ÜRETİM AÇIĞI RAPORU: “DERİN BİR ÇUKURDAYIZ”

6 Mart 2020

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve enerji alanında çalışan düşünce kuruluşları ortak bir rapor yayımladı. “Üretim Açığı Raporu” (Production Gap) adıyla tarihte ilk kez yayımlanan çalışma, ülkelerin kömür, doğalgaz ve petrol yatırımı planları ile iklim krizini önlemek için gerekli olan emisyon miktarlarını karşılaştırıyor.

Üretim Açığı Raporu’na göre ülkelerin Niyet Beyanları, küresel ısınmayı sınırlama hedefi için gereken emisyon azaltımlarının gerçekleştirilmesi için yetersiz kalıyor. Mevcut fosil yakıt planları hayata geçerse, 2030 yılında, 1,5°C hedefi için gerekli olan miktarın çok üzerinde fosil yakıt üretimi yapılacak.

Fosil yakıt üretiminde başı çeken Çin, Rusya, ABD, Hindistan, Avustralya, Endonezya ve Kanada ile güçlü iklim hedefi bulunan Norveç, Almanya ve Birleşik Krallık’ın incelendiği rapor, iklim kriziyle mücadelede petrol ve gaz üretimi yatırımlarından vazgeçilmesi gerekliliğini kanıtlar bulgular içeriyor. Oysa ülkelerin fosil yakıt üretimini değil, sadece tüketim talebini azaltmaya yönelik planları var. Ülkelerin çoğu kömür kullanımını sınırlandıran adımlar atıyor ancak 2030 yılında ısınmayı 1,5 derecede tutacak üretimin %280 üzerinde kömür üretmeyi de planlıyor. Kömür, petrol ve doğalgaz arzına yapılan aşırı yatırım, emisyon azaltımı hedeflerini zorlaştırıyor.

Ülkeler bazındaki öngörülere göre 2030 yılında ülkelerin kömür, petrol ve doğalgaz üretimleri, Niyet Beyanları ile tutarlı olan ve buna rağmen ısınmayı 1,5 derecede tutmak için gereken üretim miktarlarının %17, %10 ve %5 üzerinde gerçekleşecek.

Petrol ve doğalgazda devam eden yatırımlar ve altyapılara bağlı olarak ortaya çıkacak emisyonlarla, Paris Anlaşması kapsamındaki karbon bütçelerinin aşılacağı ve 2040 yılına kadar ısınmayı 2 derecede tutacak üretimin yüzde 40-50 üzerinde üretim yapılacağı öngörülüyor.

DERİN BİR ÇUKURDAYIZ VE KAZMAYI BIRAKMALIYIZ

SEI Genel Direktörü Måns Nilsson, “Fosil yakıt üretim seviyeleri, yirmi yılı aşkın bir süredir sürdürülen iklim politikalarına rağmen, her zamankinden daha yüksek. Bu rapor, hükümetlerin kömür, petrol ve doğalgaz üretimine devam eden desteklerinin sorunun büyük bir parçası olduğunu gösteriyor. Derin bir çukurdayız, kazmayı bırakmalıyız” diyor.

Raporun başyazarlarından ve Stockholm Çevre Enstitüsü ABD Ofisi Direktörü Michael Lazarus ise şunları söyledi: “Son on yılda, iklim tartışmasının ekseni değişti. Fosil yakıt üretimindeki sınırsız büyümenin, iklim krizini durdurmaya yönelik çabaları zayıflattığı daha geniş kabul görüyor. Bu rapor Paris Anlaşması hedefleri ile ülkelerin kömür, petrol ve doğalgaz üretimi plan ve politikaları arasındaki tutarsızlığın ne kadar büyük olduğunu ilk kez ortaya koyuyor. Rapor, bu açığın ulusal politikalar ve uluslararası işbirliği yoluyla kapatılmasına yardımcı olacak yollar öneriyor ve çözüm yolları paylaşıyor.”

DÜNYAYI EN ÇOK ONLAR KİRLETİYOR

Raporun bulgularına göre emisyon oranları nüfuslarına göre en yüksek ülkeler; Katar (%37), Kuveyt (%24,4), Birleşik Arap Emirlikleri (%21,8), Avustralya (%16,1), Kanada (15,5), Japonya (%9,9) ve Almanya (%9,6).

Nüfusu 1,5 milyara yaklaşan Çin, kişi başına %7,7 karbon emisyonuyla dünyayı en çok kirleten ülke.