ALÜMİNYUM ATIKLARINI SANAT ESERİNE DÖNÜŞTÜRÜYOR

7 Mayıs 2024

Alüminyum üretim sektöründe çalışan Murat Negiz, atık levhaları sanat eserine dönüştürüyor. Mühendislik yeteneklerini sanatçı kişiliği ile harmanlayan Negiz, geri dönüşüm sürecinde ortaya çıkan atık levhalara resimler yapıyor. Tabloları alüminyum levhalar olan sanatçı bu sayede geri dönüşümün önemine dikkat çekiyor.

Alüminyum, yeryüzünde yaygın olarak bulunan bir madde. Hafif, dayanıklı ve fonksiyonel bir malzeme olan alüminyum, günümüzün en önemli mühendislik ürünleri arasında yer alıyor. Neredeyse hayatımızın her alanında bulunan bir malzeme aslında. Gün içinde çok sık kullandığımız telefonlarımızda, bilgisayarlarımızda, ulaşım araçlarında, evlerimizde veya iş yerlerimizde alüminyuma sıkça rastlayabiliriz. Alüminyum özellikleri bakımından ulaşımdan gıdaya, enerjiye kadar hayatımızın her alanında kullandığımız ürünlerin üretiminde hafif, dayanıklı ve şekil verilebilir bir metal olduğu için tercih edilmekte.

Peki alüminyum resim tablosu olur mu? ¨Neden olmasın?¨ diye düşünen Eskişehirli Mühendis Murat Negiz, hayatın her alanında insanların yaşamını kolaylaştıran alüminyumu sanat eserlerine dönüştürmeye başladı. Üretim sürecinde ortaya çıkan atık alüminyum levhaları kendine tuval yaptı. Kendi alanında bir ilk olan projede ortaya çıkan eserlerle de bir çok sergiye katılan Murat Negiz halihazırda hem alüminyum üretirken hem de resim yapmaya devam ediyor. Geri Dönüşüm Ekonomisi dergisine konuşan Murat Negiz alüminyumun önemi, geri dönüşüm süreci ve ürettiği sanat eserleri hakkında açıklamalarda bulundu.

Alüminyum nasıl bir madde, geri dönüşümü kolay mıdır?

Bazı metal veya maddelerin doğada ayrışması ve çözünmesi oldukça uzun zaman alır. Bu cinsten malzemeler doğal ortamda çözünmesiyle çevreye zararlı maddeler de bırakabilir. Doğal ortamda bozulması veya çözünmesi uzun zaman alan malzemelerden biri de alüminyum. Alüminyum aslında bir metal olduğu için diğer metaller ve metal alaşımları gibi, doğal koşullarda en az 80 ile 100 yıl sonra ayrışmaya veya çözünmeye başlar. Alüminyum doğal koşullarda oksijen ile birleşerek güçlü, bozunması ve ayrışması zor oksitli bileşikler oluşturur. Bu nedenle alüminyum kutular ve alüminyumdan üretilmiş diğer malzemelerin bozunması birkaç yüz yılı bulabilir. Bu nedenle, çöpe atılan alüminyum atıklarının kendi ortamlarında ne kadar uzun yıllar içinde doğal olarak çözüneceğini düşünmemiz ve atık zinciri içindeki değerini bu düşünce ile ele almamız gerekir. Alüminyum geri dönüşümü kolaydır ve cevherden üretilen alüminyuma göre çok çok daha az kaynak ve enerji kullanılarak geri dönüştürülebilir. Bir çoğumuz alüminyum içecek kutularından veya diğer alüminyumdan üretilmiş ambalaj ve malzemelerden geri dönüştürülen alüminyumdaki enerji tüketiminin son derece düşük olması birçok kişi tarafından bilinmeyebilir. Geri dönüşüm yolu ile eritilerek tekrar üretime kazandırılan alüminyum, cevherden elde edilen alüminyuma göre çok daha az enerji ve diğer kaynaklara ihtiyaç duyar. Mukayeseli olarak bakıldığında yalnızca bir alüminyum soda veya bira kutusunun geri dönüştürülmesi ile kazanılan enerji ile bir televizyona güç vermek için birkaç saatlik enerji sağlanabilir.  Bunun da ötesinde, geri dönüşüm süreci aynı zamanda yeni alüminyumu oluşturmak için kullanılan doğal kaynakları azaltır ve korur iken alüminyumu işlenmemiş malzemelerden taşımak ve yapmak için kullanılan diğer petrol türevi enerji kaynaklarının ve diğer doğal kaynakların da daha az veya hiç kullanılmaması sonucun doğurmaktadır.  Bu nedenle, kullanılmış alüminyum kutuların veya benzeri alüminyumdan mamul malzemelerin çöpe atılması yerine yeniden geri dönüşüm süreçlerine katılarak değerlendirilmesi durumunda, ne kadar elektrik ve diğer kaynakları koruyabileceğini hayal edin. Alüminyum sonsuz defalar geri dönüştürülebilir. Alüminyuma kaç kez geri dönüştürülme uygulanacağı konusunda bir sınırlama yoktur ve defalarca geri dönüşüm sürecine girebilir. Bu nedenle alüminyum aslında geri dönüşüm için mükemmel bir malzemedir. Eğer tüm alüminyum geri dönüştürülürse, yeni alüminyum üretilmesine gerek kalmayacak hatta alüminyum talebini karşılayacak kadar yeni alüminyuma sahip olunabilecektir.

