Sınırlı Kaynakların Yönetilmesi Süreci Önemli

20 Şubat 2021

Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA) Genel Sekreteri Mehmet Duman, Sıfır Atık Projesi’nin başarıya ulaşabilmesi için toplum katılımına dikkat çekti. Duman’ın sorularımıza verdiği cevaplar şöyle…

Mehmet Duman / Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya BölgeTeşkilatı (UCLG-MEWA) Genel Sekreter

Siz çalışmak için çok farklı ülkelerde bulunmuş birisiniz; özellikle Türkiye’deki çevre ve atık yönetimi ile o ülkelerdeki çevre yönetimi arasında nasıl farklar görüyorsunuz? Sizce atık nedir? Kâğıt plastik birer atık mıdır? Değil midir?

Şimdi her şeyden önce atık, kullanılan bir maddenin o işle ilgili kullanım süresi bittiğinde bir başka üründe, bir başka yerde, bir başka zeminde kullanılmasıyla ilgili yeni bir başlangıçtır. Yani her atık yeni bir ham maddedir. Yeni bir ürünün ham maddesidir. Ben dünyaya böyle bakıyorum. Sayın Hanımefendi’nin önderliğinde başlatılan Sıfır Atık Projesi çok önemli bir proje. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bunu önce kendi bünyesinde başlattı. Bu proje neticesinde her insan evdeki atıklarını ayrıştırarak bir başkasına teslim ederse, bu atıkların yeni bir ürüne dönüştürülmesi daha kolaylaşır. Bir kâğıt bir sıvıyla beraber atıldığında form değiştirdiği için geri kazanımı zorlaşır. Cam ürünlerini bir başka maddeyle beraber koyduğumuz- da o ürünlerin tekrar kullanılabilirliği için daha fazla enerji harcamamız gerekir ki bu da daha fazla enerji kaybı demektir. Tabii, doğa için çok daha büyük tehlike arz eden atıklar da var. Örneğin, bir pil suya karıştığında büyük bir su kütlesinin kullanılamaz hale gelmesine yol açıyor. Şimdi bu durumda bizim, pilleri ayrı toplamayla ilgili özel bir gayretin içerisinde olmamız lazım.

Atıklar için yeni ham madde diyorsunuz. Neden atık değil de “yeni ham madde” bunlar?

Atılan o madde yeni bir ürüne dönüştürülüyor. Mesela araba lastiklerini alıyorsunuz, dışını sıyırmak suretiyle o kısmı park ve bahçelerde yürüme alanları olarak kullanabiliyorsunuz. İşte size ham madde. Bunu yapan teknolojiler var, bunu yapan makinalar var ve şimdi bu makinalar da Türkiye’de üretilmeye başladı. Bu makinalar sayesinde parklara yürüyüş parkurları yapılabilir. Orada insanlar sabah sporunu ve akşam sporunu yapsınlar; yaşlılar, gençler, kadınlar, çocuklar oralarda vakitlerini geçirsinler. Hem sağlığımız açısından sağlıklı toplum, sağlıklı nesil elde etmiş oluruz hem de çocuklarımız bedensel gelişimlerini doğru tamamlamış olurlar. Dolayısıyla hiçbir şeyin atılmaması lazım. Tamamının yeni bir maddeye dönüştürülmesi, yeni bir madde olarak görülüp ekonomik değeri olduğunun hatırlanması gerekir.

Peki sizin UCLG-MEWA olarak Türkiye’de başlatılan Sıfır Atık Projesi’ni Orta Doğu ve Batı Asya Bölgesi’nde yaygınlaştırma gibi planlarınız veya önerileriniz var mı?

Küresel ölçekte artış gösteren nüfus elbette doğal kaynakların hızla tüketilmesine neden oluyor. Artan ihtiyaçlara cevap verme noktasında sınırlı kaynakların yönetilmesi süreci daha da önem kazanıyor. Örneğin, her konuda sürdürülebilirlik vurgusu yapılıyor. Kaynakların sürdürülebilirliğinin sağlanması için de atıkların geri kazanımı çok önemli. Türkiye bu manada bölgede öncü ülke konumunda. Bizler de bu çalışmaların kentler arası işbirliği yoluyla yaygınlaştırılmasına gayret ediyoruz.

Bununla alakalı bir anımı paylaşayım: Lübnan ziyaretimizde plastik atıklarla ilgili ciddi sıkıntılar olduğunu gördük. Sayın Kadir Topbaş’ın İBB başkanı iken Beyrut’ta karşılaştığı bir olay vardı. Lübnan’daki atıklarla ilgili halk ayaklanıyor, belediyeyi basıyor, gösteriler yapıyordu. Bu da atık yönetiminde yaşanan sorunların halk üzerindeki yansımasına bir örnek. Meselenin çözülmesi için belediye, konuyla ilgili İBB’den destek talebinde bulundu ve bunun ardından ekip- ler ertesi sabah Lübnan’a gittiler.

BM’nin 2030 Gündemi arasında yer alan 17 hedeften biri de sorumlu üretim ve tüketim konusuna eğiliyor. Yani insanların tüketeceği ölçüde üretmelerini teşvik ediyor. Aslında tüm dünyada insanların tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesine yönelik yapılmış bir çağrı bu. Plastik sektörü de diğer sektörlerde olduğu gibi insanların taleplerine göre şekilleniyor. Bu nedenle plastiğin zararlarından bahsediyorsak, burada yapılması gereken şey insanların çevre dostu ürünlere olan talebinin arttırılması.

Uluslararası alanda atık yönetimi ile ilgili takip ettiğiniz çalışmalar var mı?

Bizim altı komitemizden bir tanesi Çevre Komitesi. Şu anda Çevre Komitesi Başkanlığını Balıkesir Büyükşehir Belediyesi yürütüyor; biz de burada sekretarya hizmetini veriyoruz. Komite çalışmalarımız kapsamında, özellikle mültecilere ev sahipliği yapan belediyelerde atık yönetimine ilişkin eğitim programları gerçekleştirdik. Tabii bunu yaparken tematik alanlarda çalışan uluslararası kurumlarla da iş birlikleri gerçekleştirdik. Bunun yanı sıra, akademik iş birliğine de önem veriyoruz. Komite başkanı Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, akademisyenlerin uzmanlık desteğiyle bölgede çevre konusuna giren tüm alt başlıklarla ilgili çalışmalar yürütüyor. Bizler de sekreterya olarak düzenlediğimiz söyleşiler ve yayınladığımız raporlar, kitaplar, dergiler aracılığıyla bu çalışmalarımızı tüm dünyaya ulaştırmaya gayret ediyoruz.