Atıktan enerji - Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi https://geridonusumekonomisi.com.tr/etiket/atiktan-enerji Geri Dönüşüm Portalı Wed, 03 Jun 2020 12:45:38 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3 https://i0.wp.com/geridonusumekonomisi.com.tr/wp-content/uploads/2019/10/gd_ikon.png?fit=32%2C32&ssl=1 Atıktan enerji - Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi https://geridonusumekonomisi.com.tr/etiket/atiktan-enerji 32 32 161676614 ATIKTAN ENERJİ ÜRETİMİ VE SIFIR ATIK https://geridonusumekonomisi.com.tr/atiktan-enerji-uretimi-ve-sifir-atik.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/atiktan-enerji-uretimi-ve-sifir-atik.html#respond Fri, 22 May 2020 03:54:44 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1748 Günlük her türlü faaliyetlerimiz, kullandığımız araç gereçlerin üretim faaliyetleri, tükettiğimiz su ve sağlık ihtiyaçlarımız atık oluşumu ile sonuçlanmaktadır.

The post ATIKTAN ENERJİ ÜRETİMİ VE SIFIR ATIK appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

Mehmet Gültekin
ITC Çevre ve Kalite Müdürü

Günlük her türlü faaliyetlerimiz, kullandığımız araç gereçlerin üretim faaliyetleri, tükettiğimiz su ve sağlık ihtiyaçlarımız atık oluşumu ile sonuçlanmaktadır.

Ürettiğimiz atık sadece doğru değerlendirildiğinde tekrar bir değer haline dönüşebilir. Tüm bu değerlendirme süreçlerine “Atığın Yolculuğu” diyebiliriz. Bu yolculuğa genel hali ile bakacak olursak en önemli kazanımları geri dönüşüm faaliyetleri, atıktan enerji üretimi ve geri
kazanım faaliyetleri olarak sıralayabiliriz.

Günlük ürettiğimiz kişi başı ortalama 1 kg atığa bakacak olursak bu atığın bir kısmı geri dönüştürülebilir malzemeleri (kağıt, karton, cam, plastik, polipropilen gibi) diğer kısmı ise biyobozunur olarak adlandırdığımız, içeriğindeki karbonun doğal biyolojik süreçler ile temel birleşenlerine ayrılabildiği atıklardır. Oksijensiz ortamdaki bozunma süreci büyük oranda
metan ve diğer gazların oluşumu ile sonuçlanır. Metan gazı kontrolsüz doğaya verildiğinde karbondioksitten 25 kat daha fazla sera etkisine sahiptir. Bununla birlikte kontrol altına alınıp uygun şartlarda yakılması durumunda ise doğalgaz olarak adlandırdığımız temiz üretim kaynaklarından bir tanesidir. Görüldüğü üzere doğru yolculuk, kontrol altına alma ve doğru yöntem sayesinde kirletici bir parametre, tam tersine bir değer haline gelmektedir.

ITC Entegre Atık Yönetimi olarak yukarıda bahsettiğimiz faaliyetleri 11 ilde 14 tesisimiz ile ülkede oluşan toplam atığın üçte birine uygulamaktayız. 2002 yılından bu yana atığı geri dönüştürmek ve geri kazanmak konusunda geliştirdiğimiz tüm faaliyetler geldiğimiz noktanın ve gelişimimizin önemli göstergelerinden olmuştur.

