“GÜNEŞ ENERJİSİ ÖZELİNDE DAHA AGRESİF ADIMLAR ATILMALI”
21 Şubat 2025Geri Dönüşüm Ekonomisi’ne konuşan Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Genel Sekreteri Hakan Erhan, güneşten enerji üretiminde Türkiye’nin geldiği noktayı anlattı.

Ülkemizin bu alandaki hedeflerinin ne olduğu, bunları gerçekleştirmek için hangi adımların atıldığına değinen Hakan Erhan, 2053 net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak için güneş enerjisi özelinde neler yapılması gerektiğini dile getirdi.
Hakan Erkan’ın açıklamaları şöyle: Türkiye’nin enerji stratejisinde güneş enerjisi kritik bir öneme sahip. Ülkemizin 2035 yılı hedefi, her yıl 3,5 GW güneş enerjisi kapasitesi ekleyerek toplam kurulu gücümüzü 52,9 GW’a çıkarmaktır. Bu hedeflere ulaşmak için çeşitli teşvikler ve düzenlemeler hayata geçirildi. Özellikle lisanssız güneş enerjisi projelerinde 5.1.h kapsamında öz tüketim amacıyla arazi GES kurulabilmesi, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihaleleri, GES yatırımlarının 4. bölge teşvik kapsamına alınması ve HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı gibi adımlar, yatırımcıları güneş enerjisi sektörüne çekmede önemli rol oynamaktadır. 2053 yılı için belirlenen karbon nötr hedeflerine ulaşmak adına, güneş enerjisi özelinde daha agresif adımlar atılmalıdır. Bu kapsamda, enerji verimliliğini artıran teknolojilerin kullanımı teşvik edilmeli, yerli üretim ve Ar-Ge faaliyetlerine daha fazla destek verilmelidir. Ayrıca, enerji depolama çözümlerinin yaygınlaştırılması ve akıllı şebeke uygulamalarının geliştirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bu adımlar hem enerji arz güvenliğini artıracak hem de sera gazı emisyonlarını azaltarak çevresel hedeflere katkı sağlayacaktır.
Türkiye, güneş enerjisi üretiminde son yıllarda önemli bir atılım gerçekleştirdi. Ağustos 2024 itibarıyla güneş enerjisi kurulu gücümüz 18.347 MW’a ulaştı. Bu kapasiteyle Türkiye, Avrupa’da üst sıralarda yer alırken Almanya, İspanya ve İtalya gibi ülkelerle arasındaki farkı hızla kapatmayı hedeflemektedir.
Dünya genelinde ise Çin ve ABD gibi ülkeler güneş enerjisi kapasitesinde önde olsa da Türkiye’nin büyüme hızı dikkat
çekici. Coğrafî konumumuzun sağladığı avantajlar ve yapılan yatırımlar sayesinde, önümüzdeki yıllarda dünya sıralamasında daha üst noktalara çıkmayı hedeflemekteyiz. Ayrıca, yerli üretim kapasitemizin artması ve teknolojik altyapımızın güçlenmesi, uluslararası arenadaki rekabet gücümüzü artırmaktadır.
Sektörde 40 Bin Kişi Çalışıyor
Türkiye’nin güneş enerjisindeki artışı, ekonomimize olumlu katkılar sunmaktadır. Özellikle enerji ithalatına olan bağımlılığın azalması, dış ticaret açığı üzerinde olumlu bir etki yaratmaktadır. Aynı zamanda, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artması, enerji arz güvenliğimizi güçlendirmektedir. Bu artış istihdam açısından da etkili olmaktadır. Sektörde şu an yaklaşık 40.000 kişi çalışmakta ve büyüme devam ettikçe bu sayı artacak gibi görünmektedir. Güneş paneli ve ekipman üretimi konusunda da belirli bir kapasite oluştu, bu da sanayide bir çeşit dönüşüm sağlamaktadır.
Bunun yanı sıra, güneş enerjisinin çevreye olan olumlu etkilerini de göz ardı etmemek gerekmektedir. Karbon emisyonlarının azalmasına katkı sağlaması, Türkiye’nin çevresel taahhütlerine ulaşmasına yardımcı olmaktadır. Uzun vadede, bu geçiş hem ekonomik hem de çevresel açıdan fayda sağlayacak gibi görünmektedir.
Türkiye’nin güneş enerjisi alanında uluslararası rekabet gücünü artıran birkaç temel unsur var. Birincisi, coğrafî avantajımız. Türkiye, yüksek güneşlenme süresi ve yoğunluğu ile güneş enerjisi üretimi için ideal bir konumda. Bu da projelerin verimliliğini artırarak yatırımcılar için cazip hale gelmesini sağlamaktadır. İkincisi, dünya standartlarında üretim kapasitemiz. Yerli üretim yapan firmalarımızın sayısı oldukça fazla. Avrupa’da da üretim kapasitesi bakımından üst sıralarda yer almaktayız. Sektörde daha büyük ölçekli üretim yapan firmaların artması ve gerekli Ar-Ge yatırımlarının yapılması, panel maliyetlerinin düşmesine olumlu katkı sağlayacaktır. Üçüncüsü, yetişmiş insan gücümüz. Sektörde deneyimli mühendisler, teknisyenler ve uzmanlarımız yeterli sayıda bulunmaktadır. Yeni mezunlarımızın sektöre dahil olması da sektörel sürdürülebilirlik açısından önemli bir katkı sağlamaktadır. Bu unsurların bir araya gelmesi, Türkiye’yi güneş enerjisi sektöründe uluslararası arenada güçlü bir konuma getirerek, yabancı yatırımcıların ilgisini çekmektedir.
Güneş enerjisinin yalnızca gündüz saatlerinde kullanılabilmesi, depolama teknolojilerinin önemini daha da artırmaktadır. Depolama alanında yaşanan teknolojik gelişmeler ve maliyetlerin düşmesi, bu uygulamaların daha yaygın hale gelmesini sağlayacaktır. 2022 yılının Kasım ayında yapılan düzenlemelerle, enerji depolama yatırımlarının önü açıldı ve şu anda yaklaşık 17.000 MW’lık enerji depolama lisansı verilmiş durumda. Bu projelerin önümüzdeki 2-3 yıl içinde devreye girmesi beklenmektedir. Enerji sektöründeki bu teknolojik gelişmeler ve maliyetlerdeki düşüşlerle birlikte, güneş+depolama uygulamaları, ilerleyen dönemde sektörün en büyük enerji oyuncusu haline gelecektir.
- Etiketler:
- Enerji
- Güneş
- Güneş Enerjisi Sanayicileri
- Solar