Dünya Bankası’ndan Rapor: Katı Atık Yönetiminin Geleceğine Bakış

21 Haziran 2019

Sakla samanı, gelir zamanı. Bu eski atasözü küresel liderlerin ve yerel toplulukların “atma kültürü”nü düzeltme çabalarının arttığı şimdilerde daha da doğru geliyor kulağa. Atıklar insan sağlığını, geçim kaynaklarını, çevreyi ve refahı etkileyen daha büyük bir sorunu ifade ediyor.

Katı atık yönetimi dünyadaki her bir bireyi ilgilendiren evrensel bir mesele. Ve bu durumdan en fazla etkilenenler yüzde 90’dan fazla çöpün yakıldığı ya da atıldığı dar gelirli ülkelerde yaşayan fakir ve en zayıf bireyler. Son yıllarda, çöp depolama sahalarında meydana gelen heyelanlar, evleri ve insanları çöp yığınları altında bıraktı. Çoğunlukla atık alanlarına yakın yaşayan ya da şehirdeki geri dönüşüm sürecine çöp toplayarak katılan en fakirler birçok sağlık riskine açık durumda. “Kötü yönetilen atıklar okyanuslara ulaşıyor, direnaj yollarını tıkayarak su baskınlarına sebep oluyor, hastalıkları taşıyor, yakıldığı durumlarda solunum problemlerini artırıyor, bilmeden tüketen hayvanlara zarar veriyor ve turizmde olduğu gibi ekonomik kalkınmaya da zarar veriyor.” diyor Dünya Bankası Kentsel ve Bölgesel Kalkınma Direktörü Sameh Wahba. Atıklardan çıkan sera gazları da iklim değişikliğinin önemli etkenlerinden. 2016’da küresel emisyonun yüzde 5’i ulaştırma hariç katı atık işlenmesinden kaynaklandı. “Katı atık yönetimi herkesin sorunu. Etkin ve doğru bir katı atık yönetimi sağlamak sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşabilmede kritik öneme sahip” diyen Dünya Bankası Toplumsal, Kentsel, Kırsal ve Dirençlilik Küresel Uygulama Direktörü Ede Ljjasz-Vasquez’e göre işlenmeden bırakılmış, atılmış veya yakılmış atıklar insan sağlığını tehdit ediyor, çevreye ve iklime zarar veriyor ve hem zengin hem de fakir ülkelerde ekonomik kalkınmaya ket vuruyor.

Derginin bu edisyonu ve yıllık abonelik için lütfen linki tıklayınız: https://geridonusumekonomisi.com.tr/abonelik-formu