ÖNCELİK DÖNÜŞEBİLİR ATIĞI EKONOMİYE KAZANDIRMAK

Atık, sahalarımıza karışık belediye atığı olarak geldiğinde öncelikle geri dönüşüm atıkları ayrılıp ekonomiye kazandırılmaktadır. Geri kalan biyobozunur atıklar ise 2 şekilde enerji kaynağı olarak kullanılır. Entegre tesislerimizde biyobozunur atıklardan enerji üreten biyometanizasyon tesislerimiz bulunurken, sadece enerji üretim tesislerimizde düzenli depolama sahasına alınan atıkların oluşturduğu çöp gazı (Landfill Gas LFG)
toplanarak enerji üretimi gerçekleştirilmektedir. Biyometanizasyon dediğimiz çürütme sistemi sistemi kapalıdır, şartları optimize edilip verimi yükseltilmiştir yani tamamen daha verimli gaz üretmeye yönelik olarak dizayn edilmiştir. Düzenli depolama sahasında oluşan gaz ise açık
ve doğal ortamda oluşur. Daha yavaştır, ne kadar toplama sistemi olsa da gaz toplama verimi biraz daha düşüktür ve büyük alanlara ihtiyaç duyar. İki sistemde farklı kapasitelere göre doğru seçimlerdir. Çürütme yani biyometanizasyon yöntemi ile 20 günde alınan gaz, depolama yöntemi ile yaklaşık 8 ayın sonunda alınabilmektedir. Üretilen gazın yakılması
ile enerji üretimi gerçekleşir. Bu prosesin sonunda oluşan atık ısı bir yan üründür ve hali hazırda sahalarımızda kurulu bulunan sera tesislerimizin ısıtılması ve çevremizdeki yapıların ısıtılmasında kullanılmakta olup geliştirme çalışmalarımız devam etmektedir. Atığın enerji yolculuğundaki bir diğer alternatifi ise atığın direkt yakılarak enerji üretilmesidir. Geri
dönüştürülebilir kısmı ayrışmış olan atık biyometanizasyon prosesinden çıktıktan sonra posa dediğimiz bir kalıntı meydana gelmektedir. Posa, suyundan separatörler ile ayrıştıktan sonra yakma tesislerine alınarak nihai bertarafı sağlanabilir. Yakma tesisi biyometanizasyon sonucu
oluşan posanın düzenli depolama sahasında gömülmesinin önüne geçerek daha kesin ve uzun vadeli çözümler sunmaktadır. Yakma sonucu oluşan kül bahse konu posanın ağırlıkça sadece %10’u kadardır.

Yukarıda bahsi geçen tüm faaliyetler atık sahalarına gelen karışık belediye atıkları ile gerçekleşmektedir. Karışık belediye atığı diyorum çünkü ülkemizde atıklar karışık olarak toplanmakta idi buna karşı artık yeni bir yaklaşıma sahibiz “Sıfır Atık”. Yine bireysel olarak düşünelim, faaliyetlerimiz sonucu oluşturduğumuz atığı doğru atmamız önemlidir. Gördüğümüz gelişmeler “Sıfır Atık” yaklaşımının bu temeller üzerinde şekil aldığını göstermektedir. Ülkemiz adına bu sürece başladığımız için, şirketimiz adına ise tüm alt yapımızın, tesis dizaynımızın ve entegrasyonumuzun yaşadığımız şartların ilerisinde olmak prensibimiz sayesinde gelişmelere fazlasıyla hazır olduğu için gurur ve mutluluk duyuyoruz.

The post ATIKTAN ENERJİ ÜRETİMİ VE SIFIR ATIK appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/atiktan-enerji-uretimi-ve-sifir-atik.html/feed 0 1748
SÜRDÜRÜLEBİLİR SIFIR ATIK PROJESİ https://geridonusumekonomisi.com.tr/atiktan-enerjinin-tesvike-ihtiyaci-var.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/atiktan-enerjinin-tesvike-ihtiyaci-var.html#respond Fri, 22 May 2020 03:44:52 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1744 Sürdürülebilirlik, anlam olarak günümüzü, geleceği bozmadan yaşamaktır.

The post SÜRDÜRÜLEBİLİR SIFIR ATIK PROJESİ appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

Hacer İlhan Yiğit
Pazarlama-Satış Müdürü
MİMSAN GRUP

Sürdürülebilirlik, anlam olarak günümüzü, geleceği bozmadan yaşamaktır.

