555 MİLYAR TL İSRAF ETTİK

23 Ekim 2019

Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’nın hazırladığı rapor, bir yılda milli gelirin yüzde 15’inin israf edildiğini ortaya koydu. Enerjide, meyve-sebzede, ekmekte ve suda yapılan israfın milli gelirde yarattığı kayıp 555 milyar lirayı buldu.

SU

Bir insanın biyolojik ve yaşamsal asgari su tüketimi 25 litredir. Ancak, çağdaş yaşamın bir günlük ortalama su tüketim standardı 150 litre olarak kabul edilmektedir. Dünya ülkelerinde değişken olan bu miktar, Türkiye’de kişi başına günlük 217 litredir. Bir ülkenin su zengini sayılması için, kişi başına yıllık 8.000 – 10.000 m3 su düşmesi gerekir. Türkiye 1.593 m³’lük kişi başına kullanılabilir su miktarıyla, su zengini bir ülke değildir.

DSİ verilerine göre 2030 yılında 100 milyon nüfusa ulaşacak olan Türkiye, kişi başına 1.120 m³ kullanılabilir su miktarıyla, su sıkıntısı çeken bir ülke konumuna gelecektir. Buna göre 2050 veya 2100 yılında Türkiye’yi çok ciddi bir su krizi mücadelesi beklemektedir. Bireyler arasında 51-100 TL su faturası ödeyenler (%51,6) en yüksek orandadır. Aylık ödenen su faturası ortalama 79,50 TL’dir. 2017 yılında yapılan Türkiye İsraf Raporunun sonuçlarında ise aylık ortalama ödenen su faturası 65,40 TL olarak bulunmuştur. Buna göre 1 yılda aylık su gideri 14,10 TL’lik bir artış göstermiştir.

GIDA

Medya takip ve raporlama ajansı PRNet’in Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) ve medya yansımalarından derlediği bilgiler, Türkiye’de bir yıl içinde 214 milyar liralık gıda israfı yapıldığını ortaya koymaktadır.

Ülkemizde 300 gram üzerinden günde yaklaşık 85 milyon ekmek üretilmiş, tüketim ise 79 milyon civarında gerçekleşmiştir. Geriye kalan 6 milyon ekmeğin çöpe gittiği ifade edilmektedir. Bu oran üretilen ekmeğin %7’sine denk gelmektedir.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, halen 7 milyon 200 bin kişi Türkiye’de açlık sınırında yaşarken, diğer taraftan Türkiye’de ciddi miktarda ekmek ve gıda israf edilmektedir.

E-ATIK

Teknolojinin gelişmesiyle her geçen gün değişen bilgisayar, beyaz eşya, telefon gibi ürünler kullanıcılarını memnun etse de, üretimin aralıksız devam etmesi dünyadaki elektronik ürün israfını da katbekat artırıyor. E-Atık Geri Dönüşüm Destekleme Derneği’nin raporlarına göre, bu ürünlerin dünya genelinde %20’si geri dönüştürülürken, Türkiye’de bu oran sadece % 5’tir.

Dünyada en çok e-atık üreten ülkeler, Amerika, Hindistan, Japonya ve Almanya’dır. Türkiye ise, bu sıralamada 503 bin ton ile 17. sıradadır. E-atıklar, kobalt, baryum, cıva gibi zararlı maddelerden oluşmaktadır. Bu maddeler, tamamıyla yok edilmediği takdirde insan sağlığına ve çevreye ciddi zararlar vermektedir. Dünyadaki atıkların sadece %1’ini e-atıklar oluşturmasına rağmen, topraktaki tehlikeli madde kirliliğinin %70’ine neden olmaktadırlar.

Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda 2018 yılı Türkiye İsraf Araştırmasına göre; cep telefonu olan bireylerin neredeyse tamamı akıllı telefon kullanmakta, ortalama 3,7 yılda bir cep telefonu değiştirmektedirler. Cep telefonu değiştirme nedenleri arasında öncelik bozulma ve piyasaya çıkan yeni modele sahip olma isteği olarak belirlenmiştir. Genç yaştaki bireyler, daha ileri yaş gruptakilere göre daha sık cep telefonu değiştirmektedirler. Dünya genelinde her yıl üretilen toplam cep telefonu sayısı bir milyarı bulmaktadır. Geri dönüştürülen her bir milyon telefonda, 16 ton bakır, 350 kg gümüş, 34 kg altın ve 15 kg paladyum geri kazanılabilmektedir. 2018 yılında otomobil sahipliği, bir önceki yılın araştırma sonuçlarına göre artış kaydetmiştir. Otomobil değiştirme sıklığının sekiz yıl ve üzerinde olduğu görülmektedir. Katılımcıların çoğunluğu ekonomik olduğu gerekçesiyle ulaşım aracı olarak toplu taşıma araçlarını kullanmakta, ortak araç kullanımı çok düşük seviyelerde kalmaktadır. Bir önceki yılda %27,3 olan otomobil sahipliği oranı, 2018 yılında %31,1’e yükselmiştir. Bir aracın parçalarının %80’inden fazlasının geri dönüşümü yapılabilmektedir. Hurda otomobillerin geri dönüştürülmesi sayesinde, her yıl 14 milyon tondan fazla çelik geri kazandırılmaktadır. Bu sayede, enerjinin %74’ünün ve ham maddenin %90’ının korunduğu ve su tüketiminin %40 azaltıldığı tespit edilmiştir.

ENERJİ

Dünya, 2030 yılında şimdi olduğundan %60 daha fazla enerjiye ihtiyaç duyacaktır. Ülkemizin enerji tüketimi yıl ve yıl lineer olarak artmaktadır. Nüfus artışı ve gelişmişlik arttıkça kişi başına tüketilen enerji miktarı da artmaktadır. 1972 yılında kişi başına elektrik tüketimi 300 kWh’i ancak aşarken, bu rakam 1980 yılında 452 kWh, 2004 yılında 1687 kWh olmuştur. 2019 yılında 3 bin 800 kWh’e ulaşacağı, 2029 yılında 5 bin kWh’yi geçeceği tahmin edilmektedir.

TÜİK’in Hanehalkı Bütçe Anketi kullanılarak hesaplanan 2003-2017 yılları arasındaki hanelerin ortak nominal elektrik harcamalarına bakıldığı zaman, ödemelerin ortalama olarak 2003 yılında 29,64 TL, 2005 yılında 31,75 TL, 2010 yılında 59,56 TL, 2016 yılında 86,79 TL ve 2017 yılında 89,30 TL olduğu ve sürekli arttığı gözlemlenmiştir.

KAĞIT

Türkiye genelinde kâğıt-karton tüketimi yıllık yaklaşık 6 milyon tondur. Kişi başı tüketim ise 70 kg’dır. Geri dönüşüm oranımız %40 seviyesindedir ve 5 yıl içinde bunun %60 seviyesine taşınması hedeflenmektedir. Her yıl kâğıt, karton ve yaşamsal ihtiyaçlarımız için kişi başı ortalama 7 adet ağaç tüketilmektedir. Bu demek oluyor ki her sene doğaya en az 7 fidan dikilmelidir. Kullanılmış kâğıdın tekrar kâğıt imalatında kullanılması hava kirliliğini %75, su kirliliğini %35, su kullanımını %45 azaltmakta ve bir ton atık kâğıdın kâğıt hamuruna katılmasıyla 8 ağacın kesilmesi önlenebilmektedir.

Çevre ve Orman Bakanlığı verilerine göre boş yere yapılan yazışmalar olmasa 2 milyon ağaç kurtarılabilir. Ortalamaya göre bir ofis çalışanı yılda yaklaşık 80 kg kâğıdı çöpe atmaktadır. Bu rakamın 1 ağaçtan elde edilen kâğıda eşit olduğu düşünülürse geri dönüşümün önemi daha da ön plana çıkmaktadır.