Yerli Selüloz – Kâğıda Endüstriyel Orman Ve 1 Milyar Dolar Gerekiyor
DEMİRÖREN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören, 2 yıl önce merkezi İzmir’de bulunan Mopak Kâğıt Karton Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Molay’ın kapısını çaldı:get_the_excerpt
5 Ekim 2018– Bana gazete kâğıdı temini için bir rapor hazırlar mısın?
Molay, yanıt verdi:
– Ülkemizde gazete kâğıdı üretimi yok. İthal etmeniz gerekiyor.
Demirören, tavsiyesini iletti:
– Gazete kâğıdı üretimine girmelisiniz.
Molay, bunun üzerine gazete kâğıdı macerasını anlattı:
Yerli selüloz-kâğıda endüstriyel orman ve 1 milyar dolar gerekiyor
– 2001 senesinde Özelleştirme’den SEKA Dalaman Fabrikası’nı 40 milyon dolara aldık. Yenileme-modernizasyon için de 60 milyon dolar harcadık.
Selüloz üretim kapasitesinin yıllık 100 bin tona çıktığını, kalitenin dünya standartlarına ulaştığını belirtti:
– Ancak, Orman Genel Müdürlüğü’nün 2001-2005 döneminde kâğıtlık oduna yaptığı zamlar, yakıt ve enerji maliyetinin yükselmesi, TL’nin değerlenmesi ithal ürünle rekabet gücümüzü ortadan kaldırdı.
Bunun üzerine selüloz üretimini durdurduklarını vurguladı:
– Kâğıt ve karton üretimimizi ithal selüloza dayalı sürdürdük. Daha sonra aynı fabrikada geri dönüşümlü kâğıttan oluklu mukavva sanayi için kâğıt üretir hale geldik.
Mehmet Ali Molay, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanvekili olarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sunduğum raporla ilgili haberleri okuyunca bana kâğıt-selüloz üretimi konusunda mektup gönderdi. Mektupta Erdoğan Demirören’le 2 yıl önceki görüşmesini anlattıktan sonra bugüne döndü:
– Ülkemizde takriben 5 milyon ton kâğıt tüketiliyor. 2.5 milyon tonu, geri dönüşümlü hammaddeye dayalı olarak ülkemizde üretiliyor. 1 milyon 428 bin tonu selüloz, 1 milyon 164 bin tonu kâğıt olmak üzere 2 milyon 592 bin tonu ithal ediliyor. Bu ithalat için 2.5 milyar dolar döviz dışarıya ödeniyor.
Dünyada artık kâğıt, mobilya sanayi ve tüm oduna dayalı ürünlerde “özel endüstriyel orman plantasyonları ve ağaç tarımı”ndan elde edilen hammaddenin kullanıldığını kaydetti:
– FSC, yani “Orman Yönetim Konseyi” damgası olmayan kâğıt ürünleri, mobilya tüketicileri tarafından kabul görmüyor. Bu sayede doğal ormanlar korunuyor.
Finlandiya Fahri Konsolosu olan Molay, “özel endüstriyel orman plantasyonu ve ağaç tarımı” konusunda “Finlandiya Modeli”nin örnek alınabileceğine dikkat çekip, ekledi:
– Kâğıt üretimi için gerekli odun hammadde teminini garanti altına almayan hiçbir yerli ve yabancı yatırımcı bu işe girmez.
Bunun nedenini rakamla ortaya koydu:
– Çünkü, bugün yeni bir selüloz ve kâğıt yatırımı, kapasiteye, büyüklüğe bağlı olarak 800 milyon-1 milyar dolara mal olur.
TOBB Medya ve İletişim Meclisi Başkanı Hakan Güldağ’la birlikte cuma günü Türkiye Kâğıt ve Kâğıt Ürünleri Sanayi Meclisi’nin toplantısına katıldık. Oradan da şu saptama çıktı:
– Selüloz ve kâğıt ithalatını tümüyle frenlemek için 2-2.5 milyar dolar yatırım gerekiyor. Bunu özel sektör kuruluşlarının karşılaması pek mümkün görünmüyor.
İşin özeti, selüloz ve gazete kağıdında, yerli üretime dönüş için devlet-özel sektör işbirliği ile ellerin taşın altına konulması gerekiyor…
ENDÜSTRİYEL ORMAN İÇİN EN UYGUN DÖNEM
MOPAK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Molay, Türkiye’deki orman alanlarının 22 milyon hektar olduğunu belirtti:
– Bunun 10 milyon hektarı bozuk ve rehabilitasyona ihtiyaç vardır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “100 Günlük Program”ı anımsattı:
– Programda odun üretiminin 15 milyon metreküpten 21 milyon metreküpe çıkarılması, 130 bin kişinin istihdamı öngörülüyor. 100 bin hektar alanın ağaçlandırılarak 50 bin kişiye istihdam sağlanması planlanıyor.
Programın “endüstriyel orman plantasyonları ve ağaç tarımı” için en uygun zamanı işaret ettiğini vurguladı:
– Ülkemizin dört bir yanında çam, kayın, köknar, sedir, meşe, akasya, kavak ve okaliptüs türü endüstriyel plantasyonlar kurulabilir, ağaç tarımı yapılabilir.
Selüloz ve kâğıt sanayisinde en çok kullanılan ağaç türlerinin “pinus radiata” (çam), kâğıt sanayi için geliştirilmiş “okaliptüs grandis” veya “okaliptüs globulus” olduğunu kaydetti:
– İklimi bize benzer ülkelerde “pinus radiata” 15-20 yılda, “okaliptüs grandis” 7-8 yılda, “okaliptüs globulus” 10-12 yılda kesimlik hale geliyor.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ GEREKİYOR
MEHMET Ali Molay, “Endüstriyel plantasyon ve ağaç tarımı” alanları için şu öneriyi ortaya koydu:
– Devletin orman ve Hazine arazileri şahıslara-tüzel kişilere 49, 69, 99 yıllığına kiralanabilir.
“Endüstriyel orman plantasyonları ve ağaç tarımı” için öncelikle Anayasa tadilatı gerektiğini belirtti:
– Anayasa’nın ormanlar ve orman köylüsü ile ilgili 169 ve 170’inci maddelerinin değişmesi gerekiyor.
169’uncu maddenin 2’nci bendi için şu değişlikliği önerdi:
– Bentte, “Devlet ormanları kanuna göre devletçe yönetilir ve işletilir” deniyor. Bunun, “Devlet ormanları, kanunda belirtilen şartlarla şahıslar ve özel sektörce yönetilir ve işletilir. Atıl orman ve Hazine arazileri özel orman işleticilerine tahsis edilebilir. Uygulanacak kurallar kanunla belirlenir” şeklinde değiştirilebilir.
Vahap Munyar
Hürriyet