Enerjiye olan ihtiyacın her geçen gün artması, bunun yanında fosil yakıtların sınırlı ve tükenecek olması, yenilenebilir enerji kaynaklarını önemli hale getirmiştir.

Dünya ülkeleri 1973 yılındaki petrol krizi ile başlayan petrol fiyatlarındaki büyük artış ile enerjide dışa bağımlılığın ne kadar sıkıntılı bir süreç olduğunu anlamışlardır. Ayrıca fosil yakıtların dünya iklimi ve çevre açısından zararları da gündeme gelince, alternatif yakıtlar gündeme gelmiştir. Bu sürdürülebilir bir durum değildir. Ekonomik olarak gelişmiş ülkeler 1979 yılı başlarında, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanımını gündemlerine almışlardır.

Ülkemizde de 2005 yılı ortalarında Enerji Bakanlığı kanalıyla yenilenebilir enerji kaynaklarının kullandırılmasına yönelik YEKDEM mekanizması oluşturulmuştur. Türkiye’nin atık üretim verilerine baktığımızda, yıllık yaklaşık 30 Milyon ton civarında bir şehir çöpü üretmekteyiz. Bu
rakamın 2023 yılında 35 milyon ton seviyesine ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu hesaba göre kişi başı yaklaşık 400 kg yıllık çöp üretmekteyiz. Düzenli nüfus artışıyla paralel artmakta olan şehir çöpünün, geri dönüşüm dışında kalan kısmının termal bertaraf yöntemleriyle,
enerjiye çevrilmesi ülkemiz için çok acil bir çevresel gerekliliktir.
Bu konuda özellikle, Sn. Emine Erdoğan’ın öncülük ettiği Sıfır Atık Projesi’nin ülkemiz için çok önemli olduğunu düşünmekteyim. Bu proje sayesinde atık probleminin ciddiyetini ve bu duruma atıktan enerji eldesi gibi sürdürülebilir yöntemlerle çözümler sunmanın gerekliliğini ortaya koymuştur.

Biz Mimsan olarak 2005 yılından itibaren atıktan enerji üzerine çalışmalarımıza başladık ve zirai atıklar, orman atıkları, arıtma çamuru ve şehir çöpü de dahil olmak üzere çeşitli atıkları kullanarak
toplamda yaklaşık 65MWe’lık kurulu gücünde atıktan enerji santralleri kurduk. 2020 YEKDEM’iyle birlikte kurulu gücümüzü 100MWe kapasitesine ulaştırmayı hedefliyoruz. Şehir çöpünden enerji santrallerimizin birini Malatya Büyükşehir Belediyesi’ne yaptığımız 4MWe Gazlaştırma/ Yakma
sistemimiz 2018 Ocak ayından itibaren çalışmaya başlamıştır. Benzer şekilde Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin şehir çöpünü bertaraf edecek 13MWe kapasiteli santralimiz bu sene devreye alınacaktır.

Atıktan enerji santrallerinin, özellikle de çöpten enerjinin, her zaman yatırımcıyı rahatlatacak bir teşvik mekanizmasına ihtiyacı vardır. Bu konuda YEK kanunu ve YEKDEM mekanizması oldukça faydalı bir rol üstlenip, birçok yatırımın önünü açmıştır. Ancak bu kanunun süresi 2020
Ekim ayında son bulacaktır. Bu konuda beklentimiz, özellikle şehir çöplerinde YEKDEM desteğinin Sıfır Atık amaçlarına uygun bir şekilde devam ettirilmesidir.