Siz mesleğinize sanatı da eklediniz. Ne yapıyorsunuz?

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra demir dışı metaller konu başlığında çalışmak istediğim özel alanlardan biri de alüminyum sektörüydü. Bu süreçte uzun yıllar çalışacağım sektörün önde gelen firmalarından olan Arslan Alüminyum firmasında Türkiye’nin ilk alüminyum geri dönüşüm tesisi kurulumu, devreye alınması, çalıştırılmasında görev aldım. Türkiye için o dönem geri dönüşüm yeni teknolojilerini de yerinde öğrenerek tesis yöneticiliğine kadar tüm mühendislik süreçlerinde bulundum. Bu süreçlerde yoğun mühendislik günleri içerisinde sürdürülebilir sanat projelerim ise mühendislik tecrübelerimin başlarında oluşmaya başlamıştı diyebilirim. Multi disipliner bir kişiliğe sahip olduğumu keşfettiğim için mühendislik kariyerimden daha eski olan ressamlık serüvenim; dökümhaneye başladığım ilk günlerde etrafımızdaki alüminyumları sanata kazandırmak ve bu endüstriyel üretim hikâyelerini kullanmak üzerine bir düşünce belirmişti kafamda. Sonraki yıllarda tasarladığım projelerimde çeşitli deneme ve uygulamalarla çalıştığım ortamı bir çeşit sanat atölyesi ve üretim laboratuvarı olarak da kullanabildiğim ‘’Sürdürülebilir Atık Alüminyum Sanat Eserleri’’ne dönüştürdüm diyebilirim.

Alüminyum atıklarını sanatsal esere dönüştürme fikri nasıl çıktı? Bugüne kadar neler yaptınız?

Mesleki serüvenimin başladığı ilk günlerde mühendislik kariyerimi ve endüstriyel bilgi ve becerimi tamamladığımda etrafımdaki birçok alüminyum parçayı sanat eserine dönüştürme fikrim kafamda belirmişti zaten. Alüminyumun endüstriyel ergitme ve geri dönüşümü sürecinde çıkan atık levhaları tekrar endüstriyel döngüye sokmak yerine atık sanat eserlerine dönüşüm serüveni bu. İkincil tür alüminyum(hurda alüminyum) ergitme işlemleri sırasında oluşan ya da oluşturduğum atık alüminyum akıntı ve levhaları tekrar geri endüstriyel dönüşüme sokmak yerine mühendislik alt yapım ile oluşturacağım sanat eserleri için hazırlıyor ve sanatçı kişiliğim ile yeniden yorumlayarak ¨Atık Sanat¨ eserlerine dönüştürüyorum. Bu parçalarda kullandığım çeşitli mühendislik ve ressamlık teknikleri ile kişisel projem olarak tasarladığım ve her bir parçanın bende uyandırdığı hisler ile oluşturduğum kurguyla bu atık alüminyum levhalara hikayeler resmediyorum. Kimi zaman bir ejderhanın alevleri ile bir kahramanla karşı karşıya geldiği bir görsel, kimi zaman da okyanusta yalnız gezen bir gemiye öfkelenen Poseidon’un bu gemiye şimşekler çaktırması hikayesi yansıyor levhaya. İşte bu süreçte; farklı sanatsal disiplinleri bir arada kullandığım gibi farklı materyalleri de bir araya kullanarak atık sanat çalışmalarımı resmettiğim hikayeler ve figürler ile birlikte sergiliyorum. Aynı sergi içerisindeki bu akış; gelenekçi bir yapıdan yola çıkarak endüstriden geri dönüşüme, geri dönüşümden atık sanata evrilerek görsel sanatlarla birlikte yeni bir bütün ve farkındalık oluşturuyor diyebilirim.

Şimdiye kadar ürettiğiniz eserleri nerelerde sergiliyorsunuz?

