SIFIR ATIK ACİL EYLEM PLANI ÖNERİSİ

13 Ocak 2020
Kutay ERTUL
AGED – Endüstriyel ve Dış İlişkiler Müdürü

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın koordinasyonunda ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde geçen yıl hayata geçirilen Sıfır Atık Projesi, bilindiği gibi ülkemizde çok fazla ses getirmiş ve geniş kitlelere ulaşmıştır. Bu konuda ülke çapında yüksek seviyede bir farkındalık ortaya çıkması, sistemin işletilmesi açısından büyük bir fırsat ortaya koymuştur.

Dolayısıyla, vatandaşımızda bir farkındalık ve heves oluşturan bu rüzgârın olumlu yönde değerlendirilmesi ve sistemin bir an önce Sıfır Atık hedefine odaklı olarak radikal kararlarla başlatılması gerekmektedir.

Atıkların yönetimi konusunda en büyük eksiklik olarak, atıkların toplanması aşamasında yapılan denetimlerin yetersizliği görülmektedir. Bu eksikliği gidermek adına, kurulması planlanan Sıfır Atık Vakfı bünyesinde, tüm Türkiye genelinde çalışmaları denetleyecek, uzman kişilerden oluşan geniş bir Denetim Birimi oluşturulmalıdır.

Sistemin işlemesi için en önemli nokta, ekonomik olarak sürdürülebilir olmasının sağlanmasıdır. Bu noktada Sıfır Atık Projesi’ne aktarılacak maddi desteklerin, en verimli şekilde aktarılması sağlanmalıdır. Kurumlara, maddi ve ayni kaynak aktarımları konusunda, herhangi bir eşitsizliğe ve itiraza yer bırakmayacak şekilde detaylı bir hak ediş tanımı yapılmalıdır. Bu noktada, özellikle kaynak aktarımı öncesinde ve sonrasında, kaynakların doğru ve gerçek çalışmalar için kullanıldığını denetleyen bir denetim birimi bu vakıf çatısı altında oluşturulmalıdır.

Yine bu noktada, çevrenin korunması, atık yönetimi ve halkı bu anlamda bilinçlendirmek amacıyla politikalar geliştirmek için kurulacağı belirtilen Sıfır Atık Vakfı’nın çalışma prensiplerini de dikkatli belirlemek gerekmektedir. Çalışma alanı çok geniş olacağından, yapılacak düzenlemeler çok detaylı ve dikkatli ele alınmalıdır.

Bu vakıf, yapısı nedeniyle atık yönetimi sektörünün tamamını kapsamalıdır. Ayrıca Sıfır Atık Sistemi kurulurken yönlendirici olmalı ve konusunda uzman kişilerden oluşan bir kadroya sahip olmalıdır. Burada en önemli konu, sistemin işlerliğinin sağlanması, dolayısıyla sistemin işlemesi için en önemli nokta olan, ekonomik olarak sürdürülebilir olmasının sağlanmasıdır. Bu noktada vakıf bütçesinin, en verimli şekilde sisteme aktarılması sağlanmalıdır.

Sıfır Atık Vakfı Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Taslağı’nın 7. maddesinde vakfın bütçesi ile ilgili detaylar açıklanmıştır: “Vakıf, yıl içinde elde ettiği brüt gelirin en fazla üçte birini mali, idari, hukuki ve bunlara yardımcı işlerde çalışan personel, yönetim ve idame masrafları ile ihtiyatlara; kalan üçte ikisini ise vakfın amaçlarına, bu amaçları gerçekleştirmek için çalışan personele ve mal varlığını artıracak yatırımlara sarf ve tahsis eder.” Bu maddede yapılan bütçe sınırlaması, herhangi bir sınırlama getirmemekte, vakfa çok geniş bir hareket alanı sağlamaktadır. Bu noktada, sisteme aktarılacak miktar net olarak belirtilmeli, herhangi bir şekilde yoruma açık olmamalıdır. Ayrıca tanımlanan gelirlere göre vakfın bütçesi çok yüksek olacağından, üçte birinin sadece mali, idari ve hukuki işlere ayrılması fazla olacaktır. Ayrıca vakfın gelirlerinde Geri Kazanım Katılım Payı’ndan hiç bahsedilmemiştir. Aslında en büyük gelir buradan sağlanacaktır ve bu kanunda bunun belirtilmesi gerekir.

Taslağın 11. maddesinde ise sıfır atık yönetim sistemini kuran işletmeler ile ilgili bir düzenleme yapılmıştır: “Sıfır atık yönetim sistemini kuranlar, türlerine göre kaynağında ayrı biriktirilen atıklar için yerel yönetimlerce verilen katı atık yönetim hizmetlerinden veya tıbbi ve biyobozunur atıklar hariç Bakanlıktan gerekli izin ve lisansa sahip tesis veya işletmelerin atık yönetim hizmetlerinden faydalanır.”

Buna göre işletmelere sistem dahilinde topladıkları atıklardan ekonomik gelir elde etme yolu açılacaktır. Ancak bu madde Sıfır Atık Yönetmeliği’nin 10. Maddesi ile çelişmekte. Söz konusu maddeye bakıldığında, eğer belediye sıfır atık sistemi kurmuşsa, atıkların belediye sistemine verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Buradaki çelişkinin giderilmesi çok önemlidir, zaten Bakanlık yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde, bu konunun farkında olduklarını ve burada bir düzeltme olacağını belittiler. Sonuç olarak, yazımın başında belirttiğim gibi, hazır böyle olumlu bir hava ve vatandaş ilgisi ortaya çıkmışken, zaman kaybetmeden Sıfır Atık Projesi somut adımlarla işler hale getirilmelidir.