MİMSAN Grup’un Oltan Köleoğlu Emerji’ye anahtar teslimi olarak devreye aldığı 27MWe Afyon Eber Biyokütle Enerji Santrali

The post SÜRDÜRÜLEBİLİR SIFIR ATIK PROJESİ appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/atiktan-enerjinin-tesvike-ihtiyaci-var.html/feed 0 1744
ATIKTAN ENERJİ ÜRETİMİNDE MODEL ÜLKE OLMAMIZ HAYAL DEĞİL https://geridonusumekonomisi.com.tr/atiktan-enerji-uretiminde-model-ulke-olmamiz-hayal-degil.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/atiktan-enerji-uretiminde-model-ulke-olmamiz-hayal-degil.html#respond Fri, 22 May 2020 03:14:30 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1741 2000’li yılların başından itibaren Türkiye’de giderek ivmelenen atıktan enerji üretimiyle birçok ilde elektrik ihtiyacı karşılanıyor. Üretilen enerjinin yeterliliği ve verimliliği, yeni hedefler doğrultusunda yürütülecek çalışmaları da belirliyor. Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bestamin Özkaya, atıktan enerji üretimi konusunda halen yürütmekte olduğu çalışmalar doğrultusunda, atıktan enerji üretiminde hangi aşamada olduğumuzu anlatarak, yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini paylaşıyor.

The post ATIKTAN ENERJİ ÜRETİMİNDE MODEL ÜLKE OLMAMIZ HAYAL DEĞİL appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

2000’li yılların başından itibaren Türkiye’de giderek ivmelenen atıktan enerji üretimiyle birçok ilde elektrik ihtiyacı karşılanıyor. Üretilen enerjinin yeterliliği ve verimliliği, yeni hedefler doğrultusunda yürütülecek çalışmaları da belirliyor. Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bestamin Özkaya, atıktan enerji üretimi konusunda halen yürütmekte olduğu çalışmalar doğrultusunda, atıktan enerji üretiminde hangi aşamada olduğumuzu anlatarak, yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini paylaşıyor.

Prof. Dr. Bestamin Özkaya, önümüzdeki yıllarda ihraç edilebilecek düzeyde enerji üretebileceğini öngördüğü yenilenebilir enerji endüstrisindeki
trendleri, ihtiyaçları ve prensibleri anlatıyor.

Bize kendinizi tanıtabilir misiniz?

1976 Elazığ doğumluyum. 1998 yılında Fırat Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra 1998-2000 yılları arasında İSKİ Atıksu Arıtma ve Ruhsat Denetim Daire Başkanlığı bünyesinde kontrol mühendisi olarak görev yaptım. Akademik çalışmalarıma 2000 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak başladım. Aynı Üniversite ve Bölümde 2001 yılında yüksek lisans, 2004 yılında ise doktora
çalışmalarını tamamlayarak, 2005 yılında YTÜ’de Yardımcı Doçentlik kadrosuna atandım. 2006-2008 yılları arasında TÜBİTAK ve Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programı (FP6) kapsamında yürütülen bir proje desteğiyle doktora sonrası çalışmalarımı Finlandiya’da sürdürdüm. Finlandiya’da yaptığım çalışmalarla bu ülkede doçentlik unvanı aldım. Aynı zamanda Çevre Bilimleri ve Mühendisliği alanında Türkiye’de de doçentlik unvanı
aldım. 2013 yılından beri YTÜ Çevre Teknolojisi Anabilim Dalında Profesör
olarak görev yapmaktayım. Ziyaretçi profesör kadrosunda birçok kez Finlandiya Tampere Teknik Üniversitesi’nde görevlendirilerek çevre biyoteknolojisi alanında uluslararası projelerde yer aldım. Evliyim, eşim de çevre mühendisi ve 2 evladım var. Çalışma alanlarım, katı atık yönetimi ve
mühendisliği, atıksu arıtımı, atıklardan enerji üretimi ve çevre biyoteknolojisidir.

Şimdiye dek yürüttüğünüz atıktan enerji üretimi projelerinden bahsebilir misiniz?

