatları aşağı çekerdi ancak malzemenin düşük bulunabilirliği fiyatları sabit tuttu. Kızıldeniz’deki durum Avrupa’daki plastik hurdayı da etkiledi. Asya ülkelerine deniz taşımacılığı daha pahalı hale gelince, Avrupa’da fiyatlar düştü. Plastik hurda fiyatları, deniz taşımacılığındaki artış nedeniyle başlıca PE ve PP türlerinde ton başına 20-30 avro geriledi. Asya’dan gelen talebin ithalat lisansları yenilendikten sonra iyileşmesi bekleniyor. O zamana kadar Avrupa’da fiyatlar baskı altında kalabilir zira tek gerçek seçenek malları Avrupalı geri dönüşümcülere kaydırmak.

POLİTİKA SÜRECİ

Plastik atıkların döngüselliği, Birleşik Krallık Kralı Charles III liderliğindeki Sürdürülebilir Piyasalar Girişimi kapsamındaki Döngüsellik Görev Gücü’nün bir parçası olarak tartışıldı. Bu yüksek profilli görev gücü COP28’de oluşturuldu ve ilk yıllık toplantısı ocak ayında Davos’ta Liechtenstein Prensi Maximilian, Greater Washington DC pazar başkanı Lawrence Di Rita ve diğer liderler gibi son derece etkili kişilerle gerçekleşti. Geri dönüşüm oranları küresel olarak düşerken bu durum toplantı sırasında ele alınması gereken bir konu olarak vurgulandı.

2023 yılı sonunda Avrupa Birliği tarafından onaylanan yeni Atık Sevkiyat Yönetmeliği’nin (WSR) en önemli unsurlarından biri, plastik hurdaların OECD üyesi olmayan ülkelere ihracatının yasaklanması oldu. Bu yeni tedbir, yeni WSR’nin yasalaşmasından 30 ay sonra yürürlüğe girecek. Beş yıl sonra, OECD üyesi olmayan bir ülke, atığı çevre dostu bir şekilde işleyebileceğini ve yerel plastik atıkların uygun şekilde işlenmesi üzerinde herhangi bir etkisi olmadığını göstermesi koşuluyla muafiyet için başvurabilecek. Avrupa küresel ticaret üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğundan, bu yeni düzenleme dünya genelinde plastik atık akışını ve ticaretini değiştirecek.

KATKIDA BULUNANLAR

Surendra Borad Patawari, Gemini Corporation CEO’su