Alüminyum atık levhalarda resim görselliği fikri “GERİ DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ ALÜMİNYUM ATIK SANAT HİKAYELERİ” adında bir görsel sergi konseptinde oluşturduğum bir koleksiyondur. Bugüne kadar İstanbul Sanat & Antika fuarı (İAAF) 2021 ve ArtAnkara 2022 gibi Türkiye’nin önde gelen ulusallaşmış sanat fuarlarında yer aldım. Ayrıca çeşitli galerilerde “Sürdürülebilir Sanat Hikayeleri” 2023 ve “Geri dönüştürülmüş Alüminyum Atık Sanat Hikayeleri” 2023 gibi kişisel sergilerim ile sanat severleri bu süreçlerle buluşturuyorum. Ayrıca içeriği uygun çeşitli doğal yaşam fuarları ya da sürdürülebilirlik konseptli seminerlerde; sanat boyutu ve endüstriyel mühendislik alt yapım ile özellikle genç kesime farkındalık kazandırmak için söyleşilere katılıyor ve hikayesini sergilenen eserler ve örneklerle katılımcılarla paylaşıyorum. Sanat kısmı farkındalığı üretim tecrübelerim ve hikâyelerim ile de endüstriyel farkındalığı davetlilerle paylaşıyorum.  Oluşturduğum bu alüminyum koleksiyonu çeşitlenerek ve genişleyerek içeriği uygun olan tüm sergi ve fuarlarda sergilenmek üzere hazırda beklemektedir.

Ortaya koyduğunuz eserlere insanların tepkisi nasıl?

İlk bakışta sıra dışı bir soğuk metal içeriğine sahip bu eserler zaten gerekli ilgiyi üzerlerinde topluyor. Üstüne renklendirilmiş ve içerisine figürler ile birlikte bir kompozisyon oluşturulması mevcut dokuyla birlikte izleyeni daha da kendisine çekiyor.

Öncelikle hangi malzemeden olduğu merakı ve sonrasında gerektiğinde eserle teması insanları heyecanlandırıyor doğrusu. Bu merak onları hikayesini de öğrendikten sonra hem geri dönüşümün önemi konusunda hem de işlevselliği ile sanata evrilmesi hususunda farkındalık yaratıyor. Çalışmalarımın hem Türkiye’de hem de dünya genelinde bir ilki temsil etmesi açısından yediden yetmişe izleyen insanların hayatlarında ilk defa karşılaştıkları bir şey olarak yer ettiğini kendilerinden duyuyorum çoğu zaman. Özelikle genç arkadaşlarımızın etkilendiği ve gerek iş hayatı ve üretim gerekse sanat varyasyonları açısından farklı bir bakış açısı kazandığını da görüyoruz çoğu zaman.

Bundan sonra yapmak istediğiniz çalışmalar var mı?

Son zamanlarda dünya gündeminde çokça duyduğumuz “Sürdürülebilirlik” kavramı aslında büyük bir sorunun habercisi olarak ele alınıyor. Tüm kaynaklarımızı hızla tüketmeye, tükenen kaynaklarımızın da neredeyse sonuna gelmeye başladık. Dolayısıyla ben de sanat çalışmalarımı atık alüminyumun hem endüstriyel geri dönüştürülebildiği hem de atık sanata dönüşebileceğini görsel çalışmalarla ele almış oluyorum. Bu sanat eserlerimi her yaştan insanlarla paylaşarak sanatçı kimliğimle bir farkındalık oluşturmaya çalışıyor ve Sürdürülebilirlik olgusuna katkıda bulunuyorum diyebilirim. Sanatçıların her alanda çevreye duyarlı uygulamalara yönelik çalışmalarını ve ürünlerinde doğal malzeme kullanımını artırmalarını gerektiriyor. Seri üretimdeki pek çok ürün, bir üretim revizyonundan geçiyor ve sanatçılar sanatın bu yeni tanımına uyabilmek için tasarımın temellerini yeniden değerlendiriyor. Sürdürülebilirlik fikri de günlük yaşamları ve bireysel sanatçıların ürettiği işleri etkiliyor. Daha önce kullanılamayan, istenmeyen veya kırılmış olarak kabul edilen malzemelerden yaratılan sanat olarak tanımlanan ileri dönüşüm, son yıllarda ilgi çeken bir sürdürülebilir sanat biçimi haline geldi. Dünyanın büyüyen tüketim sorununa bağlı olarak sanatçılar eserlerini oluşturmak için aslında çöpe atılacak malzemeleri kullanırlar. Eşsiz, çevre dostu ve tüketiciler tarafından sevilen bir şey yapmak isteyen sanatçılar için değerli olduğu kanıtlanmış olan ileri dönüşüm, yepyeni bir endüstrinin arkasında yol gösterici bir güç olduğunu gösteriyor artık. Özetle sürdürülebilirlik, sanat ve nesneleri nasıl tükettiğimizi, ürettiğimizi ve tasarladığımızı yeniden gözden geçirmeyi gerektirse de sanatçılara ve tasarımcılara yaklaşımlarını yeniden düşünme fırsatı da sunuyor. Bu süreçte ben de alüminyumlarla başlayan bu geri dönüşüm koleksiyonumu farklı ve çeşitli malzemelerle genişletmeyi farklı sektör atıklarını da yorumlayarak geniş bir sürdürülebilir geri dönüşüm koleksiyonu oluşturmayı hedefliyorum.