Yüksek lisans ve doktora tezimi Türkiye’nin en büyük, dünyada da sayılı atık depolama kapasitesine sahip Odayeri düzenli depolama sahasında gerçekleştirdim. Ülkemizde katı atık yönetimi konusunda ilk mühendislik çalışmalarını yapan Prof. Dr. Adem Baştürk ve tez danışmanım Prof. Dr. Ahmet Demir’in öncülük ettiği bir ekiple çalışma fırsatını iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Çalışma hayatımda atıktan enerji üretimi
projelerinin miladı da bu sayede oldu. Katı atık düzenli depolama sahalarının biyoreaktör depo sahaları olarak kullanılmasıyla, bu sahalarda enerji verimliğinin artıtırılması konusunda ülkemizde ilk çalışmaları gerçekleştirdim. Doktora sonrası çalışmalar için yurt dışına çıkma
sebebim biyolojik prosesleri derinlemesine öğrenmekti. Bu alanda Finlandiya’da çok iyi bir ekiple çalışma fırsatı buldum. Halihazırda biyolojik yollarla atıklardan metan, hidrojen, etanol, butanol, elektrik üretimi çalışmaları yapmakta ve lisanüstü düzeyde çevre biyoteknolojisi dersini vermekteyim. Mikrobiyal yakıt hücresi, biyometanizasyon, biyohidrojen, biyo-etanol ve butanol üretimi konularında iki adet AB destekli projede yürütücülük görevi yaptım. Mikrobiyal
yakıt hücresi ile atıklardan elektrik enerjisi üretimi konusunda üç adet TÜBİTAK projesi ve YTÜ bilimsel araştırma projeleri tamamladım. Bu konuda uluslararası indekse giren dergilerde çok sayıda yayınlanmış makalem bulunmaktadır. Son yıllarda tarımsal atıklardan enerji üretimi
projelerine odaklandım. İki yıl süreyle biyogazdan 50 MW’lık elektrik enerjisi üretimi yapan bir firmada danışmanlık görevi yaptım. Bunun yanı sıra ülkemizde kurulması planlanan biyometanizasyon tesisleri için çok sayıda fizibilite çalışması yaptım ve bu yönde çalışmalarımı sürdürmekteyim. Atıktan enerji üretimi konusunda danışmanlığımda tamamlanan çok sayıda doktora ve yüksek lisans tezi bulunmaktadır.

Yürüttüğünüz çalışmalar çerçevesinde, atıktan enerji üretimi konusunda Türkiye’nin hangi aşamada olduğunu söyleyebilir misiniz?

Ülkemizde 2000’li yıllarda atıktan enerji üretilebileceği konusu hayal gibi görünüyordu ve birçok kişi atıklardan enerji üretiminin mümkün olamayayacağını düşünüyordu. Şu anda gelinen nokta ise, 2005 yılında yürürlüğe giren “Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması” (YEKDEM) sayesinde birçok ilde katı atık düzenli depolama sahalarındaki çöp gazından elektrik üretimi projesi kurulması ve elektrik enerjisi üretiliyor olmasıdır. Örnek olarak İstanbul’da çöp gazından üretilen elektrik enerjisi İstanbul’un elektrik ihtiyacının %3’ünü karşılıyor. Bu rakamın önümüzdeki yıllarda yeni yatırımlarla daha da artacağı aşikar.
Bu sayının yani depo gazından elektrik enerjisi üretimi için kurulan tesis sayısı ve yatırımların yeterli düzeyde olduğunu düşünüyorum. Bunun yanısıra yemekhane atıkları, hayvansal atıklar, tarımsal atıklar gibi ham maddeler için kurulması gereken biyometanizasyon tesislerinin sayının da önümüzdeki yıllarda bu hızda artmasını ümit ediyorum. Biyometanizasyon tesislerinin sayısının Almanya’da yaklaşık 10.000 adedin, Danimarka’da
ise 7.000 adedin üzerinde işletildiği düşünüldüğünde, bu konuda da ülkemizin gelişim imkanının ne kadar açık olduğu aşikar. Küresel ölçekte ele alındığında elektrik üretiminin dünyada %65’inin fosil yakıtlardan, %25’inin ise yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edildiği görülmektedir. Ülkemiz ölçeğinde yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretim oranının bu rakamların üzerinde olması da sevindiricidir. Aslında sahip olduğumuz ham madde potansiyeli ile bu ortalamanın çok üzerine çıkarak atıktan enerji üretimi için model bir ülke olmamız da hayal değil.

Derginin bu edisyonu ve yıllık abonelik için lütfen linki tıklayınız: 

The post ATIKTAN ENERJİ ÜRETİMİNDE MODEL ÜLKE OLMAMIZ HAYAL DEĞİL appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/atiktan-enerji-uretiminde-model-ulke-olmamiz-hayal-degil.html/feed 0 1741
AVRUPA’NIN EN BÜYÜK ATIKTAN ENERJİ ÜRETİMİ TESİSİ https://geridonusumekonomisi.com.tr/avrupanin-en-buyuk-atiktan-enerji-uretimi-tesisi.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/avrupanin-en-buyuk-atiktan-enerji-uretimi-tesisi.html#respond Fri, 22 May 2020 02:59:47 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1736 İki farklı tesisle çöp gazından enerji üretimi yapan İSTAÇ, Kemerburgaz'da Avrupa'nın en büyük ve Türkiye'nin tek 70 MW kurulu güce sahip atıktan enerji üretimi tesisini inşa ediyor. Bu tesisle birlikte, 2024 yılında 230 MW elektrik üretimi, İSTAÇ'ın hedefleri arasında yer alıyor.

The post AVRUPA’NIN EN BÜYÜK ATIKTAN ENERJİ ÜRETİMİ TESİSİ appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

İki farklı tesisle çöp gazından enerji üretimi yapan İSTAÇ, Kemerburgaz’da Avrupa’nın en büyük ve Türkiye’nin tek 70 MW kurulu güce sahip atıktan enerji üretimi tesisini inşa ediyor. Bu tesisle birlikte, 2024 yılında 230 MW elektrik üretimi, İSTAÇ’ın hedefleri arasında yer alıyor.

İSTAÇ Genel Müdürü Mustafa Canlı, atıktan enerji üretimi konusunda yılların tecrübesine sahip kuruluşun, devam etmekte olan ve hazırlanan yeni projeleri hakkında bilgiler verdi. Canlı, dünyada ve ülkemizde, atıktan enerji üretimindeki yeni teknolojileri ve trendleri de aktardı.

Atıktan enerji üretiminin faydaları neler?

Atıkların geri dönüşüme kazandırılması, hem atıkların çevresel etkilerinin azaltılması hem de ekonomiye geri kazandırılmaları bakımından büyük önem arz eder. Atıkların geri dönüşümü ve kazanımı maddesel olabileceği gibi enerji bakımından da olabilir. Atıkları bertaraf ederken muhteviyatındaki enerjiyi geri kazanmak, bertaraf maliyetlerinin azaltılmasında büyük katkı sağlar; ekonomik getirisinin yanı sıra, emisyon azaltımı gerçekleştirerek çevresel fayda da sağlar

Çöp gazının içeriğinde yaklaşık olarak %55 oranında metan gazı bulunur. Bu gaz kokusuz, renksiz ve yanıcı bir gazdır. Aynı zamanda da IPCC’nin 5. Değerlendirme Raporu’na göre karbondioksitten 28 kat daha fazla sera gazı etkisine sahiptir. Yani 1 birim metan salınımı, 28 birim karbondioksit salınımına eşdeğerdir. Enerji geri kazanımı sayesinde, hem elektrik üretimi yapılır hem de metanı karbondioksite çevirerek sera gazı azaltımı sağlanır. Üretilen elektrik yenilenebilir bir kaynaktan elde edildiği için Yenilenebilir Enerji Kanunu’nda belirtilen teşvik payı ile devlete satılarak gelir elde
edilebilir. Ayrıca sera gazı salınımının önüne geçilmiş olur.

Atıktan enerji elde etmek için hangi yöntem ve teknolojiler kullanılmaktadır?

Atıkların depolanması sonucu zaman içerisinde oluşan metan gazının yakılmasıyla üretilen çöp gazından enerji üretimi ülkemizde en yaygın olarak kullanılan teknolojidir. Bunun yanı sıra atıkların direkt termal işleme tabi tutulduğu yakma teknolojileri dünya çapında yaygın bir şekilde tercih edilmektedir. Yakma teknolojisine göre daha az kullanılan gazlaştırma, piroliz veya plazma teknolojileri de mevcuttur. Ayrıca biyolojik atıkların çürütülmesi sonucu çıkan gazın yakıldığı biyometanizasyon tesisleri dünya çapında sıkça kullanılmaktadır.

Mevcut durumda İstanbul’da atıktan kaç MW elektrik üretiliyor?

İSTAÇ olarak, Avrupa ve Asya yakasında birer tane olmak üzere 2 adet çöp gazından enerji üretim tesisimiz bulunuyor. Anadolu yakasındaki tesisimiz 22 MW, Avrupa yakasındaki tesisimiz ise 48 MW kurulu güce sahip. Yani toplamda saatte 70 MW elektrik üretim kapasitemiz bulunmaktadır.

Bunların dışında planlanan atıktan enerji üretim projesi var mı?

Atıktan enerji üretimini sağlayacak vizyon projelerimiz mevcuttur. Bunlardan biri, Eyüp/Kemerburbaz’da, inşasında %75’lere vardığımız Avrupa’nın en büyük ve Türkiye’nin tek 70MW’lık elektrik enerji kapasitesine sahip evsel atık yakma tesisi. Bir diğeri atıklarının
işlenmesi ile üretilen metan gazının yakılması sonucu elde edilecek enerjiyi
sağlayan 1,4 MW’lık kapasiteye sahip biyometanizasyon tesisi. Bu iki projenin dışında Silivri ilçesinde yine yapımına devam edilen diğer bir çöp gazından enerji üretim santrali var. Bu üç projenin de 2020 sonuna kadar devreye alınması planlanmaktadır. Planlanan diğer tesisler ile mevcutta 70 MW olan atıktan elektrik enerjisi üretim kapasitesini 2024 yılında 230 MW’a çıkarmayı hedeflemekteyiz.

Derginin bu edisyonu ve yıllık abonelik için lütfen linki tıklayınız: 

The post AVRUPA’NIN EN BÜYÜK ATIKTAN ENERJİ ÜRETİMİ TESİSİ appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/avrupanin-en-buyuk-atiktan-enerji-uretimi-tesisi.html/feed 0 1736
ATIKTAN ENERJİDE TÜRKİYE BİR NUMARA OLUR MU? https://geridonusumekonomisi.com.tr/atiktan-enerjide-turkiye-bir-numara-olur-mu.html https://geridonusumekonomisi.com.tr/atiktan-enerjide-turkiye-bir-numara-olur-mu.html#respond Fri, 22 May 2020 02:36:35 +0000 https://geridonusumekonomisi.com.tr/?p=1728 Geri dönüşebilir ambalaj atıklarından geriye, geri kazanılabilir ve değeri yüksek bir enerji kalıyor. Atıktan enerji üretimi tüm dünyada hem ekonomiyi hem de ekolojiyi kurtaracak bir sistem olarak yükseliyor. Türkiye ise, enerji üretimi konusunda fosil ve petrol türevi kaynaklara alternatif olarak atıkları da ekleyen ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor.

The post ATIKTAN ENERJİDE TÜRKİYE BİR NUMARA OLUR MU? appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>

Geri dönüşebilir ambalaj atıklarından geriye, geri kazanılabilir ve değeri yüksek bir enerji kalıyor. Atıktan enerji üretimi tüm dünyada hem ekonomiyi hem de ekolojiyi kurtaracak bir sistem olarak yükseliyor. Türkiye ise, enerji üretimi konusunda fosil ve petrol türevi kaynaklara alternatif olarak atıkları da ekleyen ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Danimarka, İsveç, Norveç gibi ülkeler çöplerini enerjiye çeviriyorlar. Hatta
diğer ülkelerden çöp alarak bunu enerjiye dönüştürüp para da kazanıyorlar. Bunu yaparken hem çöp sorununa bir
nebze çözüm getiriyorlar hem de küresel ısınmadaki karbon ayak izini azaltmış oluyorlar.

Türkiye’de birçok belediye de bu işe başladı aslında. İstanbul’un enerji ihtiyacının yüzde 3’ü çöplerden elde edilen gazdan karşılanıyor. Peki, Türkiye çöpten enerji üretme hususunda dünyada bir numara olabilir mi? Bu sorunun cevabını bulmak için dünyanın farklı ülkelerinde neler yapılıyor, bunları araştırdık.

Modern şehirler endüstriyel tüketim olmadan yaşayamıyor. Bu tüketim şekli ise metropollerdeki geniş insan kalabalıklarına yoğun bir yiyecek taşıma endüstrisini, geniş bir yiyecek trafiğini, büyük bir ambalaj sektörünü ve sonuçta büyük bir atık problemini ortaya çıkarıyor. Ayrıştırılması gereken atıklar ve belediyelerce toplandıktan sonra ne yapılacağını bilemediğimiz organik atıklar? Tabii bütün bu sürecin inanılmaz bir enerji ihtiyacını ortaya çıkardığını ve bu ihtiyacın da küresel ısınmayı tetikleyen bir döngü olduğunu da unutmamalıyız. Ayrıca, bazı şehirler büyük çöplük alanları belirleyerek bütün çöplerini o bölgelere gömüyorlar ve bu alanlar çevre sakinleri için sağlık sorunları oluştururken atıldıkları çevreyi de yaşanılmaz kılıyor. 1993 yılındaki Ümraniye çöplük patlaması Türkiye yakın tarihinin unutulmaz kazalarından bir tanesi olarak hala hafızalarda yerini koruyor.

Modern dünya ayrıştırdığı çöplerini, kâğıt, metal, plastik, demir gibi atıklarını yeniden işleyerek endüstriye kazandırmayı biliyor. Peki, Ümraniye vakasında olduğu gibi gaz ortaya çıkartan organik
atıklar ne olacak? Onlar da geri dönüştürülebilir atıklar gibi insanlık için bir avantaja dönüşebilir mi? Dünyada bunu başaran ülkeler olduğunu biliyoruz. Türkiye ne durumda ve bu alanda ne kadar başarılı?
Bu dosya konusunda ayrıntıları ile bu konuları işlemeye çalışacağız. Öncelikle dünyadaki enerji kaynaklarına bir göz atacağız ve atıklarımızın bu işin neresinde olduğuna bakacağız. Daha sonra ise dünyadan ve Türkiye’den ilginç örnekleri ortaya sereceğiz. Son olarak da Türkiye’de bu işin uzmanlarının görüşlerine yer vereceğiz ki konuyu bütün ayrıntıları
ile ele alabilelim.

Derginin bu edisyonu ve yıllık abonelik için lütfen linki tıklayınız: 

The post ATIKTAN ENERJİDE TÜRKİYE BİR NUMARA OLUR MU? appeared first on Geri Dönüşüm Ekonomisi Dergisi.

]]>
https://geridonusumekonomisi.com.tr/atiktan-enerjide-turkiye-bir-numara-olur-mu.html/feed 0 1728